Piyango!

Koskoca Beşiktaş'ın ilk yarıda Ahmet'le girdiği tek pozisyon var. "Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final, kendi ligimizde de kesin şampiyonluk" parolasıyla yola çıkan Kartal'ın şu çaresizliğine bakın siz. Avrupa'daki Beşiktaş'ı, ara ki bulasın. Bıraktık organize atakları, doğru dürüst 2 pas bile yok. Rize canavar gibi. Hepsi koşuyor, savaşıyor. Beşiktaş'ı öyle silkeliyorlar ki, görülmeye değer. Beşiktaş rakibini sadece izliyor. En ufak kafa tutuş, en ufak tepki yok.

Tetteh 12. dakikada Shorunmu ile karşı karşıya kalıyor ve ilk tehlike sinyalini veriyor. Kartal aldırmıyor bile, uyumaya devam ediyor. Rize hakettiği gole nihayet 43. dakikada ulaşıyor. Beşiktaş şaşırıyor. Hem yan gelip yatacak, olumlu hiçbir şey yapmayacaksın hem de tokadı yiyince şaşıracaksın. Adamın feleğini böyle şaşırtırlar. +46'da Nouma'nın golü gelmeseydi, Beşiktaş bu maçı kesinlikle kurtaramazdı.

Nouma'ya dua etsinler
Şampiyonluğa oynayan bir takımın, dakikaları böylesine boşa harcamaya hakkı yoktur. Beşiktaş önce bunu öğrenmek zorunda. Hiçbir rakip kalesini açıp, "Buyrun, lütfen gol atar mısınız?" demez. Yozgat ve Antalya maçlarından ders aldıklarını sanıyordum, almamışlar. Umarım artık akıllanırlar.

Beşiktaş'a bakıyorum. Tek çırpınan Nouma. Her yere gidiyor, yetişiyor. Beşiktaşlı diğer oyuncular Nouma'nıın elini, ayağını ve kafasını öpsünler. Bu maç gösterdi ki Beşiktaş'ın orta alanda bir yaratıcı oyuncu şart. kapalı defansları açacak bir çilingir şart. Scala bu iş için 59. dakikada Mehmet'i oyuna aldı. Ancak Şifo da durgundu. İkinci yarıda biraz parlayan İbrahim oldu. 1.5 oyuncu ile Beşiktaş işte ancak bu kadarını yapabildi..

Sahada çok aciz ve bilgisiz bir hakem vardı. Verdiği kararların çoğu yanlıştı, tekmeler havada uçuştu. Her iki takımın da birer penaltısını çiğ çiğ yedi.