Öteki Diyanet...

Diyanet Vakfı'nın kapatılacağı ve yayınlarının durdurulacağı söyleniyor. Vakfın "Müslüman'ın El Kitabı" isimli yayınında yer alan bazı açıklamaların getirdiği öfkeyle hareket edildiğini görüyorum.

İslam'ın temel değerleri ve çağdaşlık anlayışıyla bu açıklamaları hoş karşılamak mümkün değil... Ama, sadece bir yayına bakarak Diyanet Vakfı'nın yayınlarını durdurmak ve kapatılmasına girişmek ciddi haksızlık ve yanlıştır.

***

Diyanet Vakfı, din konusunda bilimsel ve ciddi eserler yayınlayan kurumdur. İslamiyet'in geniş kapsamlı alanlarında uzman kişilere hazırlattığı eserler ile gerçek İslam'ın öğretilmesine katkı sağlamaktadır.

İslamiyet'in esasları, fıkhın hükümleri, İslam tarihi, İslam felsefesi, İslam düşüncesi, dinler tarihi, geygamberler tarihi, İslam devletleri tarihi, İslam bilginleri, çağdaş İslam düşünürleri, tasavvuf ve tarikatlar, mezhepler, İslam sanatları konularındaki yayınları son derece aydınlatıcı eserlerdir.

Hele Vakfın yayınlamakta olduğu İslam Ansiklopedisi, İslamiyet'in temas ettiği bütün konuları inceleyen (başka hiçbir İslam ülkesinde bulunmayacak kadar) kapsamlı, muhtevalı ve bilimsel eserdir.

Bu ansiklopedi, 40 cilt olarak planlanmış ve toplam 25 bin sayfa olarak düşünülmüştü. Yaklaşık 23 bin madde başlığını işlemektedir. Bu maddelerin hemen hepsi, Türk ilahiyatçıları, felsefecileri, bilim adamları, din görevlileri, Türk hukukçuları, edebiyatçıları, tarihçileri ve sanatçıları tarafından yazılmıştır. Ansiklopedi, hiç aksamadan 21. cildini yayınlanmıştır.

Yüce Kuran'ın en özenli Türkçe Meali, Diyanet Vakfı'nın yayınıdır. Yüce Peygamberimizin yaşam öyküsünü anlatan en güvenilir eser de Diyanet Vakfı'nın yayınıdır.

Her türlü edebiyat merakından, abartıdan, uydurmalardan arındırılmış, ve kaynakları tek tek gösterilmiş Peygamberler Tarihi de Diyanet Vakfı'nın yayınıdır.

***

Diyanet Vakfı'nın bu yayınları planladığı günlerdeki tartışmaları hatırlıyorum. Amaç, inançlara ve kültürlere saygı gösteren bir toplum yaratmak ve Türk milletini, dini inançları konusunda bilimsel eserlerle aydınlatmaktı.

Polemik olarak düşünülebilecek hiçbir yayına yer vermemek temel ilke idi. Yayınların akademik düzeyde olması benimsenmişti.

Bu anlayışa uygun düşmeyen bir yayından hareketle yaklaşık 250 bilimsel eseri görmezlikten gelmek ve Diyanet Vakfı hakkında öfkeli ve telaşlı girişimlerde bulunmak sağlıklı yaklaşım değildir.

***

Diyanet Vakfı'nın yayınlarını durdurmak, irticai yayınların yolunu açar. Çünkü Türk toplumu, dininin esaslarını öğrenmek arzusundadır. Bu ihtiyaç içinde yanlış yönlendirmelere hem müsaittir hem de çaresiz kalabilecektir.

Ne sıkıntılar çektiğimizin örneklerini yakın geçmişte yaşadık.

Bu sıkıntının giderilmesinde Diyanet Vakfı'nın yayınlarındaki bilimsellik ve gerçekçilik çok ciddi imkan olarak değerlendiriliyordu.

Bir yayında rastlanılan durumu, sanki bütünün örneği gibi yorumlamak ciddi yanlışlıklara sebep olabilir.

***

Diyanet Başkanlığı, Diyanet Vakfı'nın bu yayınından haberi olmadığını söylüyormuş. Oysa Diyanet Başkanı, Diyanet Vakfı'nın mütevelli heyet başkanıdır. Anlaşılıyor ki Diyanet Başkanlığı ile Diyanet Vakfı pek uyumlu değildir.

Sorunun asıl nedeni bulunur ve çözüm bu çerçevede aranırsa sağlıklı sonuçlara varılabilir. Ama, öfkeyle kalkan zararla oturur.

Meydanı boş bulmaya meraklı bir kadro, zaten perde arkasında beklemektedir ve başımıza korkulan felaketi asıl bu kadro getirir.

Yanlışlık varsa düzeltilmelidir; ama papaza kızıp oruç bozmanın alemi yoktur...