kapat

23.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Stresi yenmek için neler yapabilirsiniz?

Doktor Ender Saraç'la oturuyoruz, benim ilkokul arkadaşım olmasına rağmen ser veriyor sır vermiyor. Ziyaret edenleri arasında hepimizin tanıdığı çok insan var, çeşitli vesilerlerle kendileri bana söyledi... İsim sayıyorum, Ender Saraç'ın yüzünde mimik değişmiyor. İsimlerden vazgeçtim, sonunda dedim ki, "Bari okurlara bir faydamız olsun, en çok tespit ettiğin sıkıntı nedir?"

Çoğumuzun zaman zaman yalnızlık hissettiğinden, teknolojinin içine gömülü olmamızdan, doğayı unuttuğumuzdan bahsettik. Üzerimizdeki enerjinin temizlenmediğinden konuştuk. Bunun bir "stres ortamı" yarattığı noktasına geldik.

Bu noktada, doktora sordum, "İnsan doğal yöntemlerle stresi nasıl atar, ne yardımcı olur?" Söyledikleri not aldım, paylaşıyorum...

* Deniz kıyısındaysanız, mutlaka denize gireceksiniz. Olmadı havuzda suyla oynayın, olmadı duş yapın. Sudan çıkınca neden rahatlık hissediyoruz? Su negatif enerjiyi üzerimizden alıyor.

* Evdeyseniz, ılık suyla banyo. Hele o banyo suyu içine lavanta, melissa, papatya, anason gibi bitkileri kaynatıp özünü de eklerseniz, sıkıntıyı banyo suyunda bırakıyorsunuz.

* Su var, toprak yok mu? Var. Yalın ayak toprağa basacaksınız. Toprakta yürüyeceksiniz... Yine vücuttaki elektrik yükünü boşaltmakla ilgili olsa gerek ki, Ender Saraç buna "kendini topraklamak" diyor.

* Yeşile bakmak önemli. Stresli anlarda parlak canlı renkler (mesela kırmızı) stresi artırıyor, yeşile dalıp gitmek faydalı.

* Bunları birleştirebilirsiniz... Mesela bahçe işiyle uğraşmak, bahçeyi sulamak hep sakinleştirici. Bahçe yoksa, balkondaki saksılar...

(Burada devreye girdim ve "Doktor, işyerinde yapabileceğimiz özel teknikler yok mu" dedim. Bir iki tüyo kaptık...)

* Gözler kapatılacak. Burundan nefes -derin ve yavaş- alınacak. Nefes alırken pozitif enerjiyi içinize doldurduğunuzu düşüneceksiniz. Nefesi ağızdan verirken de bütün sıkıntılarınızın o nefesle uçtuğunu canlandıracaksınız.

* Uzun uzun esnemek, sıkıntı atıyor, ayağa kalkıp gerinmek de faydalı.

* Devamlı stres altında bir ortamdaysanız o ortamda kolay bakılan bir hayvanınız olması önemli. Mesela kuş veya balık. Akvaryumdaki balıkları seyretmek "anti-stres" bir ortam.

*Yürüyüşe, spora vakit ayırabilmek gerek, hatta -mümkünse- yoga ve meditasyonu denemek lazım.

* Rahatlatan çaylar da var... Melissa çayı, hazırda var (Mısır Çarşısı'nda alası var). Rezene çayı, sarı kantaron çayı içmek rahatlatıyor.

* Lavanta kokusu, nane kokusu, limon kokusu ferahlık veriyor.

* Yine imkan varsa susam yağıyla yapılan bir masaj.

Bir de bütün bunların yanında/yanısıra alabileceğiniz doğal haplar var...

Doğal rahatlatıcı bitkisel tabletleri çeşitli eczanelerde bulmak mümkün, bunların en yaygın kullanılanları:

* Sarı Kantaron hapları (St. John's Worth). Yaz ayındayız bazı bünyelerde güneşe hassasiyet yapabiliyor, doktor uyarmış olsun.

* Kawa kawa

* Valerian

* MA 107

***

Son not: Şehirden kaçıp, doğayla kucaklaşmak ve bu güzellikler için Yaratan'a şükretmeyi de unutmamak gerek. Dua ve inanmanın pozitif gücünü denemedikçe göremiyorsunuz.

Yerel haberin önemi...
Geçenlerde "Yerel haberler önemli" diye ahkam kestikten sonra kendi köşemde az yer verdiğimi gördüm. Yerel pencere açıyorum... Rize'nin İkizdere yükseklerinde yeralan Sivrikaya köyünde, Mehmet Yılmaz adlı bir arıcı yaşıyor. Geçen gece bu arıcının kovanlarına ayılar saldırdı. Ayılar üç kovana zarar vererek arıların telef olmasına yol açtılar. Bu arada Çağrankaya Yaylası'nda Hüseyin Baş adlı vatandaşın ineklerine de kurt sürüsü dadandı. Bir ineğin telef olmasına, bir ineğin de yaralanmasına neden olan kurtlara karşı yayladaki vatandaşlar gece nöbeti tutmaya başladı.

(Kaynak: Anadolu Ajansı)

'Söz' için telefon
Dünkü yazının -hani trafik kurallarına uymak için "Söz"- sonunda yer alan telefon numarasını aktarırken basiretimiz bağlandı. Tınaz Titiz tarafından verilen numarayı aynen yazmıştım ama o numara değişmiş... Verdiğimiz numara meğer şimdi bir eve aitmiş, ev halkı dün gelen telefonlardan perişan olmuş. Çok özür diliyoruz. Tınaz Bey'le tekrar görüştüm, hiç bir hata olmasın diye Beyaz Nokta Vakfı'nın telefonlarını bugünden veriyorum, yarın (Pazartesi) arayıp "Övünç Kulübü"ne "Ben de varım" diyebilirsiniz.

Telefonlar Ankara (0312) 441 48 70 ve İstanbul (0212) 222 47 69

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır