En çok Osman Durmuş ve YÖK için mesaj geldi

Bugün yine gelen mesajlara yer veriyoruz. Son 10 günde ençok mesaj YÖK'ün rektör adayları konusundaki tutumuna ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un Trabzon'da başhekim kovmasına yönelik geldi. Bunların çoğu aynı yönde olduğu için yer vermiyorum. Çok sayıda mesajdan seçtiğim bazılarını size de iletiyorum. Biliyorsunuz mesaj gönderenlerin adını yazmıyorum.

* Haziran 2000'de Polis Okulu'ndan mezun oldum. Kadrolarımız Emniyet Müdürlüğü Atama Şubesi dosyalarında bekliyor. Bilemediğimiz bir nedenle Maliye Bakanı Sümer Oral bizi oyalıyor. Bakanın Özel Kalemi'ni aradığımızda alaylı cevaplarla karşılaşıyoruz ve gururumuz kırılıyor. Lütfen konuyu araştırın.

***

* Yangınlara karşı Türk Yunan işbirliği yapılması konusunda milletvekili Sayın Kenan Sönmez'in önerisini yazmışsınız. Biz Liberal Parti olarak uzun süredir bu görüşü dile getiriyoruz. En son nisan ayında bir basın toplantısı düzenlemiştik. Ne yazık ki yangınlardan önce değil sonra yapılan öneriler dikkate alınıyor herhalde.

***

* Alevilik konusunda İzzettin Doğan'la konuşmuşsunuz. Doğan'ın savunduğu şeyin adı Bektaşilik'tir. Şamanlık, zerdüştlik gibi fikirlerin Anadolu'da İslâmiyet ve diğer kültürlerle harmanlanmasından meydana gelen kültür sentezini Alevilik diye sunmak biz gerçek Aleviler'e yapılan haksızlıktır.

***

* Yazılarınızda Ülkücü kesime kin duyuyorsunuz gibi bir his edindim. Osman Durmuş'un hastane başhekimine hitabı hoş değildi. Ama bir başhekimin de bakanı karşılaması gerekirdi.

***

* Polisten kaçarken ölen travestilerin haberlerini izliyoruz. Ne travestiler ne müşterileri kovalamakla, dövmekle, öldürmekle bitmez. Bizim gibi olmayan, düşünmeyeni yok etmeye çalışmak bir işe yaramaz.

***

* Ne yazık ki araştırma görevlileri, yani sizin deyiminizle asistanlar rektör seçimlerinde oy kullanamazlar. Aslında üniversite yaşamında idari hiçbir sorumluluk alamazlar. Temsil edilmeleri bile sorunludur.

***

* Bir yazınızda Atatürk neyse Çatlı odur şeklinde bir cümle okudum. Nasıl bu tür bir kıyaslama yapılır? Siz bu kıyaslamayı e-mail bile olsa nasıl yayımlarsınız? Bu yüce Atatürk'e saygısızlıktır. Sizi kınıyorum.

***

* Demirel'in İstanbul Kültür Merkezi'nin 2000'de bitirileceğine söz verdiğini yazıyorsunuz. Demirel zamanında Kalender'de başlayan israf abidesine dökülen paralar olmasaydı Kültür Merkezi belki 2000'de bitebilirdi.

***

* E-5 karayolunda Havalimanı kavşağına kadar rahat gidiliyor. Sonra köprü nedeniyle yol daralıyor. Aynı şey Sefaköy'de de var. Vatandaş eziyet çekiyor. Yoksa millete E-5'i değil, paralı TEM yolunu mu kullanın denmek isteniyor?

***

* Kemal Sunal'ın ölümüyle gündeme geldi; ambulansta doktor yok diye. Gelişmiş ülkelerde ambulansta doktor olmaz. Onun yerine sırf bu iş için çok iyi yetişmiş paramedikler görev yapar. Ülkemizde bu sistem bilinmiyor bile, oysa gerekli.

***

* Cumhurbaşkanlığı muhabirliği de ne demek? Rahat bırakın adamı ve ailesini. Sezer ve ailesinin tam halk gibi davranması sizi rahatsız ediyor.

***

* Reha Muhtar için iki yüzlü taifesinin ne diyeceğini sormuşsunuz. O belli, patron ya da ağa diyecekler. Hababam Sınıfı'nın Şaban'ını vefasız ilan eden o değil miydi? Popülizm bu adamın genlerinde var.

***

* Trabzon'da bakanla başhekimi aynı kefeye koymuşsunuz. Ama 10 dakika önce tayin yazısı eline tutuşturulan bir kişi ne yapacaktı? Partizan bir bakana nasıl davranacaktı?

***

* Üruğ'un Uğur Mumcu ile ilişkisini anlatan yazınızı kutlarım. Çok açık belirttiğiniz gibi gerçekleri pek çok kişi biliyor ama açıklamıyor. Nedense bir şeyden korkuluyor.

***

* Bakırköy Devlet Hastanesi'ne torpilli demişsiniz. Bu hastanede çalışıyor ve eşimle 10 gündür görüşemiyorum, çünkü çok yoğunuz. Torpille olan varsa bilmem ama bizim torpilimiz yok. Sizi eleştirmek için yazmıyorum, yine aynı heyecanla sizi okuyacağız.

***

* 1991'de Boğaz'da tarihi bir eser satın aldım. Binanın tarihi dokusuna hiç zarar vermeden ve çok büyük bir titizlikle kurallar ne emrediyorsa öyle restore ettirdim. İskân için müracaat ettim, bir bilirkişi heyeti gelip inceleme yaptı, hiçbir kusur bulamadı. Buna rağmen adam başı 50 milyon lira istediler. Ben de hepsini kovdum. Bir daha hiç gelmediler. Evim hâlâ iskânsız. Daha önce elektrik, su ve telefon bağlanmış olduğu için bir sorunum yok. Böyle memleket mi olur?

***

* Memura yüzde 10 zam konusunda neden yazmıyorsunuz? Halktan bu kadar uzakta towerlarda yaşarsanız olacağı budur. Bari camdan dışarı bakın.

***

* İskânsız binaları yazdınız. Başıma bir dert geldi. Ümraniye'de bir dükkân kiraladım, amacım internet cafe açmaktı. Bütün paramı yatırdım. Tam açacağım sırada binanın iskânı yok diye kapattılar. Meğer cafeler iskânsız binalarda açılamıyormuş. Kiralarken buranın iskânı var mı diye sormak kimin aklına gelir?

***

* Kim yazacak diye merak ediyordum, Kemal Sunal'ı bayağı bulan, reddedenlerin ikiyüzlülüğüne dikkati çektiniz. Kemal Sunal'a bir anlam veremeyenler, ölünce ağıtlar yaktılar. Bin kere Kemal Sunal filmi izledim, bin kere daha izlerim.

***

* Kaç gündür Erbakan'a verilen ceza için ağız birliği yapmış gibi üzüntülerini dile getirenleri okuyoruz. Güngör Mengi, Rauf Tamer gibi birçok gazetecinin aynı fikirde olmasına şaşmamak elde değil. Bunlar böyle korundukça başımıza neler gelecek bakalım.

İyi günler sevgili seyirciler
Yarından itibaren artık ekranda da karşınızdayım. Büyük bir atağa kalkan Kanal 6'da pazartesiden cumaya saat 12.00'de Öğle Haberleri'nde birlikte olacağız. Televizyon yazı yazmaktan çok farklı. Günün olaylarına bu köşeden baktığım gibi bakmaya ve sizlere aktarmaya çalışacağım. İlk kez böyle bir işe soyunmak insanı ister istemez heyecanlı yapıyor. Allah utandırmaz inşallah. Eleştiri uyarı ve katkılarınızı bekliyorum.