MHP'de sorun yok

Türkiye'yi geri bırakan ve toplumsal huzurun önünü tıkayan bütün ekonomik ve siyasal sorunlarının çaresi belli:

Avrupa Birliği üyesi olmak ve enflasyonla mücadeleyi başarı ile sonuçlandırmak.

Fakat siyasette, bürokraside ve iş dünyasında bu köklü dönüşümlerin menfaatlerini zedeleyeceğinden, egemenliklerine son vereceğinden endişe eden güçler var.

Bunlar sinsi bir muhalefet yürütüyor.

Sinsi, çünkü değişime açıkça muhalefetin hiç bir şansı bulunmuyor.

Çünkü bu değişimin ulusal çıkarlarımızla çatıştığını iddia etmenin inandırıcılığı yok.

O zaman geriye ne kalıyor?.

Halkın hassasiyetlerini, saptırılmış haberlerle kaşımak ve Avrupa'ya güvenini yitirmiş bir kamuoyu yaratmak..

AB Komisyonu üyesi Verheugen'in geçen hafta Ankara'da yaptığı görüşmeler hakkında çıkan haberler, medyanın bu "sinsi muhalefet" çevreleri tarafından fena halde kullanıldığını ortaya koymuştur.

Önce düz, sonra yokuş..

Sözde Verheugen Kürtçe televizyona izin verilmesini ve Kürtçe eğitimin serbest bırakılmasını şart koşmuş, Kıbrıs ve Ege konusunda "vadeli dayatmalar"da bulunmuştu.

İddiaları iki taraf da yalanladı.
Fakat bu kışkırtmalar, koalisyonun MHP kanadından muhataplar bularak bir ölçüde başarılı oldu. MHP'yi AB'ye karşı gösteren bu çıkışların ne anlama geldiğini MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sordum.

Bahçeli, Avrupa karşıtlarının MHP'yi kullanmak istediklerini ama bunun boşuna olduğunu söyledi.

"Türkiye Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsa Kopenhag kriterlerine uymak zorundayız. Bunu biliyoruz" dedi.

Yalnız "öncelikler sırasını doğru belirlemek" ona göre başarının anahtarı olacaktır:

"Müzakereler başlamadan hassas konuları öne almanın sadece zorlukları büyütmek olacağını görmek gerekir. Üyelik müzakerelerinin başlamasına 53 aylık bir zaman var. Ulusal program oluşmadan idam ve 312 gibi konuları gündeme getirmek yanlıştır. Türkiye'nin geleceği bir Öcalan ve Erbakan meselesine takılıp kalmamalıdır.."

Ekim senaryoları üstüne
Bahçeli ile "Bu koalisyonunun MHP ile yürümeyeceği" propagandalarına dayalı "Ekim senaryoları" üstüne de konuştuk.

Bir süredir enflasyonla mücadele programının toplumsal maliyetini taşımakta zorlanan MHP'nin, Ekim'de hükümet değişikliğine sebep olacak sorunlar çıkaracağına dair haberler üretiliyor. Bahçeli şöyle dedi:

"Ağır bir ekonomik program uyguluyoruz. Kitleye rahatsızlık veriyor ama kararlılıkla sürdürülmesi gereken bir program. Siyasi irade çok önemli. MHP, huzura ve başarıya ulaşılan güne kadar uyum içinde zorlukları aşmaya çalışacaktır. Senaryoların bize yönelik kurguları hiç bir asla, esasa dayanmıyor."

Türkiye zor bir geçitte ilerliyor.

Siyasi ve ekonomik çıkarı ters yönde olanlar tabii ki durmayacaklardır.

Önemli olan devlet gemisinin kaptan köprüsünde olanların davaya inançlarını, birbirlerine olan güvenlerini ve ortak rotayı kaybetmemeleri..