Artık sesimi sadece müzik dinleyicileri değil, cebimdeki telefon da tanıyor. Küçük siyah aleti tutup bir isim söylüyorum. O isme ait telefon numarasını bağlayıveriyor.
Teknolojik buluşlar karşısında afallama huyundan vazgeçememiş bir insan olarak ben de bu işe şaşıp şaşıp kalıyorum.
Meğer bu daha bir şey değilmiş.
Şaşıracak daha pek çok şey varmış ortalıkta.
Avrupa iletişim sektöründe isim sahibi bir dostum var: Elektronik mühendisi ve bu sektörün en sofistike alanlarında üretim yapıyor.
Bir akşam yemeğinde onunla sohbet etmek zihnimi açtı, bilmediğim pek çok şey öğrendim.
Dostumun anlattığına göre; iki yıl içinde, şu anda kullanmakta olduğumuz bilgisayarların hepsini atacağız.
Daha doğrusu atmak zorunda kalacağız.
Çünkü hazırlanmış olan yeni kuşak bilgisayarlar çok daha kolay ve çok daha fazla kişiye hitap edecek şekilde düzenlenmiş.
Bizdeki internet reklamlarında görüldüğü gibi, kullanmak için hiç bir bilgi birikimine ihtiyaç kalmayacak şekilde imal edilmiş.
Bahçıvan da bilgisayar ve internet kullanacakmış, reklamlardaki kokoreçci de.
Çünkü bu bilgisayarlar, cep telefonunda küçük örneği görüldüğü gibi sizin sesinizle vereceğiniz komutlara uyumlu çalışıyormuş.
Önce sizin sesinizi, yazı stilinizi, imlanızı kapıyor, bir anlamda siz oluyor ondan sonra da bütün emirlerinizi dinliyormuş.
Artık bir metin yazmak için klavye bilmeye, tuşları tanımaya bile gerek yokmuş.
Çünkü söylediğiniz her cümle yazıya dökülüyormuş.
Masa başında, bilgisayar önünde oturmanıza da ihtiyaç yokmuş artık.
Siz gezerken, dolaşırken, yatağınızda uzanırken ya da soğan doğrarken bilgisayarla çalışabiliyormuşsunuz.
Plazma ekranlar da çok büyük sayılarda imal edildiği için ucuzlamış ve bu bilgisayarlara konmuş.
Arkadaşımın elinde böyle bir bilgisayar var şimdi.
Japonlar'ın geliştirdiği bu bilgisayarı şimdi Microsoft da yapmaya başlamış.
İki yıl içinde bütün dünyada piyasaya sürülecekmiş bunlar ve eski bilgisayarlar atılacakmış.
Peki bu eski bilgisayarlara ne olacak diye sorarsanız cevabı çok ilginç.
Atılacak bilgisayarlar Alp dağları kadar bir yer kaplayacakmış dünyada.
Yani yapay bilgisayar dağları oluşacakmış.
Ne garip değil mi!
Şimdiye kadar internette sörf yapanları biliyorduk, belki bundan sonra bilgisayar dağları üstünde kayak yapanlara da rastlarız.
Ne de olsa "sanal" adı takılan yalan dünya bu!
