Meclisimiz mi soyulmuştu? Yoksa rüya mı görmüştük?
Eski defterleri karıştıyor değilim... Bu ülkede adalet yok diye yıpranmış, bayat saptamayı da ısıtıp ısıtıp önünüze koyma kolaycılığı peşinde hiç değilim.
Ülkemden umutluyum...
Eski düzen çatırdıyor...
Düzenin menteşelerinden...
Gıcırtı sesleri geliyor...
Düzenin menteşelerine...
Kauçuklu gress sürüyorlar...
Menteşeler yine nanay...
İşte yeni Cumhurbaşkanı, yaman bir hukuk savunucusu çıktı, YÖK'ten başlayıp, eski düzenin gacırtı-gucurtu içinde olduğunu her fırsatta dile getirip; "Yüksek adalet, yüksek hukuk, yüksek bilim, yüksek demokrasi, çalışkan profesörü yüceltme, çalışkan öğrenciyi teşvik etme, tembel hoca ile tembel öğrenciyi de cezalandırma..." üzerine kurulu yeni bir düzen istiyor. İşte Adalet Bakanı da; "Avrupa'da en çok işkence olayları yüzünden tazminata mahkum olan ülkenin Türkiye olduğunu..." belirtiyor. Ve bir genelge yayınlayarak savcılara; "Soruşturmayı tam yapın, yoksa tazminatı size ödetirim...." diyor.
İSO Başkanı Hüsamettin Kavi...
İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş.
Müthiş konuşmalar yaptılar.
Sarsıcı veriler açıkladılar.
Size onları da yazacağım.
Eski düzen çatırdıyor...
Menteşeler gıcırtı içinde...
Eski düzeni korumak için...
İstikrar diye bir laf ürettiler.
İstikrar bozulur korkusunu kauçuklu gress yağı yaptılar, düzenin menteşelerine sürdüler fakat o da nafile...
Menteşeler tutmuyor.
***
Eski düzende Meclisimiz soyulmuştu, ne oldu? Yoksa biz rüya mı gördük, kendimiz mi uydurduk? Gazeteler manşetlere çekti; "Dünya'da meclisini soyan ilk cumhuriyet biz olduk" diye aylarca yazdılar, TV'ler birinci haber yaptı, Meclis'te komisyonlar kuruldu, mahkemeler açıldı?
Ne oldu?
Meclisimiz mi soyulmuştu?
Yoksa rüya mı görmüştük?
Fahiş fiyata Meclis söküldü.
Fahiş fiyatla koltuk döşendi.
Bunun belgeleri de yayınlandı.
Müellifin yaptığı projeye göre, yapıcı-yüklenici firmalara fazladan 10 milyon dolar ödendiği raporlandı.
1988 Temmuz'unda dava açıldı...
Geldik 2000 Temmuz'una...
Tam 2 yıl geçti...
Tahmin edin bakayım, ne oldu?
1998 yılı Temmuz ayında Büyük Millet Meclisi, eski Meclis Başkanı Kalemli, Meclis Genel Sekreteri Necdet Basa, Meclis yüksek bürokratları Fahri Köprülü, Mehmet Mısırlı, Erdal Yüksel, müellif firma Ural Limited sahibi İlhami Ural, işi taşaron olarak üstlenen devlet şirketi Emlak Konut'un eski yöneticileri Cihan Sakarya (depremde vefat etti), Füsun Merter, Metin Gürer, Kemal Erar ve diğerleri hakkında Ankara Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Dava 2 yıldır sürüyor.
Henüz sonuçlanamadı...
Meclis koltuklarını sökme ve yapma ihalesini kazanan Mesa-Nurol şirketleri için de, müellif projeye göre, fazladan 10 milyon dolar alarak Meclis'i soydukları gerekçesiyle savcılık soruşturma açmıştı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Bekir Selçuk soruşturmayı yürütmüş ve soygun iddiasıyla ilgili yeterli delil bulunamadığı için takipsizlik kararı almıştı. Mesa-Nurol, böylece aklanmış oldu.
Düzen çatırdıyor...
Menteşelerde gıcırtı sesleri...
İstikrarı gress yağı yaptılar.
Kauçuklu gress yağı...
Fakat nafile...
***
Bu Meclis soygunuyla ilgili davalar komediye de dönüştü. Meclisimiz soyuldu diye yola çıkıldı, sonunda devlet devleti dava etti. Devletin Maliye Bakanlığı, TBMM adına devlet şirketi Emlak Konut'u "Sen işini iyi yapmadın, bizi 10 milyon dolar zarara uğrattın..." diye Ankara Ticaret Mahkemesi'nde dava açtı.
Fakat mahkeme...
Emlak Konut'u...
Suçsuz buldu...
Bu arada; Büyük Millet Meclisi'nin portakal rengi koltuklarıyla ilgili ciddi bir parlama, göz kamaştırma sorunu da yaşandı. Koltuklarına konulan ve milletvekillerimizin kadife kumaş okşar gibi parmaklarıyla dokunarak oy vermelerine yarayan dokunmatik ekranların parladığı ortaya çıktı. Bu parlama sonunda milletvekillerimizin gözleri kamaşıyor ve dokunma eylemi zorlaşıyordu. Dokunmatik ekran projeye aykırı şekilde yapılmıştı. Bu yüzden geçici kabul tutanağına bu sorun yazıldı ve 1 milyon dolar teminat şartı konuldu. Fakat daha sonra parlamayı ilave bir kapakla çözme yoluna gidilerek teminat 100 bin dolara indirildi. Bu sorundan dolayı kesin kabul henüz gerçekleşmedi.
Eski düzen çatırdıyor.
Menteşeler gıcırtı içinde...
Bu yüzden umutluyum!
THY'li Yarbay: Cevaplayacağım!
THY yönetimine 2 ayda ölecek diye alınan fakat 6 ay sonra yönetimden atılan emekli yarbay Alaaddin Kuday, dün bu köşede yer alan sorulara cevap vereceğini bildirdi. Londra'ya tedavi olmaya gideceğini ve döner dönmez bu köşede bütün sorulara cevap verip, iddialı belgelerini sergileyeceğini bildirdi. Biz de takipçisi olacağımızı söyledik.