Lance Armstrong dünya çapında bir profesyonel bisikletçiydi. Şampiyondu. 25 yaşında testis kanseri olduğunu öğrendi. Yaşama şansı yüzde yirmiydi

BELİRTİLER BAŞLIYOR
İşte bu yüzden, 1996'da kendimi iyi hissetmediğim zaman hiç üzerinde durmadım. O kış testislerim hafifçe şiştiğinde kendi kendime, "Bununla yaşamayı öğrenmelisin" dedim. Bunun bisiklete binmekten olduğunu düşünmüştüm. Eskisi kadar iyiydim bisiklette. Durmanın da hiç gereği yoktu.

Önümde sezonun en önemli iki yarışı vardı: Fransa Bisiklet Turu ve Atlanta Olimpiyat'ı. Fransa Bisiklet Turu'nun beşinci günü yığıldım kaldım. Atlanta'da da çuvalladım ve ancak 12'nci olabildim.

Bütün bunları uzun ve yorucu sezona bağladım. Kendime, grip olduğumu söylüyordum. Bir sabah uyanıp da bulanık görmeye başladığımı fark edince de "Yaşlanıyorum galiba" dedim, "gözlük taksam iyi olacak."

ÜÇ KATINA ÇIKMIŞTI
Ama birkaç gün sonra telefonda konuşurken öksürmeye başladım. Telefonu bırakıp banyoya koştum. Küvete öksürdüm: Kan! Bu kanın benim bedenimden çıktığına inanamıyordum. Doktoruma danıştığımda sinüslerimin kanıyor olabileceğini söyledi; polenlere karşı alerjim vardı. Ancak sıkı doping kuralları yüzünden ilaç kullanmam yasaktı. Rahatladım.

Ancak ertesi sabah uyandığımda testislerimin inanılmaz şekilde şiştiğini, neredeyse bir portakal kadar büyüdüğünü gördüm. Aldırmayarak günlük antrenman için bisiklete atladım. Ama seleye bile oturamıyordum. Yol boyu ayakta sürdüm bisikleti. Eve döner dönmez doktorumu tekrar aradım. Testislerim normalin üç katına çıkmıştı ve dokunmak acı veriyordu.

Üroloji uzmanı doktor Jim Reeves'ten randevu aldım. Doktor durumu şüpheli bularak ultrason yaptırmamı istedi.

Rutin bir kontrol diye düşünüyordum. Ama uzadıkça uzadı. Neden bu kadar uzamıştı? Bir şey mi bulmuşlardı? Hala sıkıcı formaliteler yüzünden uzadığını düşünerek kendimi avutmaya çalışıyordum. En sonunda bittiğini düşünürken, göğüs röntgeni çektirmem gerektiği söylendi. Giderek korkmaya ve kızmaya başlamıştım. Ne olduğunu sordum, "Doktor Reeves'in işine karışmak istemeyiz. Onunla konuşsanız iyi olur," dediler.

Testleri ve filmleri alıp Dr. Reeves'in yolunu tuttum. Doktor röntgen filmlerini eline aldı. Röntgen fotoğrafın negatifi gibidir: Anormallikler beyaz görünür. Siyah bir görüntü ise organlarınızın normal olduğunu gösterir. Siyah iyidir. Beyaz kötü. Benim göğsüm ise kar yağmış gibiydi.

"Durum ciddi" dedi doktor Reeves. Akciğerlerde kanser görünüyor. Yarın sabah ameliyat olacaksın. Çünkü kanser tedavisinde en önemli şey zamandır."

Kanser olmuştum!

Aman Tanrım. Öleceğim! Çocuk sahibi olamayacağım! Aklıma binlerce şey geldi. Ama ilk düşündüğüm "Bir daha yarışamayacağım" oldu.

BU DA MI FIRSAT?
Babamı hiç tanımadım. Tanımayı da istemedim. Annem beni doğurduğunda 17 yaşındaymış. Herkes tek başına kalan bu genç kadının beni yetiştiremeyeceğini düşünüyormuş. Ama annem farklı düşünüyordu. Onun bana öğrettiği en önemli ilke şuydu: "Her engeli bir fırsat olarak değerlendir."

Ben de öyle yaptım. Sanırım kanseri yenmemde de etkisi oldu bunun.

BAŞLARKEN
BU dizide ABD ve Dünya Şampiyonu bisikletçi Lance Armstrong'un testis kanserine karşı verdiği müthiş mücadeleyi okuyacaksınız.

18 Eylül 1971'de Teksas'n Plano kentinde doğan Lance Armstrong, lise yıllarında ABD Milli Bisiklet Takımı'na kadar yükseldi. 1992 Olimpiyat Oyunları'ndan sonra profesyonel oldu.1993'te Dünya ve Amerika da dahil 10 şampiyonluk kazandı. Spor hayatı boyunca 46 şampiyonluk kazanan Armstorg, ülkesinde ve dünyada defalarca yılın bisikletçisi seçildi. 1996'da testis kanserine yakalandığını öğrendi. Müthiş azmiyle kanseri yenen Armstorg, 1998 Mayıs'ında geri döndü ve dünya 4'üncüsü oldu.

1999'da ise inanılmazı başardı ve dünyanın en zor spor yarışması kabul edilen Fransa Bisiklet Turu'nu kazanarak bisiklet sporunun efsanelerinden biri oldu.

Armstrong bu başarısıyla, dünyadaki bütün kanser hastalarının umudu ve sembolu haline gelirken, insanlığa şartlar ne olursa olsun pes etmemek ve mücadeleyi sürdürmek gerektiğini gösterdi.

Derleyen: Taner GEZER (DIŞ HABERLER)

'Genç erkek hastalığı'
Marmara Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Ferruh Şimşek testis kanserinin özellikleri basite indirgeyerek anlattı:

* KİMLER YAKALANIR: Testis tümörleri, 100 binde 2-3 oranında görülür. Genç erkeklerde görülür. Yani 15-30 yaş arası tehlikeli dönemdir. Her yaşta olabilir ama bu dilimin dışında görülmesi çok nadirdir.

* NEDENİ NEDİR: Testis içinde de, farklı fonkisiyonlar gören bir çok değişik hücre vardır. Tümöre en çok neden olan hücreler, germinal hücrelerdir. Germinal hücreler sperm yapımına kaynak teşkil ederler. Bunların anormal büyümesi ve tömürleşmesiyle testis kanserleri gelişir.

* NASIL ANLAŞILIR: Genç erkeklerin kendilerini ayda bir muayene etmeleri gerekir. Bu muayenelerde, testislerde görülen en ufak bir değişiklik; örneğin, şişlik veya sertlikte vakit geçirmeden doktora gitmek gerekir.

* VE TEDAVİ: Testis, tümörle birlikte, kasıktan yapılan bir kesiyle çıkartılır. Hastada geniş bir inceleme yapılarak, vücudun diğer bölgelerinde hastalık izi aranır. Hastalığın evresine göre tedavi planı yapılır.

YARIN
*Durumum vahimdi. Değerler normalin bin katıydı. Sürekli eriyordum.