İşte mucize kalp ameliyatı!..
SABAH, tüm dünyanın yakından izlediği Doç. Haldun Karagöz'ün ameliyathanesine girdiKaragöz'ün uyutmadan ameliyat yaptığı 28'inci hastasının operasyonu 40 dakikada bitti
Ameliyat süresince sohbete katılan 78'lik Ömer Akdemir'in tek şikayeti metal müzikti
Tıpta Türk mucizesini gerçekleştirerek hastayı uyutmadan 40 dakikada by-pass ameliyatı yapmayı başaran Doç. Dr. Haldun Karagöz'ün kendi yöntemiyle gerçekleştirdiği operasyonu dakika dakika izledik.
Güven Hastanesi ameliyathanesinde klasik yöntemle peşpeşe iki ameliyat gerçekleştiren Dr. Karagöz, üçüncü ameliyatını böbrek yetmezliği yüzünden narkoz verilmesi mümkün olmayan 78 yaşındaki Ömer Akdemir'e yaptı. Akdemir, Karagöz'ün "narkoz verilmeden ve uyutmadan" ameliyat yönteminin canlı örneği oldu.
Ellerini iki kez dikkatle yıkayan Dr. Karagöz, bizimle birlikte ameliyathaneye girdi. Ekibiyle tek tek selamlaşan Karagöz'e hemşiresi ameliyat önlüğünü giydirdi. Klasik yöntemle yapılan ameliyatlardan farklı olarak Karagöz'ün ekibi bu kez 5 kişiydi. Kalp ve solunum cihazına gerek olmadığı için bu cihazları kullanan uzman ekipte yer almadı.
MÜZİK SETLERİ VAR
Karagöz müzik setine bir heavy metal parçası koyarak ameliyathanenin ağır havasını dağıttıktan sonra ameliyat masası üzerine önceden uzanmış durumdaki Ömer Akdemir'in yanına gelip yıllardır tanıdığı bir yakını gibi tebessümle, "Nasılsın Ömer Amca? Havalar da çok sıcak ama biraz sonra sıcak havadan bile şikayetçi olmayacaksın" diyerek başını okşadı. Bu şefkatli yaklaşım 78'lik delikanlı Ömer amcayı duygulandırdı ve hayli büyük moral oldu ki "Sağol doktor bey. Şu işi bitirelim" dedi.
UYUTMADAN OPERASYON
Klasik yöntemle yapılan açık kalp ameliyatlarında narkoz verilerek uyutuluyor, hastaların kalbi tamamen durduruluyor ve hasta kalp ve solunum cihazına bağlanıyor.
Oysa Akdemir uyutulmamış, bölgesel anestezi uygulanarak ameliyatın başlamasından kısa bir süre önce omuriliğine yapılan bir iğneyle boyun altından karın altına kadar vücudunun üst bölümü uyuşturulmuştu.
Bu sayede ameliyat boyunca uyanık kaldı Akdemir. Kalbi durdurulmadı. Ameliyat boyunca hemşireler ve doktorla sohbet etti.
SOHBET BAŞLIYOR
Dr. Karagöz ile hastası Ömer Akdemir, arasında geçen kısa diyalog aslında operasyonun ilk basamağıydı. Bu ilk basamağın ardından operasyon dakika dakika şöyle gelişti:
Klasik ameliyatlarda hastanın göğsünde 30 santimlik bir kesik açılırken, Dr. Karagöz neşterle hastanın göğsünde 3 santimlik bir kesik açtı. Neşter yerine özel bir alet kullanan Karagöz'ün kestiği yerde kanama olmadı.
Hastanın göğsü açılırken Dr. Karagöz Ömer Akdemir'e "Kendini nasıl hissediyorsun Ömer Amca?" diye sordu. Akdemir "İyi" diye karşılık verirken Karagöz'ün asistanı bu arada hastanın sağ kolundan hastanın tıkalı kalp damarı ile değişecek olan sağlıklı damar parçasını aldı. Dr. Karagöz, bir yandan işini yaparken, bir yandan da bize klasik kalp ameliyatlarında kol ve göğüs damarları yerine daha çok bacak damarının tercih edildiğini ancak kendisinin kol ve göğüs damarını kullandığını anlattı.
'ACI DUYARSAN SÖYLE'
Kalbe ulaşmak için açılan üç santimlik kesikten kaburga kemiğini kırıp çıkarırken de hastaya "Ömer amca acı duyarsan haber ver" dedi.
Ömer Akdemir'in yüzünde bir acı belirtisi yok. Sadece hemşireden su ve buz istedi. Hemşire buzu hastanın dudaklarına sürdü.
Artık Ömer amcanın hasta kalbi 3 santimetre içinde görünüyordu. Dr. Karagöz, bu pencereden girerek sorunlu damara ulaştı.
Operasyonun bu bölümünde Ömer Akdemir, ameliyathanedeki yabancı müziği beğenmeyerek Türkçe parçalar çalınmasını istedi. Ama ameliyatın bu anında kimsenin müziği değiştirecek fırsatı yoktu.
Tıkalı damarın kalple olan bağlantısı kesildi ve asistanın koldan çıkarttığı sağlıklı damar kalbe anında yerleştirildi. Bu işlem sadece 2 dakika içinde gerçekleşti.
Operasyonun son aşamasına gelindiğinde 78'lik Ömer amca, Dr. Karagöz'e seslenerek "Uyumak istiyorum uyayabilir miyim?" diye sordu. Karagöz, eldivenleri ve maskesini çıkartıp bir başka hastaya giderken asistanları Ömer amcanın göğsündeki 3 santimlik kesiyi dikiyordu.
SIRA DİĞER HASTADA
78'lik delikanlı yoğun bakım odasına alındı. Burada klasik yöntemle ameliyat edilmiş hastalar narkozun devam eden etkisiyle uyurken, Akdemir hemşirelerle sohbet etti. Dr. Karagöz ise eldiven ve maske tazeleyip vakit kaybetmeden bir başka odadaki bir başka hastaya operasyon yapmaya hazırlanıyordu.
Klasik ameliyatlarda bir haftaya kadar varan sürelerle yoğun bakımda kalan hastalar bu metotla aynı gün hastaneden ayrılabiliyorlardı. Ancak Akdemir, ileri yaşının da etkisiyle bir gün gözetim altında tutulacaktı. Böbrek sorunu olmasa, yaşı daha genç olsa, aynı akşam evinde kendi yatağında yatabilecekti.
Fatih ATİK
|