kapat

06.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


20 milyar dolarlık tasarruf

Enflasyonu düşürme programıyla birlikte altı ayda sağlanan aşama ortada.

Faizler yüzde 94 düzeyinden yüzde 35'e geriledi.

Enflasyon 68.9'dan 56.8'e geriledi.

Ekonomide büyüme eksi 6.5'dan ilk çeyrek sonunda artı 4.2'ye yükseldi.

Tarım taban fiyatları gibi siyasi otoriteyi zorlayan bir olayda belirlenen enflasyon hedefine uyumlu bir artışla yetinildi.

Kiralar yılbaşında bir yasayla enflasyon hedefi tutarında artırılmasına karar verildi.

Devlet memurlarına da aynı hedef doğrultusunda zam yapılıyor. İlk yarı yıl için hedef enflasyona uygun düşecek şekilde yüzde 15 oranında zam yapılırken, ikinci yarı için kararlaştırılan rakam yüzde 10.

* Hedef-ücret artışı makası -Toplu sözleşmeyle zam alan özel ve kamu kesimi çalışanları için hükümet herhangi bir zorlayıcı önlem almadı. Belirlenen toplu sözleşmelerde genelde yüzde 25'in epey üzerinde ücret artışları oluştu. Programın uygulanmasında bundan sonraki asıl sorun da burada. Çünkü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri önümüzdeki aylarda iyice yoğunlaşacak. Bu görüşmelerde sadece bu yılki ücretler değil, gelecek yılki ücretler de belirlenmiş olacak. Bu yıl yüzde 25'e razı olmayan elbette gelecek yıl da 15'e rıza göstermeyecek. Ancak sendikaların istediği rakamlara yakın zam yapmak da maliyetleri ve dolayısıyla enflasyonu artırıcı etki yapacak. Dahası geleceğe yönelik iyi bir sinyal olmayacak. Diğer fiyat artışlarını da tetikleyecek.

* Zincirleme etki - Ama asıl önemlisi bütün fiyatlar belirlenen enflasyon hedefine doğru yöneltilmişken, sadece özel sektörde ücret ve fiyat artışları bunun üzerinde olacak. Bu toplum kesimleri arasındaki yükü paylaşmada eşitliği bozuyor. Zincirleme bir etkiyle çitfçi, memur ve sonunda sermayenin hedefin üzerinde zam ve kar istemesi gündeme geliyor. Bu durumda maliyet-fiyat dengesi daha yukarıda kuruluyor ve enflasyon düşürülemiyor.

Halbuki programın yürürlüğe konulmasından dolayı sadece faiz düşüşünden Hazine'nin elde ettiği tasarruf 20 milyar dolar. Bu rakam gelecek yılki bütçeyi rahatlatacak. 20 milyar dolar faiz ödemesi yerine eğitime ve sağlığa ve diğer hizmetlere gidecek. Bundan da herkes yararlanmış olacak.

* Kim yararlı çıkar?- Aslında geçmiş dönemlere göre bu kez fedakarlığı tasarrufu olanlar yapıyor. Yılın ilk yarısında Hazine bonosu faizleri enflasyonun sadece 1 puan üzerinde gerçekleşti. Yüzde 35-40 oranındaki bir reel faizden negatif faize geçildi. Mevduat faizlerinin gerçek getirisi bu yıl negatif. Programın sapması veya enflasyonla mücadeleden vazgeçilmesi durumunda bundan kimin yararlı çıkacağı da belli: Enflasyonun düşüşünden zararlı çıkanlar.

O zaman sendikaların herkesten daha fazla ücret artışı istemesinin bir anlamı kalıyor mu?

Sonuç - "Küçük bir delik, büyük bir gemiyi batırır"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır