"Hantalizm"
Bill Clinton, 1993'te, Amerika'nın başına geçtiği zaman, Başkan Yardımcısı Al Gore'a bir "görev" vermişti:
- Ülkem ne durumda?.. Ve halkım benden ne istiyor?.. Araştır.
Al Gore araştırdı.
Yazdığı raporun başlığı:
Daha iyi işleyen ve daha az masraflı bir devlet yaratmak.
Raporun "giriş" bölümünden:
"İnsanlar, devletin yürümediğini düşünüyor."
***
İşte bugün bizim "durumumuz" da aynen, Al Gore'un yazdığı gibi...
Toplum "devletin yürüdüğüne" inanmıyor.
***
Kemal Sunal olayında "ilkyardım ekibi" ne zaman geldi?
"Devlet" bu sorunun yanıtını bile doğru dürüst veremiyor.
Zira devlet "hantal."
Devletin birimleri arasında uyum yok ki, devlet "eğrisini, doğrusunu bilip, söylesin."
***
Dün Prof. Dr. Rıdvan Ege ile konuşuyorduk.
Dedi ki:
- Trafik kazasında olsun... Kemal Sunal'ın karşılaştığı durumda olsun... Ölümlerin yüzde 18'i ilk beş dakikada meydana gelir.
- Hoca önlem?
- İlkyardım.
Yine Rıdvan Hoca anlattı:
- Yıllarca uğraştık, didindik, okullara "ilkyardım" dersi koydurduk... Ama bu defa da öğretmen yok.
***
Yine dün, Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'la sohbet ediyorduk.
Söz "17 Ağustos depreminden" açılınca...
Aziz Başkan şöyle dedi:
- Toyota fabrikasında çalışan Japonlar'ın bir kısmı, Adapazarı'nda kalıyorlar... Deprem olunca... Japonlar, kaldıkları apartmanın "üst katlarına" koştular... Kurtuldular... Türkler ise... Aşağıya kaçtılar... Öldüler.
Dedik ki "eğitim, Başkan... Deprem konusunda eğitim."
Başkan güldü:
- Çocukların eğitiminde sorun yok... Önemli olan "büyüklerin" eğitimi... Büyükleri kim eğitecek?
***
Sorun da burada zaten.
"Büyük diye geçinen" hem bilmiyor.
Ve hem de "bilmediğini bilmiyor."
***
Bodrum'daki orman yangını üzerine "Orman Ana" başlıklı bir yazı yazmıştık.
İshak Alaton'dan bir "dosya" geldi.
İlk sayfasında, elyazısı ile ve özetle, şunları yazmış:
- Yangınlar sürüyor, çare üretelim... Akıllanalım... Ormanla köylüyü barıştıralım... Diğer ülkeler ne yapıyor, öğrenelim.
İshak Bey'in "raporu" üzerine bazı ilgilileri aradık.
Dedik ki "Sayın Alaton'un önerileri..."
Yanıt:
- İshak Bey kendi işine baksın.
Yine dedi ki "orman ile köylü nasıl barıştırılabilir?"
Yanıt:
- Bunca iş arasında bir de bununla mı uğraşalım?
***
Ankara, İshak Alaton'un gerisinde.
Toplumdaki dinamizmin çok, çok gerisinde.
"Son örnek..."
TV'de "trafik kazaları... Önlemler" konuşulurken...
Bir büyüğümüz "öneriyorum" diye sesini yükseltti:
- Meydanlara... Caddelere TV kamerası koyalım... Bunu, bugüne kadar kimse düşünmedi... Ben öneriyorum.
Ey Ankara, aklınla bin yaşa..
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Diyarbakır'ın caddesini... Meydanını... Şehitlik'i... Ofis'i... Dağkapı'yı... Yıllardır odasından "ekranda" izliyor.
***
Ya "yeni kadrolarla, yeniden yapılanacağız."
Ya da her felaketin ardından, iki, üç gün "ah!.. Vah!.." diye ağlayıp, sonra "eski tas, eski hamam" devam edeceğiz.