Devlet Memur Sınavlarından kokular çıkmaya başladı...

Daha geçenlerde DMS sınavlarındaki rezaleti belirten bir yazı yazmıştım. Bu yazıdan sonra gerek e-mailler, gerek faks ve telefonlarla gelen mesajlardan, bir takım pis kokuların başladığı anlaşılıyor. Ben bu konuda taraf olmak istemiyorum ama bir haksızlık yapılmışsa da, tabii ki karşısında olurum. İki küçük mesajı buradan yayınlayarak cevap bekliyorum.

Birincisi, ÖNEMLİ BİR İDDİA...
"17 Ekim 1999 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan ve internette (www.osym.gov.tr adresinden bakılabilir) yayınlanan DMS sınav sonuçlarına göre, sınava girmediği halde Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nca (www.başbakanlık.gov.tr adresinden DMS yerleştirme sonuçlarına bakılabilir) 4925161803 DMS no.lu Mehtap Cantürk isimli adayın ataması Eti Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü'ne (Ankara) mühendis ünvanı ile yapılmıştır. Mehtap Cantürk isimli adayın sınava girmediği halde 88.055 puan aldığı ve 1.nci tercihine yerleştirildiği tarafımızdan tespit edilmiştir. Bu durum sınava girip, kazandığı halde ataması yapılmayan diğer adaylara yapılmış büyük bir haksızlık ve Başbakanlık için SKANDAL değil midir?... Daha detaylı bir araştırma yapıldığı takdirde bunun gibi birçok örneğe rastlanacağı kesindir."

İkinci ise, başka bir SKANDAL...
"DMS sınavlarında %8.63 puanla Türkiye genelinde 1382 başarı sıralı adayım, yaş haddimin dolmasına az kaldığından garanti olsun diye az tercih edilen yerleri seçmeme ve Türkiye'nin herhangi bir yerinde her türlü yerleştirmeyi kabul etmeme rağmen, yerleştirilmediğimi öğrendim. Kesinlikle torpil olmayacak diyerek 400.000'e yakın kişiyi umutlandırıp, gene bildiğini yapanlardan hesap sormak siz gazetecilerin görevi olsa gerek... Bizim gibi hakları yenilen DMS MAĞDURLARININ neler yapması gerektiği hakkında aydınlatıcı bilgiler vereceğinizi umarak, saygı ve sevgilerimi sunuyorum."

Bunların dışında bir başka konu daha var; bilindiği gibi DMS Sınavı, yaklaşık 1 yıl önce yapıldı ve memur yerleştirme işlemi ancak bitti. Diyorlar ki; "1 ay sonraki yerleştirme optik okuyucu ile yapılacakmış..." Çünkü 1 aya kadar optik okuyucu geliyormuş. Pekiyi be insanlar, madem 1 aya kadar optik okuyucu gelecekti, o zaman 1 ay daha erteleyip de, hepsini birden optik okuyucuya neden sokmadınız?... Neden 1 sene cımbızla çeker gibi gözle okuyarak, insan seçtiniz. Bu seçilenlere bir diyeceğim yok ama geri kalan 380 bin kişinin hakkını kim arayacak?... Tabii ki ben... Hadi bakalım, kimse şu veya bu partiye güvenmesin... Bilsinki sonunda kendisi de hesap verecektir. Ama bugün ama yarın, bu yapılanların hesabı sorulacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın...