|
Hoca'ya cezaevi yolu
Erbakan "olağanüstü hukuk yolu" olarak bilinen "karar düzeltme" talebinde bulunabilecek. Talebi reddedilirse 4 ay 26 gün hapis yatacak
Kapatılan Refah Partisi'nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a, 1994 yerel seçimleri öncesinde Bingöl'de yaptığı konuşma nedeniyle Diyarbakır 1 No'lu DGM tarafından verilen 1 yıl hapis cezası, dün Yargıtay'ca onandı.
Recep Tayyip Erdoğan, Şükrü Karatepe ve Hasan Celal Güzel hakkında verilen mahkumiyet kararlarının da onandığı Yargıtay 8. Ceza Dairesi dün, Erbakan'ın temyiz incelemesi için toplandı.
Naci Ünver'in başkanlığında toplanan heyet, Diyarbakır DGM'nin mahkumiyet kararı, Erbakan'ın temyiz dilekçesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "onama" yönündeki tebliğnamesini inceledi. Ünver, Yusuf Kenan Doğan, Serpil Çetinkol, Nevzat Tankut ve Zeki Aslan'dan oluşan 5 kişilik heyet, 1.5 saat süren değerlendirmeden sonra, Diyarbakır DGM'nin kararını yasaya ve usule uygun bularak, Erbakan hakkındaki cezanın onanmasına oybirliğiyle karar verdi.
KARAR DÜZELTME HAKKI
Erbakan, kararın kendisine tebliğ edileceği tarihten itibaren bir ay içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak "olağan üstü hukuk yolu" olarak bilinen "karar düzeltme" talebinde bulunabilecek. Bu hak, cezanın infazının ertelenmesine yol açmıyor. Ancak teamüllere göre infaz uygulaması, "karar düzeltme" talebi sonuçlanıncaya kadar erteleniyor. "Karar düzeltme" talebi de reddedilirse, içhukuk yolu tamamlanmış olacak ve Erbakan cezaevine girecek. Cezanın infazı, "mazeret" bildirmesi halinde 4 ay süreyle ertelenebilecek. RP'nin kapatılmasına "söz ve eylemleri ile neden olduğu" gerekçesiyle 5 yıl siyasi yasaklı olan Erbakan, bir yıllık hapis cezası onanmasıyla, bu kez "ömür boyu" siyasi yasaklı hale gelmiş oldu. Bu durumda Erbakan muhtar dahi seçilemeyecek.
Erbakan, 1994'te yapılan yerel seçimler öncesi Bingöl'de yaptığı konuşmada, özetle şöyle demişti: "... Bu ülkede 12 parti yok, 2 tane parti var. Hak ve batıl, hakkı temsil eden, Bingöllü kardeşlerimin imanını temsil eder. Kanunlarımızı gavurlar yapacak... Bu ülkenin evlatları asırlar boyu mektebe başlarken besmeleyle başlardı. Siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız; Bunu, 'Türk'üm, doğruyum, çalışkanım' diye değiştirdiniz. Okullarda, 'Türk'üm, doğruyum, çalışkanım' diye söyletirseniz, öbür taraftan da Kürt kökenli Müslüman evladı, 'Ya öyle mi? Ben de Kürdüm, daha doğruyum' deme hakkını kazanır. Bunlar başörtüsüne müsaade etmiyor. Hırıstiyanlara uşak olmayacağız. Dünya İslam Birliği'ni kuracağız."
Erbakan'ın Bingöl konuşmasıyla ilgili ilk soruşturmayı Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel açmıştı. Milli Gençlik Vakfı şubelerinde ele geçirilen bantları inceleyen Yüksel, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan soruşturma başlatmıştı. Konuşmanın Bingöl'de yapılmış olması nedeniyle "yetkisizlik" kararı veren Yüksel, dosyayı Diyarbakır DGM'ye göndermişti.
DGM'nin Erbakan'la ilgili gerekçeli kararında, sanığın 1994'te Bingöl'de yaptığı konuşmanın tamamının, halkı kin ve düşmanlığa tahrik unsuru içerdiği belirtilmişti. 18 sayfalık gerekçeli kararda dosyada delil olarak yer alan video kasetlerin montaj olmadığına dikkat çekilmişti.
Erbakan, "karar düzeltme" talebinden de sonuç alamazsa, iç hukuk yolları tüketildiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurabilecek.
HOCA'NIN AİHM UMUDU
AİHM, Erbakan'ın başvurusunu inceleme sürecinde "tedbir" kararı verirse, "tedbir kararına uyulup uyulmayacağı" tartışması başlayacak. Öcalan hakkında verilen "tedbir" kararı dışında, AİHM'in diğer "tedbir" kararlarını uygulamayan Türkiye'nin, Erbakan'la ilgili olası tedbir kararında ikinci istisna yapma ihtimali bulunuyor. Türkiye, olası "tedbir" kararına uyarsa, cezanın infazı, AİHM'deki dava sonuçlanıncaya kadar ertelenebilecek. AİHM başvuruyu haklı dahi bulsa, Türkiye, tazminat ödemeyi göze alıp cezayı infaz edebilecek.
Ersin BAL
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|