|
Dominik esareti bitti
Ölümle sonuçlanan bir kaza nedeniyle Dominik hapishanelerinde kabuslarla dolu 1.5 yıl geçiren gemici Ünal Özkaya, suçsuzluğu kanıtlanınca ailesine kavuşabildi
Ailesinin geçimini sağlamak için zorlu bir meslek seçen gemici Ünal Özkaya 22 Şubat 1999'da Aslan Denizcilik Şirketi'ne ait "Aslan1" adlı gemiyle İskenderun'dan İsrail'in Hayfa Limanı'na çimento almak için yola çıktı. Çimentoyu alan gemi uzun bir yolculuktan sonra 28 Mayıs'ta yükünü Dominik Cuhmuriyeti'nin San Pedro de Makaris Limanı'na boşalttı.
Ertesi gün süvari ve 2. kaptan eğlenmek için karaya çıktı. Saatler gece yarısını gösterirken nöbette olan Özkaya, güvertede bazı karaltılar gördü. Mürettebat kaçak yolcular için seferber oldu. Bu sırada korkuyla kaçan davetsiz misafirlerden biri, 15 metre derinliğindeki ambara düştü. 16 yaşındaki Rafael Herrera ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı, ancak kurtarılamadı.
ÖZKAYA'YI SUÇLADILAR
Herrera'nın gemiden kaçan arkadaşları polise arkadaşlarını Özkaya'nın öldürdüğünü söyledi. Özkaya tutuklandı. Otopsi raporunda Harrera'nın kafasına beyzbol sopası vurulduğu, kanında uyuşturucu çıkan genci Özkaya'nın öldürdüğü hükmüne varıldı. Özgürlüğüne kavuşması için ölen gencin ailesi 1 milyon 250 bin dolar tazminat istedi. Hamen San Cristobel Cezaevi'nde tutuklu kalan Özkaya için tek teselli kaynağı umutlarıydı. Suçsuz olduğunun kanıtlanacağına inanıyor ve ailesine kavuşacağı günü bekliyordu.
Cezaevine girdikten tam 375 gün sonra suçsuzluğunu gösteren yeni ifadeler üzerine şartlı tahliye oldu. 1 ay gözetim süresini doldurduktan sonra 24 Haziran 2000'de Türkiye'ye geldi. Atatürk Havalimanı'nda eşi Nesrin, çocukları Nevzat ve Çağla bekliyordu. Yürüyemeyecek kadar küçük bıraktığı kızı Çağla'nın kendisine koştuğunu gördü. Sevinç gözyaşlarına boğuldu.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|