kapat

04.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


6 ay önce, 6 ay sonra Türkiye

Dün açıklanan enflasyon verileri beklentilerden çok daha iyi çıktı. Gerçi Hükümet kanadının bir süre önce öne sürdüğü Haziran'da eksi enflasyon gerçekleşmedi, ancak buna ramak kaldı ve son 10 yılın en düşük aylık enflasyonuna inildi. Bu bir başarı.

* İlk yarıda olanlar - Dünkü verilerle birlikte ekonomide yıllık hedeflere ne oranda ulaşılabileceği de tartışılabilir hale geldi. Öncelikle enflasyonda bir sapma olabilecek. Hükümet enflasyonla mücadele ederken tüketimi kontrol altına alamadı. Faizleri hızla aşağı çekince enflasyonist baskı yarattı. Hedefte sapma olacak, ancak bu ürkütücü boyutta olmayacak. Gelecek yıl, Ocak ve Şubat ayının enflasyonu endeksten çıkınca yüzde 25 hedefine Mart'ta gecikmeli ulaşılabilecek.

* Döviz kuru hedefinde herhangi bir sapma yok. Faizler de beklendiğinden çok daha hızlı düşürüldüğü için tüketim kamçılandı. İthalat patladı. Bu durum, biri olumsuz biri olumlu iki sonuç ortaya çıkardı.

* Olumlusu, ekonomik büyümeyi eksiden artıya çevirdi ve yılık ilk çeyreğinde GSMH yüzde 4.2, GSYİH yüzde 5.6 arttı. Büyümenin artış hızı ikinci çeyrekte, geçen yılki ikinci çeyreğin nisbeten iyi olmasından dolayı biraz yavaşlasa da, üçüncü ve dördüncü çeyreklerde yeniden ivme kazanacak ve yılı yüzde 5.5'e yakın düzeyde tamamlayabilecek.

* İthalattaki artışın olumsuz tarafı ise dış açığın rekora doğru gitmesi. Türkiye'nin döviz gelirlerini artırma gereği var.Yoksa cari açık programın yumuşak karnı haline gelecek.

* Özelleştirme hedefi başlangıçta çok iddialı bulunmuştu ve programın yumuşak karnı olacak diye düşünülmüştü. Ancak geçmiş aylarda gerçekleştirilen büyük ihaleler bu endişeyi boşa çıkardı. Eğer imzalar atılıp devirler yapılırsa, hükümetin ekonomik programı uygulamada en başarılı olduğu alan özelleştirme olacak. Burada konulan 5.2 milyar dolarlık nakit hedefine de kolaylıkla ulaşılacak.

* Hükümet ilk yarıda sivil toplum örgütlerini enflasyonla mücadele programına katmada yetersiz kaldı. Toplumun bu programın başarıyla sonuçlanacağına inancı büyük çoğunlukta değil. Bu nedenle ekonomik aktiviteleri ve programa verecekleri destek düşük düzeyde kaldı. Özel sektörün dinamizmini yeterince harekete geçiremedi.

* İşçi-işveren ilişkilerini düzenlemede de hükümet geç kaldı.

* İkinci yarıda yapılacaklar - Bu anlamda yılın ikinci yarısında yapılacak olanlar kendiliğinden ortaya çıkıyor. Yılın ikinci yarısında uygulama sonuçlarının iyice belirginleşmesiyle özel sektörün katılımının daha da artması beklenebilir.

* İşçi işveren ilişkilerinde hükümetin daha aktif bir rol üstlenebilir.

* Bir de kamu açığına yol açan yapıyı değiştirmede, yani kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması ikinci yarıya kaldı.

* Hükümetin karnesi - Hükümetin ilk yarıda yapamadıkları yaptıklarından çok daha az. Üç yıllık bir programı yürürlüğe koyarak buna altı ayda büyük ölçüde uyan Hükümet gerekli olanı yaptı. Yapılanların eksikliği var. Ancak altı ay önceye göre çok daha farklı bir Türkiye'de olduğumuz kesin.

Sonuç - "Yürümek bir şeydir, oturmak hiçbir şey"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır