kapat

04.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Kemal Sunal..!

Türkiye büyük komedyenini, en olgun, en yaratıcı, en üretici çağında kaybetti. Ali Özgentürk ile aynı ortaokulda, aynı lisede, aynı üniversitede beraber okuduk. Aynı yollardan geçtik, aynı kültürden biçimlendik, Çukurova'da büyüdük, Adana sıcağında piştik, hiç kopmadık. Ondan biliyorum, Kemal Sunal'ın sanat hayatında yeni bir sayfa açılacaktı.

Anlaşmışlardı...

Uzun uzun konuşarak değil fakat hissederek karar kılmışlardı.

Ali, teklif etmiş...

Kemal kabul demişti...

Kemal, Ali'ye inanmıştı...

Ali, Kemal'e güveniyordu.

Başrol oyuncuları çok para ister fakat biliyorum, para bile konuşmadılar. Propaganda filmi ile uç veren yeni bir Kemal Sunal'ın gelmekte olduğu Balalayka ile dönemeç noktası bulacaktı. Ali Özgentürk, filmin yönetmeniydi, hikaye ve senaryo üstünde üç yıldan beri çalışıyordu. Çekim için gerekli olan 1.5 milyon dolarlık kaynağı bulabilmek için de çok uğraşmış, film işletmecisi Erol Avcı da bu projeye para koyarak ortak olmuştu. Türk sineması ölçüleri içinde değerlendirildiği zaman pahalı bir projeydi. Ali'nin bu filmin başrolü için üzerinde düşündüğü 10'dan fazla ünlü oyuncu vardı.

Kemal de karar kılmıştı.

***

Niçin Kemal Sunal?

Ali, içtenlikle söylemişti: "Ben farklı bir film yapmak istiyorum ve Kemal de yeni bir Kemal Sunal olmak istiyor, buradan bir sinema sinerjisi, yoğunlaştırılmış bir oyuncu enerjisi çıkartacağız göreceksin..." Herkesin arkasında "Bir zamanlar" kavramı hep vardır. Kemal Sunal'ın da arkasında Vefa Lisesi'ni bitirdikten sonra Ulvi Uraz, Ayfer Feray, Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda küçük roller aldıktan sonra 1977 yılında yönetmen Ertem Eğilmez'in filmiye sinemaya geçerek 23 yılda çevrilmiş 82 film vardı.

Ve yeni tipler...

Gecekonduların, varoşların...

Yeni kentleşmenin yarattığı, köyden yeni gelmiş şehirde tutunmaya çalışan fakat eğitimi, hiç bir becerisi olmayan, yoksul insan tipleri...

Kemal Sunal halkı oynadı...

Halkın ne çok önünde...

Ne çok arkasında oldu...

Adım adım yürüdü... Gecekondu ve varoş insanının içtenliğini, temizliğini, saflığını ve aynı zamanda küçük kurnazlıkları ile avantacılığını mizahın ince eleğinden geçirerek 82 film yapmak ancak büyük bir sanatçının başarabileceği bir uğraştı. Ve onun filmlerinin her biri iki defa, üç defa seyrediliyor, filmler filmin rejisörünün adıyla anılmasına karşılık halk arasında "Kemal Sunal Filmi'" tabiri doğuyordu.

Üç nesil komedi kralı oldu.

Dede, baba, torun...

Üçünü de güldürdü.

Sert hatlı uzunca çene kemiği, ileriye çıkık fazla geniş olmayan alnı ile dudakları, gözleri, dişleriyle oynuyordu. 60 yıl önce İsmail Dümbüllü de kaşları, gözleriyle oynayarak tiyatroda halk komedyeni olmuştu. Kemal Sunal, Dümbüllü'nün sinemasıydı.

Filmleri bol küfürlüydü...

Ama temiz insanı oynuyordu.

Dalavereci olmayan...

Devleti soymayan...

Rüşvet verip, almayan...

Ve zor gülen halkı güldüren...

***

Çok genç sayılabilecek bir çağda 56 yaşında öldü. İçki içmez, sigara içmez, arkadaşları arasında; "Adam gibi adam, iyi dost" diye tanıtılırdı.

Batum'a gidiyordu...

Uçakta kalp krizi geldi...

25 dakika nabzı dayandı...

Doktor bekledi...

Doktor 35 dakika sonra geldi...

Halkını oynayan Kemal...

Türk halkı gibi öldü.

Balalayka'da oynayacağı için heyecanlanıyordu. Filmin hikayesini Ali Özgentürk yazmış, hikayeyi Işıl Özgentürk senaryolaştırmıştı. Çok başarılı filmlere imza atmış rejisör Zeki Ökten ve Amerikan Sinema Akademisi ödülüyle birlikte 3 kez Rus Devlet Sanatçısı ödülünü alan Azerbaycanlı senaryo yazarı Rüstem İbrahimbekov da senaryoyu gözden geçirmişti. Batum'dan bir yaşlı otobüs İstanbul'a doğru yola çıkacak. Üç kardeş, baba vasiyeti üzerine Batum'dan aldıkları tabutu bu otobüsle İstanbul'a getirirken başlarından hüzünlü, neşeli olaylar geçecekti. Kemal Sunal filmde "Necati...'' rolünü oynayacaktı. Batum'da film çekilirken ben de iki dedemle iki nenemin ve annemle babamın doğduğu, yaşadığı bu bölgeye gidip, filmin çekimini izleyecek ve "Dedelerimin memleketinden..." diye yazılar yazacaktım.

Böyle konuşmuştuk...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır