  
Denizde arıza
SABAH-İstanbul'dan iki arkadaşımız, Nurettin İkizler ve Oğuz Kayabaş iki hafta önce, Pazar günü gazeteden çıkınca şöyle bir deniz sefası yapmak istediler. Hep birlikte Eminönü'nden vapura binip Kadıköy'e geçtik. Onlar, uzun zamandır görmedikleri Kadıköy'de biraz dolaşmışlar, sağı-solu gezmişler; sonra Eminönü'ne dönüp Avrupa Yakası'ndaki evlerine gitmek üzere yeniden vapura binmişler. Sarayburnu önlerine geldiklerinde vapur durmuş. Geçmekte olan bir büyük gemiyi beklediklerini sanıp önce aldırmamışlar. Sonra bakmışlar ki bir şey geçtiği yok. Bir vapur görevlisi bulup sormuşlar ve durmalarının nedeninin "arıza" olduğunu öğrenmişler. Arızanın giderilmesi ve tekrar yüzebilmeleri yaklaşık 45 dakika almış. Bizim arkadaşların amacı gezip vakit geçirmek olduğu için, denizin ortasındaki rötar hoşlarına bile gitmiş; "İstanbul'u seyredip temiz hava aldık" diyorlar. Ama vapurda korkup paniğe kapılanlar da olmuş. Küçük çocuklar huzursuzlanıp ağlamış.
BUNDAN kısa süre sonra, geçen Cuma günü de aynı tersliği yazıişleri teknik sekreteri arkadaşımız İsmet Ararat yaşadı; şöyle anlatıyor: "Şehir Hatları'nın Aydın Güler adlı vapuruyla 15.30'da Kadıköy'den Karaköy'e hareket ettik. Tam Boğaz girişinde vapur arıza yaptı, durduk. Gerçi kolay kolay bir şey olmaz, biliyoruz; ama Boğaz'da trafik son derece yoğun. İnsan ister istemez kaygılanıyor. Oldukça uzun zaman bekledik. Başka bir vapur gelip bizimkine yanaştı. Denizin ortasında vapurdan vapura aktarma yapıldı. Karaköy'de kıyıya çıktığımızda saatler 17.45'i gösteriyordu."
OLDUKÇA kısa aralıklarla denizde iki arıza, "Şehir Hatları vapurlarının periyodik bakımlarında aksamalar mı oluyor?" sorusunu akla getiriyor. Bir de İsmet'in vurguladığı gibi, dünyanın en hareketli su yollarından biri olan Boğaz'da bu tür arızalar, "kaza riski" içermiyor mu; bunu da ister istemez düşünüyoruz...Ve sık sık tekrarlanmaya başlayan bu arızaların ihmal değil, rastlantı sonucu meydana gelmiş olmasını temenni ediyoruz.
|