kapat

04.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Şakaya gelmez bir ölüm
Behçet Necatigil, bir şiirinde şöyle diyor: "Tek kişi değil / Her ölüm daha çok ölüm demektir."

Sevgili Kemal Sunal'ın da ölümü böyle oldu. Şairin de dediği gibi, yalnız o değil ölen, onunla "İnek Şaban" da, "Kibar Feyzo" da, "Salak Milyoner" ve "7 Bela Hüsnü" de aramızdan ayrıldı sanki, sžretleri daha yıllar yılı "beyaz cam"da yaşayacak olsa da...

Seksenli yıllarda sinemacıların, tiyatrocuların uğrak yeri "Papirüs"te, dip kuytuda bir yuvarlak masa vardı, müdavimlerin deyişiyle "Yönetmenler masası"...

Bu masanın da müdavimleri Atıf Yılmaz, Zeki Ökten, Şerif Gören, Tarık Akan, Ali Özgentürk ve Kemal Sunal...

Arif Keskiner, daha sonra doksanlı yıllarda "Çiçek Bar"ı, yani "Arif'in Yeri"ni açınca da masa, olduğu gibi "Çiçek Bar"a taşındı. Yine dip kuytuda...

Bu masaya adı geçen kişilerden başkasının oturması ne mümkün?

Kemal Sunal, her zaman az içer, az konuşur ve en erken kalkardı masadan...

Şimdi düşünüyorum da hayatından ve hayatımızdan da "masa"dan kalkışı gibi çok erken ayrıldı.

Filmlerinin bu kadar çok sevilmesi, hayatından ve hayatımızdan izler taşımasından değil midir?

Ama en çok bırakanı da, en son oynadığı "ölüm"ü oldu.

Sanırım "Gülen Adam" filmiydi. Bütün film boyunca, o ne yapılırsa yapılsın, hiç gülmedi, fakat finali müthiş bir kahkaha ile bitirdi.

Oysa gerek tiyatroda, gerek sinemada bütün milleti yediden yetmişe kahkahaya boğmuştu.

Hayatının bir kalp krizine yenilen finalinde ise acıya, suskunluğa, hüzne, yokluğa, ölümün soğukluğuna boğmakta şimdi.

"Balalayka" filminin bir sahnesinde, iki saniye de olsa bir köy muhtarını ben oynayacaktım, belki de karşı karşıya gelecektik.

Olmadı.

Kaderde ardından yazmak varmış...

Yokluğuna inanmak istemiyorum, bir "şaka" bu diyorum. Filmlerinde yaptığı şakalardan birini yaptı yine...

Ölüm, bu kadar "inek"lik yapmaz, yapamaz çünkü... Hele "Şaban"ına...

Evet, her ölüm daha çok ölüm.

Kemal Sunal'inki ölümden de öte, daha çok, daha da çok ölüm...

Şakaya gelmez bir ölüm...

REFİK DURBAŞ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır