kapat

03.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Tek-kültür tehdidi

Fransız Çiftçiler Konfederasyonu Başkanı Jose Bove, "Asteriks" namıyla anılıyor. Bunun nedeni, Galyalıların Roma İmparatoru Sezar'a direnişi gibi, onun da bugünlerde bir başka "işgale", Amerikan fast-food devlerinin dünya mutfaklarını işgaline kafa tutması...

Bove, bu işgalin sadece Fransız çiftçilerini değil, bütün dünyada yerel yiyecek kültürünü de yok ettiği gerekçesiyle bir Mc Donald's restoranını basıp 67 milyar liralık tahribat yaptı. Geçen hafta o mahkemede yargılanırken kapıda 35 bin Fransız, "Mc Donald's defol" diye bağırıyordu.

***

Mc Donald's, günümüzde "küreselleşme"nin ve "tek-kültür" tehdidinin simgesi haline geldi.

Geçen ay Moskova'ya gittiğimizde dünyanın en büyük cirolu Mc Donald's mağazasının Puşkin meydanında olduğunu öğrenmiştik. Yıkılan duvardan ilk sızanlar hamburgerciler olmuştu.

Mc Donald's, Türkiye'ye 1986'da girdi ve 15 yılda 130 restorana ulaştı.

10 yıl geç gelen rakibi Burger King ise geçen ay, Türkiye'deki 100. restoranını açtı. Açılışta konuşan Burger King'in Dünya Başkanı Dennis Malamatinas, sadece Türkiye'de yılda 40 milyon hamburger sattıklarını belirttikten sonra "Türkiye'nin 5 yıllık bu performansı ile Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasındaki en büyük pazar haline geldiğini" ilan etti.

Önceki gün bu kez Pizza Hut ve Kentucky Fried Chicken'ın sahibi dünyanın en büyük restoran şirketi, Tricon firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Pete Bassi İstanbul'daydı. Bassi de Türkiye pazarını "muazzam" olarak niteledi.

Bu iki marka ile fast-food sektörüne giren Mustafa Süzer'in verdiği bilgiye göre şu an 34 olan restoran sayısı, 3 yıl içinde 100'e çıkacaktı.

***

Türkiye'ye sandviç, kentleşmeyle birlikte 1950'lerde girdi; 60'larda içine döner kondu.

Böylece sofradan kalkıp, ayaküstü atıştırmaya başladık ve son 10 yılda koca bir Osmanlı mutfağını toprağa gömmeyi başardık. Halen geleneksel mutfak, bu eğilime kebap, döner-ekmek ve lahmacunla direniyor.

Damak zevki öldü. Tat alma duygusu, yerini açlık bastırma kaygısına bıraktı.

İnsanoğlu, kendine (yemeğe, sohbete, dinlenmeye, aşka) ayırdığı her dakikadan feragat edip, daha çok ve hızlı çalışmaya ikna edilmiş görünüyor.

Ancak iş bununla sınırlı değil...

Dünyayı "başarma hırsı" ve "kazanma arzusu"na prangalayan anlayış, bir yandan da buna ayak direyen bütün geleneksel yapıları parçalıyor. Yerel kültürleri silerken, yerine "çağın ritmi"ne uygun bir giyecek, yiyecek, eğlence kültürü koyuyor. Çocuk yetiştirme tarzından, alışveriş alışkanlıklarına kadar her alana damgasını vuruyor.

***

Benetton'un yayınladığı Colors dergisi 2000 yılının ilk sayısında insanlığın geleceğini tehdit eden "tektipleşme" tehlikesine dikkat çekti.

Derginin verdiği örnekler gerçekten çarpıcı:

Dünyada her 5 saatte bir Mc Donald's restoranı açılıyor.

Her 24 saatte 110 bin adet jean satılıyor.

200 ülkede gençler, artık Sevgililer Günü'nü kendi bayramlarından çok önemsiyor ve o gün sevgililerine, Hallmark'ın hazırladığı kartlarla ilan-ı aşk ediyor.

Çocuklar, Disney'in Mickey Mouse'unu, kendi devlet büyüklerinden çok tanıyor.

1998'de dünyada en iyi iş yapan 20 filmin 19'u Amerikan filmleriydi.

Halen dünyada 300 milyon evde Amerikan müzik kanalı MTV izleniyor. Güneydoğu Asya'da gençler saçlarını Jennifer Lopez veya Meg Ryan gibi kestiriyor.

Nike, atletik amaçla ürettiği pabuçlardan yılda 9.2 milyar dolar kazanıyor ve satılan pabuçların sadece yüzde 20'si atletik amaçla giyiliyor.

Japonya'da Batılı görünebilmek için burun büyüttürme modası yayılıyor.

Bütün düyada aynı hastalık (AIDS), aynı ilaç (Viagra), aynı içecek (cola), aynı haber kanalı (CNN), aynı haber (Clinton'ın aşk maceraları), aynı maç (Avrupa futbol şampiyonası finali), aynı anda popüler oluyor.

Dünya hızla tek kültüre giderken, biz bir örnek hale geliyoruz.

Colors, "Ortak kültür, önceden pişmiş ve ısıtılmış bir savaş. Bizler bu savaşın hem kurbanları, hem uygulayıcılarıyız" diyor. Yerel farklılıkların hızla yok olduğuna dikkat çekiyor.

Fransızlar Asteriks'le direniyorlar.

Bizi Karaoğlan mı koruyacak?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır