|
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr
)
|
Ülkede güzel şeyler de oluyor...
Hergün okuduğum en az 100 mesajın içinden bir veya ikisi güzellikler içeriyor olsa, mutluluktan havaya uçacağım. Ama bir türlü olmuyor. Onun için şu son hafta içinde gelen iki mutlu mesajı yayınlarken, büyük bir zevk duyuyorum. Gönül sizlerden gelen bütün mesajların böyle olmasını diliyor. Birincisi, bir otomobil lastiği ile ilgili... Okuyucum Tuna Iskır bakın ne diyor; "3 yıl önce otomobilim için aldığım dört yeni lastikten birisi, henüz beşbin kilometrede yarılıp, seyir halinde iken beni büyük tehlike içine itmişti. Lastikleri aldığım bayii, bir yıl garantisi olan bu çok meşhur marka lastik çin "Canını kurtarmışsın, bir bardak su içseydin" diyerek benim talebimi reddetti.
Bu yıl Ocak ayında, bu kez dört adet yeni DUNLOP marka lastik aldım. Şubat ayı içinde Ankara'da yağan karın, yolları çukurlarla doldurduğu basına akseden haberlerden malumunuzdur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin önünde Eskişehir yolundaki çukurlara bir akşam ben de girdim. Bir lastiğimin balon yaptığını ertesi gün fark ettim. Bayram öncesi olduğundan ve eski deneyimimden dolayı bir adet lastik satın almak üzere, lastikleri aldığım bayiye gittim. Bana "yeni bir lastik" hediye ettiler. Bu lastiği taktırmak için evime yakın DUNLOP bayiine gittiğimde, yapılan balans işlemleri sırasında diğer bir lastiğimde de fabrikasyon hatası tespit edildi ve "bir lastik daha" hediye ettiler.
Ankara Bölgesi Dunlop yetkilisi CINAK Şirketi'ne, özellikle Serdar Bey'e ve lastikleri takan Dunlop Bayii HES Şirketine, özellikle Haluk Bey'e ve mükemmel usta Servet'e teşekkürlerimi sunarım. Evet Türkiye'de bazen güzel şeyler de oluyor."
Oh oh ne güzel...
Hoşuma giden ikinci güzel olay da okuyucum Nalan Göktepe'den geldi. O da güzel bir olayı şöyle anlatıyor;
"3.5.2000 tarihinde annem bakkaldan iki şişe TİKVEŞLİ sütü alıyor. Bir şişe süt ile börek yapıyor. Gece saat 03.00'de uyanıp, diğerindeki sütten yarım bardak içtidiğimde tadında değişiklik hissetsem de aldırmadım. "Tarihi geçmiş olamaz, çünkü bugün alınmış" diye düşünüyordum ki, tarihine bakmak aklıma geldi. Son kullanma tarihi 1.5.2000 olarak basılmıştı. Sabah kalktığımda midem bulanıyordu. İşe gitmek için bindiğim otobüsten kendimi evime zor attım. Sonuç olarak TİKVEŞLİ'yi aradık. Böyle bir hatanın nasıl olabileceğini sorduk. Gülden Hanım ilgileneceğini, haklı olduğumuzu, kabahatin kendi dağıtımcılarında olduğunu belirtti.
Biz görevimizi yaptık, en azından tüketici olarak onları ikaz ettik. Gerisi onlara kalmıştı. Bir-iki gün sonra işten eve geldiğimde, annem TİKVEŞLİ'den Satış Müdürü Cem Beyin geldiğini, bu durumdan dolayı defalarca özür dilediğini, böyle bir hatanın olmaması için daha da dikkatli olacaklarını belirtmiş. Bahçede yarısı kalmış, bozuk sütü de tahlil için götürmüş. Üstelik bize de iki kutu yoğurt ve iki adet meyveli yoğurt bırakmışlar. Sonuç olarak evimizde ve çoğu evlerde yoğurt, süt, peynir temel gıdalar bulunuyor. Bu yüzden üreticilerin ve biz tüketicilerin de daha dikkatli olması gerekiyor. Tüm TİKVEŞLİ Ailesine teşekkür ederiz."
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|