Camondo
İstanbul'un tarihine damgasını vurmuş aileler var. Bunlardan biri, Camondolar. Sarraflıktan modern bankacılığa geçişte, belediye reformlarında, Galata'nın Avrupalılığı temsil eden, çağdaş finansı barındıran bir bölgeye dönüşmesi çabalarında, ilk atlı tramvay şirketinin ve Şirket-i Hayriye'nin kuruluşunda hep onların belirleyici katkılarını görüyoruz. 17'nci yüzyıl sonlarından 19'uncu yüzyıl sonlarına kadar, İstanbul'a dönem mimarisinin en zarif bazı örneklerini yine onlar kazandırdı.
Aynı ailenin bir uzantısının aynı zamanlarda Paris'te, aynı reformcu atılımlar içerisinde olduğunu öğreniyoruz. Cezanne, Monet, Manet, Delacroix gibi büyük ressamların başyapıtlarını Louvre Müzesi'ne hibe ediyorlar. Monceau Parkı'ndaki görkemli evlerini "müze" yapılması kaydıyla Paris Belediyesi'ne bağışlıyorlar. Tıpkı İstanbul'da olduğu gibi, modern bankacılığın Fransa'da yerleşmesine büyük katkılarda bulunuyorlar. Ne var ki İkinci Dünya Savaşı, Paris'teki Camondolar'ın varlıklarını trajik şekilde sislere gömüyor. Ailenin son temsilcisi Beatrice de Camondo, ceketine sarı yıldız dikilmiş olarak Auschwitz kampına gönderiliyor; ondan bir daha haber alınamıyor.
Nora Şeni ve Sophie Le Tarnec'in "Camondolar" adlı kitabı bu reformcu, sanatın ve estetik değerlerin koruyucusu ailenin İstanbul'daki ve Paris'teki paralel yaşamını, roman akıcılığı içerisinde anlatıyor. Öğreniyoruz ki Camondolar, Louvre Müzesi'ne kazandırdıkları büyük eserlere, Paris'in kültürel ve ekonomik dinamizmine sağladıkları katkıya rağmen, bugün orada pek fazla hatırlanmıyor. İki yazarın "çökmüş bir hanedan" olarak nitelediği Camondolar'ın güvenli ve itibarlı bir hayat geçirdikleri İstanbul'da ise bazı mimari değerler bugün de onların adını taşıyor. Galata'daki Camondo Sokağı'ndan geçiyor, Camondo merdivenlerinden inip çıkıyoruz. İstanbul entelijansiyası kentin sosyo-ekonomik, sanatsal ve mimari tarihini araştırıp irdelerken bugün de onların isimleri çevresinde çok sık dolaşıyor. Özetle İstanbul, geçmişine sahip çıkmakta belki Paris kadar sistematik değil; ama Paris'ten daha içtenlikli ve sevecen. Bununla övünebiliriz.
|