Dün açıklanan ilk çeyrek büyüme rakamı bizim için süpriz olmadı. Böyle bir oranı bekliyorduk. Bunun belirtilerini otomobil, dayanıklı tüketim eşyası, ithalat ve metal eşya sektörlerinden almıştık.
Ancak sektörlerden de önce borsa hareketlerinden böyle bir büyüme tahmini yapmıştık. 7 Aralık 1999 tarihli "Borsadan büyüme işareti" başlıklı yazımızda bunu kaydettik.
Yazarımız Faruk Türkoğlu 5 Mayıs 2000 tarihli analizinde ilk çeyrek büyümeyi yüzde 4 olarak tahmin etti.
Cüneyt Toros arkadaşımız geçen hafta ithalattaki yüzde 40'lık artışın büyümeyi yüzde 4'ün üzerine çıkartabileceğini belirtti.
* Büyüme duyarlılığı - Bizim bu tahminlerimiz büyümeye karşı olan duyarlılığımızdan ve ekonomide yol gösterme çabamızdan ileri geliyor. Bunun dışında başka bir amaç taşımıyor. Ekonomi gazeteciliğinin dünya örneklerine bakıldığında, bu misyona yönelik analiz ve öngörülerin sıkça ekonominin aktörlerine sunulduğunu görüyoruz. Aslında biz ekonomi basınının globalleşme atağını, tüm sektörlerde olduğu gibi hızlandırmak istiyoruz. Sayfalarımızda ekonominin her sektörünün dünya ile uyum sürecini yüreklendirirken, kendimizi de bu yönde dönüştürüp dünya standartlarında haber ve analizleri okuyucularımıza sunmaya özen gösteriyoruz.
* Daralma tahmini - Bu misyonumuz içerisinde önemli bir yer tutan yol gösterme kaygımız ekonomi durgunluğa girerken de aynıydı. 98'de ekonomi durgunluğa girerken kumuoyu bunu yine Sabah'tan ve Yeni Yüzyıl'dan izlemişti.
Yine geçen yıl ekonominin tahminlerin de üzerinde daralacağını ilk kez biz duyurduk. Hem de DPT'den bile önce. 1 Aralık tarihinde "Yüzde 4 bile çok iyi" başlığını attık. Cüneyt Toros'un bu haberinden 44 gün sonra DPT'nin tahmini gazetelerde yer aldı: "Ekonomi süpriz yaptı" diye yüzde 4.5-5'lik küçülme meydana gelebileceği haberi veriliyordu. Açıklanan küçülme rakamı ise yüzde 6.5.
* Büyüme gerekliliği - İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana rekor daralmanın yaşandığı bir yıldan normal büyüme yılına geçiyoruz. Bu sevindirici bir gelişme. Ancak unutmamak gerekir ki büyümenin tüm sektörlere yansıması gerekiyor, ki ithalatta yatırım mallarından kaynaklanan patlamanın önümüzdeki dönemler için sinyal niteliği taşıdığını düşünüyoruz.
Ekonomik büyüme bir ülkenin gelişmişliğini artıran, vatandaşlarının refah seviyesini yükselten en temel gelişme. Ve bu nedenle de bütün ekonomi politikalarının hedefi elbette büyüme olmalı.
Sonuç -"Bu aptestle daha çok namaz kılınır"