Cesur Yeni Dünya...
Mitolojinin çapkın tanrısı Zeus, canı çekince tanrıçaları, canı çektiğinde de insanları döllüyordu. Bencildi. Zeka tanrıçasını tek başına yaratmak istedi. Hikmet tanrıçası Metis'in ruhunu, beyninin en derin hücresine yerleştirdi. Kendi beyninde kendini dölledi. "En bereketli rahim, beyindir" diyordu.
Ve bir dişiye ihtiyaç duymadan zekâ ve yaratıcılık tanrıçası Athena'yı alnının ortasından doğurdu. Üremenin kurallarını alt üst eden ilk örnek budur.
***
Genetik kopyalama ilk defa 1993'ün Kasım'ında açıklandı. Çiller ile Clinton ünlü Oval Salon görüşmelerini yaparken George Washington Üniversitesi "Cloning"i ilan ediyordu...
Cloning, bir canlının eşitini yaratmak anlamındaydı. Clinton'un asıl heyecanlandığı konu buydu. Çiller'i yolculadıktan sonra olayla ilgilendi.
Aldığı bilgi şuydu: Bu araştırma ilhamını, Athena'nın yaradılışından alıyordu. "Cesur Yeni Dünya", en geç on yıl içinde insanlığın gen haritasını çıkaracak ve insan yaşamına ilişkin bütün değerleri değiştirecekti...
Dünya kamuoyu şaşkınlık içindeydi. İnananlar azdı; ama bir ümit heyecanı da insanlığı sarmıştı.
Bu hedef, öngörülen süreden önce gerçekleşmiştir. Blair ile Clinton'un birlikte açıkladığı bilimsel gerçek budur...
***
Bundan yaklaşık 15 yıl önce Gregory Peck'in oynadığı bir film vardı. Adı, Brezilya Çocukları idi. Güney Amerika'da bir ülkede Hitler'in benzerleri laboratuvar şartlarında yetiştiriliyordu. Bu bir bilim-kurgu idi. İnandırıcı gelmiyordu ama, kafaları karıştırıyordu. Çünkü insanlığın gen haritası üzerinden gidilerek, istenen insanı, kusursuz olarak yaratma ve yaşamını ebedileştirme amaçlanmıştı.
O gün kafaları karışanlar bugün gerçeği gördüler. Çünkü bilimkurgunun onbeş yıl önce hayal ettirdiğini, bilim bugün kanıtlamıştır... Bu gelişmelerin temel hedefi ve mânâsı, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden târif eden kişilikleri üretmektir.
***
Yakın gelecekte insan ırkını kusursuzluğa ulaştırmanın yol haritası çizilecek. Bütün dünyaya yayılan genetik araştırma laboratuvarlarındaki ortak hedef budur.
Önce insanlara bir görev ve sorumluluk tarifi verilecek; sonra kuluçka ve şartlandırma süreci başlayacak.
Hatta insanlar önceden belirlenmiş rollere göre eğitilecek ve bu role hazır olmaları sağlanacak.
***
Gen haritası ile Türkiye'nin siyaset sorunlarına çare üretilebilir mi diye meclis koridorlarında geniş sayılabilecek bir sözlü anket yaptım. Mecliste grubu bulunan beş partiye mensup milletvekilleri Türkiye'nin bir siyaset haritası olduğu ve yeni bir gen tanımlaması yapılması gerektiğini kabul ettiler. Kimileri de işin latifesine kendini kaptırdılar.
Gen haritasından hareketle siyasette şahsiyet tanımlamaları yapılabilir mi?
Bu soruya verilen cevap olumludur.
Mevcut yapıdaki "genetikte siyasi kopyalama"yla hep aynı türde insanların siyasete hâkim olmaları sağlanabilecektir.
Her siyasi birimde örneğin her ilçede, aynı stoktan üretilmiş siyasetçiler politikaya soyunabileceklerdir. Böylece sadece liderlerin mutlu olduğu siyaset türü egemenliğini sürdürecektir.
Lideri doğrultusunda oy kullanıp iradesini teslim eden siyasetçilerin yerini, bütün ögeleriyle liderlerin biçimlendirdiği siyasetçiler alacaktır. Şımartılmış liderler demokrasisi bütün unsurlarıyla pekişecektir.
Örneğin artık insan haklarından değil, "gen haklarından" söz edeceğiz. Mecliste anayasalar, gen haklarının öngörüldüğü sistemlerin tartışılmasına neden olacak.
Önceki gün Meclis'te bir "hakkın" kötüye kullanılmasını izlemiştik. Sanırım bundan sonra "genin" kötüye kullanılması gündeme gelecek.
Muhtemelen parti liderleri, Zeus'a benzeyecekler. Canı çektikçe insanları genlerine göre seçip dölleyecekler...
