


Amiral'in ölümü
Yüce Peygamberimiz, Hadis-i Şerif'inde buyuruyor ki Üzküru mevtaküm bil-hayır." Türkçesi... "Ölülerinizi hayırla anınız."
Dün Oramiral Erkaya'yı yeni mekanına "saygıyla" uğurladık.
Onu daima "hayırla" anacağız.
***
28 Şubat'ın üzerinden beş ay geçmişti.
Emekliliğine 21 gün kalmıştı.
Tarih 9 Ağustos 1997, Cumartesi.
Bodrum'da buluştuk.
"İki hususun altını çizeceğim" diye başladı:
* Bir ülkede rejimi değiştirmek isteyenler, önce silahlı kuvvetlere göz dikerler.
* Ve karşılarındaki güçleri "Allah'a karşıymış gibi" gösterirler.
Ardından da dedi ki:
- Allah ile kul arasına kimse girmesin... Kimse dini, siyasi çıkar malzemesi yapmasın... Hem laikim ve hem de elhamdülillah Müslümanım."
***
Donanmaya ait bütün gemilerde, direğin "en üst kısmında" bir Kuran-ı Kerim olduğunu bilmiyorduk...
Oramiral Güven Erkaya anlattı...
- Osmanlı'dan gelen bir gelenek... İnanırız ki... Kur'an en tepede... Allah'a en yakın yerde durdukça... Allah, bizi ve gemimizi koruyacaktır.
Denizcilerin geleneğinde "din motifinin" yeri büyük.
Yine Güven Erkaya Paşa anlattı:
Gemi, demir alacak...
Komutan emir verir:
- Bismillah Vira!..
Gemi, rıhtımdan ayrılacak.
Halatların çözülmesi için komutan emir verir:
- Bismillah Fora!..
Ve gemi düşmanla karşı karşıya.
Komutan ateş emrini verir:
- Bismillah, Salvo ateş!..
Görev yerine getirildi, gemi döndü, demir atacak.
Komutan emir verir:
- Bismillah Fundo!..
"Bunları anlatan" Amiral'e, ölümünden sonra bile çatmak... Onu "dinsizlikle" itham etmek niye?
28 Şubat bildirisinde "parmak izi" var diye mi?
***
Süleyman Demirel'in "bir söylemini" hatırlatmak isteriz:
-..... 28 Şubat, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri var... 28 Şubat 1997'de yapılan ise... Sadece bir hatırlatmadır... Gelin, demokratik, laik Cumhuriyet etrafında toplanalım. (26 Aralık 1999. TRT-1. Politikanın Nabzı)
***
Salihli'nin Altınordu İlkokulu'nu bitirdiğinde on yaşındaydı.
Ortaokulu bitirdiğinde ise on üç.
"Yaşı küçük olduğu için" Askeri Lise'ye kaydını yapmadılar.
Bir yıl bekledi.
"On dört yaşından gün almadığı için" Askeri Lise'ye yine giremiyordu.
Ama öylesine "ağladı... Yalvardı... Yakardı" ki...
"On dört yaşından gün almadan Askeri Lise'ye kabul edilen ilk ve tek öğrenci" oldu. (1952)
Ve 45 yıl "denizci kıyafetini" onurla, gururla taşıdı.
***
Aşık Veysel'in dediği gibi:
Açar solar türlü çiçek,
Kimler gülmüş, kim gülecek,
Murat yalan, ölüm gerçek,
Dostlar beni hatırlasın.
Seni saygıyla hatırlayacağız Güven Paşa.
Nur içinde yat.