kapat

27.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Billy DNA'yı çözdü! Nusret yine Nusret!

Tamam ABD dünyada süper ülke. Türkiye Ortadoğu'da menteşe ülke. Anlıyoruz, arada büyük fark var... Fakat bu kadar büyük uçurum olmaz ki... 10 yıl önce "İnsan DNA'sının genetik şifresini çözecek ve bir DNA haritası ortaya çıkartacak" projeyi başlattılar. 10 yılda tamamladılar. Büyük devrim: İnsanın aya gidişinden daha büyük, yaşadığımız şu teknolojik sıçramadan daha ileri buluş diyorlar.

Bu buluş sayesinde:

İnsanın sırrına iniliyor.

Deli midir? Sapık mıdır?

Kıyıcı mıdır? Uyumlu mudur?

Çalışkan mıdır? Tembel midir?

Uyuz mudur? Kuduz mudur?

Akıllı mıdır? Aptal mıdır?

Aptallığı doğuştan mıdır?

Alkolik midir, ahlaksız mıdır?

Bu buluş sayesinde insanla ilgili bugüne kadar nedenine inilemeyen binlerce soru kesin olarak aydınlanacak. DNA haritasının çıkmasıyla insanın bütün hastalıklarına gen tedavisiyle son verilebilecek, yaşlanmaya yol açan p21 geni ile 40 ayrı genin sırrının bulunmasıyla da insan yaşlanması durdurulabilecek. Kısa zamanda insan ömrü 120 yıla çıkacak... Sonra 150 yıla...

Sonra da belki 300 yıla...

Amerikalı Billy, 10 yılda büyük devrim sayılan DNA projesini tamamladı. Fakat Türk Nusret 42 yıldır didiniyor anlatamadı. Nusret Çakıroğlu, İstanbul'da doğup büyümüş, Darüşşafaka Lisesi'ni bitirmiş, seçkin bir eğitim almış, yabancı dil bilir, iyi geliri olan, telefon sistemleri kuran bir delidir. Hak arama delisi... 82 yaşındadır. Yılmadı 42 yıldan beri tek başına sivil toplum örgütü gibi çalıştı. Masrafları cebinden yaptı. 1958 yılından beri; "Devlet kuruluşlarına niteliksiz insanlar dolduruluyor, bu yüzden ekonomide verim düşüyor, kaynaklar savruluyor, bilim, teknik gelişemiyor, ülke geri kalıyor." diye mücadele etti, mahkemelere başvurdu, kararlar da aldırdı.

Fakat Türkiye'de başaramadı...

Dün Strasburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dilekçe vererek, başta Başbakan Ecevit olmak üzere 34 bakanı; "Niteliksiz insanların Türk Telekom'a doldurulmasına göz yumdular..." diye dava açtı. Starsburg'a uçak gidiş dönüş, orada otelde kalış, masraflar 1.5 milyar lira tutuyor. Nusret parayı cebinden ödedi.

1958 yılında: Manavların, bakkalların, kasapların terazileri hileli diye davalar açtı.

1967 yılında: Sinema biletine ilave olarak 25 kuruş yardım alınmasına karşı çıktı. 542 lira ödeyerek tek kişilik pervaneli uçak tuttu, Adana'ya gidip valiyi ve emmiyet müdürünü dava etti.

1975 yılında: Sular pis diye İstanbul ve Ankara sular idaresini dava etti. 1979 yılında: Yoğurtlar mikroplu diye firmaları mahkemeye verdi.

1980 yılında: Tarım ilaçları yanlış kullanılıyor ve yediğimiz meyve ve sebze insanları zehirliyor diye dava açtı. 1981 yılında: Et ve Balık Kurumu'nun etleri hastalıklı diye mahkemeye başvurdu.

1982 yılında: ALO bilgi ile gençlerin cinsellikleri istismar edilerek halk soyuluyor diye dava açtı. 1992 yılında: Türk Telekom'un gecikme faizi yasalara aykırıdır diye dava etti.

2000 yılında: Türk Telekom'a niteliksiz insanlar dolduruldu diye Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı ve 34 bakanı Ankara'da mahkemeye verdi. Ve dün de Strasburg'da davasını açtı.

ABD'li Billy 10 yılda... Ölümün sırrını çözdü.

Nusret 42 yıldır uğraşıyor. Bir adım yol alamadı.

Polis polis olsa!

Ne Çakıcı kalır, ne Nuriş!

Polis örgütü 170 bin kişi. Polislerin çoğu dürüst, namuslu, adaletten yana, halkın yanında insanlar. Başlarında Sadettin Tantan gibi cesur ve tarafsız olduğu söylenen bir İçişleri Bakanı da var. Emmiyet müdürleri, onların yardımcıları, komiserler, iyi öğrenim görmüş, kurstan, seminerden geçirilmiş insanlar. Karakolları, zırhlı arabaları, otomobilleri, ellerinde tomsonları, bellerinde silahlar, arkalarında kanunlar, savcılar hakimler, 65 milyon vatandaş polisin arkasında, polisin destekçisi...

Vatandaş polise saygılı.

Fakat Nuriş çekinmiyor.

Çakıcı tınmıyor.

Polis, polis olsa..

Adalet bakanı, bakan olsa..

İçişleri bakanı, bakan olsa..

MİT, MİT olsa... Jandarma, Jandarma...

Hakimler, hakim... Avukatlar avukat...

Çakıcı da bu cüret, Nuriş'de bu cesaret olabilir mi?

Cevap bekliyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır