Kapkaççılar cumhuriyeti
İstanbul'da günde ortalama 10 kapkaç olayı yaşanıyor. Özellikle kadınların çantasına göz diken kapkaççılar, her geçen gün "tekniklerini" geliştiriyor
KAPKAÇÇILAR yine terör estirdi. Yanına yaklaştıkları kadının çantasını çaldılar. Bırakmak istemeyince metrelerce sürüklediler. Talihsiz kadın ağır yaralı..."
Son 2 yıl içinde, pek çok kez tekrarlanan olayın, gazete sayfalarındaki ortak anlatımı böyleydi. Sadece kurbanın ismi farklıydı ama olaylar birbirine çok benziyordu: Küçükçekmece'de Hatice Yılmaz, Yenibosna'da Belgin Sürücüoğlu, Şirinevler'de Tülay Aksoy, Kadıköy'de Nilda Ergönül, Ataköy'de Başbakan Ecevit'in kuzeni Ulviye Ecevit...
DİRENEN OLURSA
Liste istenildiği kadar uzatılabilirdi. Çünkü, çoğu zaman çalıntı bir arabayla yola çıkan kapkaççıların, en gözde hedefiydi kadınlar. Kaldırımda yürürken, aniden ortaya çıkan bir el çantanın sapına yapışır, öldür Allah bırakmazdı. Peki ya kadın direnirse?.. Çanta asla kurtarılamaz, kadın arabanın ardından sürüklendiğiyle, yüzünün gözünün yaralandığıyla, kolunun bacağının kırıldığıyla kalırdı.
İLK TECRÜBE
Her ne kadar, kapkaççılar yılmadıysa da, kadınlar biraz tecrübe kazandı. Örneğin çantalar yolun ters tarafına düşen omuzda taşındı... Issız sokaklar yerine anacaddelerden yüründü.
Hal böyle olunca kapkaççılar da biraz "taktik" geliştirdi. Bu kez, suç mahali trafiğin yavaşladığı kavşaklar, özellikle de trafik ışıklarının yanıydı.
KAMERA ŞAKASI GİBİ
"Çok çalışkan" kapkaççı Yıldıray, bu yöntemle isimleri bir çırpıda akla gelen Nurdan Damcıoğlu ve Ferhan Şensoy'un yanısıra onlarca insanı soydu. Kırmızı ışık yanınca kapıyı aç, bir şey soracaksın diye bekleyen şoförün gözünün içine baka baka çantayı, telefonu ya da ne varsa al, kaç... Bazıları, başlarına gelenin "kamera şakası" olduğunu sanacak kadar 'derin bir şaşkınlıkla' yaşıyordu kapkaççı şokunu.
İlk dalga atlatıldı; halk biraz daha tecrübe kazandı: Trafikte seyrederken de, dururken de arabanın kapıları kitlenecekti... Bu önlem birkaç kişinin canının yanmasını önledi önlemesine ama, gözü kara kapkaççıların yıldırmaya, engellemeye yetmedi.
Dolapdere'de, 13-14 yaşlarında genç ama atak bir kapkaççı, gazeteci Funda Özkan'ın arabasının camlarını elindeki demir çubukla paramparça etti. İlk anda çantayı bulamayınca, eli boş gitmemek için, paltoyu kapıp kaçtı.
İŞ BÜYÜDÜ
Bu sırada, kapkaççı nüfusunun yoğun olduğu İstanbul'da polis de boş durmuyor onlarcasını, hatta yüzlercesini yakalıyordu. Ama suç, gasp kapsamında değildi. Suçlular bir yıl bile demir parmaklıkların ardında kalmadan yeniden işe koyuldular. Bu kez hedef büyütmüşlerdi, öyle bir çantayla, telefonla yetinecek gibi değillerdi.
TEM ÇETELERİ
Yeni suç mekanları yakalanma riskinin en aza indiği TEM'di. Tem Otoyolu'nda, kapkaççı çetelerinin oluştuğu kulaktan kulağa yayılmaya başladı. İlk başlarda, üst geçitten ağırca bir taşı aşağıdan geçen arabanın üzerine atıyorlardı. Aracın kaza yapmasına, hatta içindekinin yaralanmasına aldırmıyorlardı. Emniyet şeridine geçen araç, hiç de emniyetli bir alana sığınmış olmuyordu. Şoktaki sürücü ne olduğunu anlamaya çalışırkan kapıları açılıyor, çantalar uçuveriyordu.
ÜNLÜ KURBANLAR
Gittikçe zenginleşen kapkaççılar, bir süre sonra motorize ekipler haline geldiler. Bazan bu motosikletlerle, bazan çalıntı arabalarla TEM'de ilerleyen araçlara kaza yaptırdılar. Arkadan çarptıkları otomobil durunca, hasarı kontrol etme bahanesiyle şoförü oyalıyorlar, arabada ne var ne yoksa çalıyorlardı. TEM'de kapkaççı pususuna düşenler arasında Erberk Ajans'ın sahibi Neşe Erberk, Basın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Hukuk Müşaviri Gülten Günay gibi ünlü isimlerin yanısıra onlarca vatandaş da vardı.
ACI SONUÇ
Korel Çelik'in sahibi Uğur Kulaksız da bu yöntemin kurbanlarından biriydi ama gerçek anlamda kurban... Kapkaççılar, aracına arkadan çarpıyor; o inip hasara bakmak isterken pusuda bekleyen diğer ekip bu kez "arabayı" alıp kaçıyordu. Gaspçıları yakalamak için koşmaya başlayan Kulaksız, 155 Polis İmdat'ı ararken, kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyordu. Pisi pisine...
Önlemini al çantanı koru
Yetkililer uyarıyor: Kapkaççının nereden çıkacağı belli olmaz
BaltayI taşa vuran kapkaççılar da olmadı değil. Fındıklı'da çantasını çalmak istediği Pınar Kaya'nın gazabına uğradı Muhittin Şencan. Kafasında bira şişesi kırıldı! Şişli'deki olayda ise bir otomobilin camını kırıp içindeki çantayı kapan Yüksel Aydın peşine düşen polisin 'dur' ihtarına uymayınca vurulmuştu. Hem de cinsel organından... O sırada sarfettiği cümle şöyleydi:
"Çanta uğruna erkekliğim gitti."
PRATİK ÖNLEMLER
İstanbul'da günde ortalama 10 kapkaç olayı yaşanıyor. Geçici önlemler ise şöyle:
* Yola yakın yürümeyin, çantanızı tragik akışının tersine kalan tarafta taşıyın.
* Issız sokaklar yerine, ışıklı ana caddeleri tercih edin.
* Özellikle kadın sürücüler, otoyolda giderken aracınıza arkadan çarpan olursa dikkatli davranın. Tek başınızaysanız aşağı inmeyin, mümkünse hemen polisi arayın.
* Yoğun trafikte kapıları kilitleyin, çantanızı yan ya da arka koltuk yerine bagaja koyun.
Filiz DEMİRER
|