kapat

27.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Devlerin gözü suda
"Suda üretici sayısı ölçüyü aştı" diyen Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Atıl Saryal, 500 milyon dolarlık pazar için "Piyasaya işi bilen oyuncular girebilir. Coca Cola, Pepsi ve Nestle suyla ilgili" dedi

Türkiye'nin pet şişede suya ilk giren grubu olan Sabancı Holding'in Gıda Grup Başkanı Atıl Saryal, "Suda 80 civarında üretici çıktı, rekabet saçma sapan bir hale geldi" dedi. Saryal, "Piyasadaki birçok firma gelip, 'bizi satın alır mısınız' diye soruyor. Flora'yı da öyle aldık. Ama firma sayısı mutlaka süzülecek. Yenileri gelecektir. Coca Cola, Pepsi ve Nestle bu işe girebilir. İşi bilen oyuncular piyasaya girebilir" diye konuştu.

PET SATMAK İÇİN...
Sabancı Grubu'nun, yıllar önce ürettiği pet şişeler nedeniyle su sektörüne girdiğini söyleyen Atıl Saryal, "O zaman Özdemir Bey ile birçok kaynağı araştırdık. Niksar karşımıza çıktı, fakat debisi çok zayıftı. Pozantı'daki su çok değerlidir, zengin mineraller içerir. Belki sert gibi bir intiba uyandırır ama vücuda katkısı vardır, diğerlerini içmek hamallık. Suyu da iyi anlatmak lazım" dedi.

Evde kullanımda pazarın yüzde 30'una sahip olduklarını belirten Saryal, şunları söyledi: "Ev dışında daha düşüğüz. Çünkü tüketici orada ucuza kaçıyor. Türkiye'de su pazarı 400 milyon doların üzerinde. 2000'de bu 480 milyon dolara çıkacak. Bunun içinde damacana ve maden suyu da var. Damacana, toplam pazarın yüzde 34'ü. Biz damacanaya da gireceğiz."

Atıl Saryal, gıda sektörüne ilişkin sorularımızı da şöyle yanıtladı:

'SÜTTEN ÇIKIYORUZ'
* Bisküviye girme niyetiniz ne zaman hayata geçiyor? İddianız nedir?

Ortağımız Danone, bisküvide ve süt ürünlerinde dünya lideri ve biz de iyi bir grubuz. Tabii ki ikimizin evliliğinden başarı çıkacaktır. Bu anlamda iddialı olmaktan sözedilebilir. Bir ortaklıkla mı başlayalım yoksa yepyeni bir bisküvi tesisi mi kuralım. Veya mevcut şirketlerden birini mi alalım, ona karar vermiş değiliz. Ama doğru başlarsak doğru gideriz. Birçok firma Danone'nin ürünlerini taklit ediyor dünyada.

* Gıdada trendler hangi hızda değişiyor?

Yabancılar geldikçe değişecek. Onların Türkiye'ye gelmemiş daha birçok ürünü var. Kraft ve Danone'nin diğer ürünleri de gelecek tabii ki. Sütten yavaş yavaş çıkıyoruz. Tikveşli ve Birtat var. Ama daha katma değeri yüksek ürünlere yöneliyoruz. Bir program içinde çekiliyoruz. Danone'nin sütten daha katma değeri yüksek birçok ürünü var. Süt en basit ürün. İnsan vücuduna, sağlığa faydalı ürünlere konsantre olacağız. Dışarıda Danone'nin ürünleri biliniyor. Bunlar zaman içinde Türkiye'ye gelecek. Meyva keyfi var, meyveli yoğurt var. Türk insanı sevdi, çok memnunuz. Avrupa'da yoğurdun her çeşidinde büyük rekabet var. Başka ürünler de var türk insanı bunlarla tanışacak.

YOĞURT REKABETİ
* Piyasaya her gün yeni bir yoğurt çıkıyor. Yoğurttaki rekabet ne durumda?

Türkiye'de toplam yoğurt pazarı 2 milyar dolar. Bunun sadece 300 milyon doları endüstriyel ürünler. Geri kalanı küçük işletmeler ve evlerde yapılanlar. Bu nedenle yoğurtta rekabet de büyük. Biz Danone Doğal diye bir yoğurt çıkardık, hiç katkı maddesi yok. Sadece bizde var o teknoloji, ama evde yapılan yoğurdun aynısı, üstelik üç hafta dayanıyor. Doğal ismine rakiplerimiz çok takıldılar. 'Siz de kullanın' dedik, ama böyle bir iddiayla çıktığınızda, inceleme anında da hiç bir katkı maddesi çıkmaması gerek.

EKMEK POLİTİK BİR ÜRÜN
* Ekmekle ilgileniyor musunuz?

İnsanların yediği ekmeği ele almak lazım. Niye almıyorsunuz derseniz, taa buğdaydan başlayarak politik müdahaleler var. Ekmek haline gelip satıldığında da ekmekçilere baktığımızda orada da bir kargaşa var. Dünyada da ekmek işine girmiş büyük firmalar var. Bir İngiliz firması Türkiye'yi inceledi ve kargaşadan şaşırdı. Nereden başlayacağını bilemedi. Ekmek politik bir ürün. Baştan sona kadar serbest rekabet şartları altında, buğdayı dünya fiyatlarından alıp değerlendirerek çiftçiye de bir destek verilecekse girmek lazım işe. Ekmekte bir sorun da belediye fırınları. İnceledik, inanılmaz büyük kapasitelerde. Seçim zamanında bedava ekmek dağıtıyorlar. Böyle bir ortamın içine girilmez. Bir şirketin devamlılığı önemlidir. Ortamı biraz karışık bulduk. Şahsen çok ilgimi çeken ve önemsediğim bir konu. Ekmek konusunun düzene girmesini isteriz, ilk ilgilendiğim ürünlerden biriydi benim. Ama benim görevim mevcut ortaklıkları güçlendirmek. Dünyada büyük gıdacılara baktığınızda belli ürünlere odaklanmışlardır, öyle her şeye saldırmazlar.

Esen PİŞİRİCİ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır