Ahlâk terörü
Sonunda ahlâk bekçiliğini de terör'e dönüştürdük.
Ankara'da hiç bir bürokrat, hiç bir dosyaya kolay kolay imza atmıyor.
Bir kaç Bakan dışında kimse cesur karar alamıyor, emir veremiyor, esasen emir vermeye çekiniyor.
İşler durdu.
En hayati projeler öylece bekliyor.
Ürkek ve korkak bir devre yaşıyoruz.
Halbuki büyük düşünmek, yeni ufuklara cesaretle açılmak zorundayız.
Vakit kaybediyoruz.
*
Neden bu böyle?
Ee... herkes çamura batarsa, batmasa bile batmış gibi gösterilirse, herkes hırsız ilan edilirse, herkes misillemeye kalkarsa, devletin memuru artık iş yapar mı? Bakanlar rahatça irade sergileyebilir mi?
Yüreklere bir acaba mı şüphesi düşmüştür.
Her işin altında bir çapanoğlu aranmaya başlanmıştır.
Nasıl şey bu?
Kirlenmek korkusu, en temiz projeleri bile engelliyor.
Namus güzel şey, anladık da, ama hiç bir iş yapmamak ve yaptırtmamak namus mudur?
*
Zengin kaynaklarımız, engin potansiyelimiz, girişimci yapımız, devletin bile önünde koşan o ticari dehamız, adeta kelepçelenmiştir...
Neredeyse denizimi, güneşimi ve bereketli topraklarımı bile bir hücreye kilitleyecekler.
Sebep?
- Namus.
Allah kahretsin... Bir avuç namussuzun yüzünden, Türkiye namus kompleksi'ne yakalandı.
Meseleyi bu hale getirenleri nefretle kınıyoruz ama Türkiye bunlara esir mi düşecek?
Karar mekanizmaları ve koskoca devlet çarkı ahlâk terörü'ne mi teslim olacak?
Bu kötülüğü bize PKK bile yapmadı.
Kendine gel Türkiye...
Silkin biraz Ankara.
Korkak olma.
*
Kimsenin kimseye güvenmediği, herkesin birbirine tuzak kurduğu, dosyaların havada uçtuğu bu ortam, bize teslimiyet değil, bilakis bir medeni cesaret getirmeli.
Kamçılamalı bizi.
Türkiye, bu zincirleri kırıp aşmalı.
Başbakandan başlayarak bütün Bakanlar, kadrolarını ve bağlı kurumlarını yüreklendirmeli... Genel müdürler, müsteşarlar ben inandığım şeye imza atarım arkadaş diyerek masaya yumruğunu vurmalı...
Böyle yapa yapa da, herkes cesur olmaya alışmalı.
Elbette ki fütursuz, pervasız adamlar istemiyoruz, elbette ki titiz davranacaklar, çünkü kimse namusunu sokakta bulmadı ama her dosyayı elinin tersiyle itecek noktaya varan bir ürkeklik, bizi sürekli aşağı çeker.
Sanırsınız ki dünyanın en hırsız insanları Türkiye'de toplanmış.
Böyle saçma şey olur mu?
Türkler, kendilerini bu kadar aşağılayabilir mi?
Yetti artık.
Ahlâk terörü, ahlâksızlıktan daha vahim.