İnönü de faiz kurbanı!
Sadece kader kurbanları yok, faiz kurbanları da var. Kaderin intikamına bak. Koskoca Erdal İnönü de faiz kurbanı oluverdi. Oysa kendisi 1991 yılında hükümete ortak olup, 500 günlük program hazırlanmasına omuz vermiş, 500 günün sonunda faizlerin yıllık yüzde 5'e kadar indirilmesi hedefini de koymuştu.
Kaderin intikamı işte...
Denizcilik çevrelerinden aldığım güvenilir bilgilere göre, ismi temiz, karakteri temiz, içkisi yok, kumarı yok, sadece işine bağlı Erdal İnönü'nün kayınbiraderi armatör Selim Sohtorik'in işleri kötü gitmeye başladı.
İnönü armatörün eniştesi...
Birisi kayınbirader...
Diğeri enişte...
Eniştenin kendi ayağından, kayınbiraderin ise yine kendi ayağından asılması gerekir değil mi? Kayınbiraderin işi kötüye gitmişse, bankalar da kredi açarak verdikleri 6.5 milyon doları almak için kayınbiraderin üstüne şahin gibi gelmişse bundan Erdal İnönü ve eşi Sevinç İnönü'ye ne?
Evet ama ortaklar...
Onlar da kayınbirader yani Sevinç İnönü'nün öz kardeşi Selim Sohtorik'in şirket ortağı olmuşlar.
***
6.5 milyon dolarlık kredi borcu ödenmesinde sıkıntı doğunca, bankacıların iddiasına göre, Selim Sohtorik ile Sevinç İnönü'nün adına kayıtlı, fakat bankaya teminat olarak gösterilmiş toplam 11 daire ile 1 villayı başka bir şirkete devretmek istemişler.
Bankacı bu...
Alacağına atmaca...
Mahkemeye başvurmuşlar..
Villalara el koymuşlar..
Kaderin intikamına bak!
Erdal İnönü de böylece bankaların yüksek kredi faizi kurbanı oluverdi. İşin doğrusunu anlamaya çalışanlar aslında Selim Sohtorik'in babadan gelme başarılı bir armatör olduğunu, bugüne kadar hileye hurdaya başvuracak defolu bir davranışının da görülmediğini, fakat bu sektörde geçmiş 3 yıl içinde yaşanan büyük krizin çok etkili olduğunu söylüyorlar. Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu'nun verdiği bilgiye göre büyük Asya krizi ve arkasından gelen Rusya'nın dibe vurması dünya ticaret hacmini daralttı.
Dünya ticareti daralıyorsa...
Gemiler, tankerler tehlikede...
Çünkü taşınan yük azalıyor ve denizcilik şirketleri daralmaya, sıkışmaya, büzülmeye, küçülmeye başlıyorlar. Ve Türkiye hariç dünyanın her yerinde bankacılar, krizle gelen iş daralmalarına hoşgörülü bakıp, kredi verdikleri şirketleri batırmak yerine onları yaşatarak borçlarını tahsil etme yoluna gidiyorlar.
***
Bu sektörde bir ölçü var.
Bifex endeksi diyorlar.
Borsa endeksi gibi..
Bifex endeksi de dünyadaki navlunların düşüş ve çıkışını gösteriyor. Dünya krizi başlamadan önce 1996 yılında 2500'e çıkmış olan Bifex endeksi kirizin dibe vurduğu 1998-1999 yıllarında 900'e düştü. 10 dolarlık navlunun fiyatı 4 dolara, 20 dolarlık navlunun fiyatı 8 dolara kadar indi.
Şirketler daraldı...
Gemiler satıldı...
Borçlar ödenemedi...
Faizler yükseldi...
Bugün dünya krizi geçti, ticaret canlandı. Bifex endeksi de yeniden yükselip 900'lerden 1600'lere geldi. Fakat Türkiye'deki 600 denizcilik şirketinin taşıdığı yük 10.5 milyon DWT'den 8 milyon DWT'ye kadar indi. 600 denizcilik şirketinin elindeki gemi sayısı da 1229'dan 1129'a kadar düştü. Bu dalgalanma içinde kayınbiraderin şirketi de krize girdi. Yüksek faizli banka borçlarını ödeyemez oldu.
Enişte Erdal İnönü de...
İşte böyle...
Faiz kurbanı oldu...