ÇELENK'İN ARKADAŞI
Malatya-Pötürge doğumlu Uğurlu, özellikle 1974 -78 yılları arasında sigara, beyaz eşya ve döviz kaçakçılığıyla önemli servet yaptı. Zamanla silah ve uyuşturucu işine girdi. Uğurlu'nun iş ortağı ise ünlü kaçakçı Gaziantepli Bekir Çelenk'ti. (Bilindiği gibi Ağca Türkiye'ye getirildikten sonra çıkartıldığı ilk duruşmada 'İpekçi Cinayeti'nin sırlarını Beker Çelenk biliyordu. Ölünce sırlarını da götürdü' demişti)

Sadece Malatya'lı olan Abuzer Uğurlu değildi. İpekçi'yi vuranlar; Mehmet Ali Ağca, Yalçın Özbey, Mehmet Şener ve bu davadan yıllarca yargılanan Oral Çelik de Malatyalı'ydı ve hepsi de ülkücüydü.

Bu sırada Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi de ülkede kan gövdeyi götürürken onun önemle üzerine eğildiği konu kaçakçılıktı. Üstelik ipin ucunu da yakalamıştı. Hem öyle bir yakalamıştı ki, Türk mafyasının, uluslararası mafyayla bağlantılarından tutun da bunun içindeki gizli servislere ve bürokratlara kadar olan geniş bir araştırmayı tamamlamak üzereydi. Ama buna izin vermediler.

MATARACI'YA RÜŞVET
Hatta dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı'nın Yüce Divan'da yargılanarak mahkum olmasına yolaçan rüşveti de Uğurlu'nun verdiği ortaya çıktı. Birçok olay hakkında soruşturma açılan ve daha sonra kendi isteğiyle Silahlı Kuvvetler'deki görevinden istifa eden astsubay Harun Gürel, Uğurlu'nun isteği üzerine Bakan Mataracı tarafından İpsala Gümrük Müdürlüğü'ne getirildi. Mataracı bu tayin emrini çıkartması karşılığında Abuzer Uğurlu'dan 10 milyon 875 bin lira rüşvet aldı.