kapat

15.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Ülkesini özlemişmiş

Mehmet Ali Ağca efendi, ülkesini çok özlemişmiş...

Türkiye gözünde tütüyormuş...

Peki adama sormazlar mı:

Şimdi mi aklına geldi Türkiye, diye...

Abdi İpekçi'ye kurşun sıkarken...

Seninle hiçbir alıp veremediği olmayan bir insanı öldürürken neredeydi Türkiye?...

İtalya'ya gidip, Hıristiyan aleminin sembolü Papa'ya, o zavallı ihtiyara kurşun sıkarken hiç düşündün mü Türkiye'yi?

Bu yaptıklarım yüzünden ülkem ne kaybeder, memleketimin başına ne işler açılır diye düşündün mü hiç?

Diyebilirsin ki:

Ben zavallı bir pskikopatım, ülkeyi düşünmek kim, ben kim?.. Ama insan ülkesine en büyük kötülüğü yapsa bile 20 yıl hücrede yattıktan sonra haliyle özlüyor. Hem pişman olmuş olamaz mıyım?

Evet özleyebilirsin ama inan ki bu ülke seni hiç özlemedi, özleyeceğini de sanmıyorum.

Üstelik sen şimdiye kadar neyi doğru söyledin ki, biz sana inanalım.

Hem pişman olduysan bize ne?

Öyle suçlar vardır ki, pişmanlığı yoktur.

Yediğin haltın cezasını İtalya sana aslanlar gibi ödetti.

20 yıl içerde yattın...

Zaten psikopattın, hepten psikopat oldun...

Köylü kurnazı olduğun için "gizli ilişkilerini" ve seni yönlendirenleri ele vermedin ve vermiyorsun...

Belki o ilişkiler seni, basit bir araç olarak kullandılar. Ve arkalarında hiç iz bırakmadılar.

Bizim için fark etmez!

Sen ektiğini biçeceksin hemşerim.

En az bir 10 yıl da burada yatacaksın, "delikanlı" girdiğin delikten, iki büklüm çıkacaksın...

Ondan da fenası, bu ülkenin seni hiç özlemediğini, zerre kadar da sevmediğini anladığın gün tükeneceksin...

Eğer anlayabilirsen...

Çiller
Çiller'e de Yüce Divan göründü. Mesut Yılmaz ile el ele gitsinler düşman çatlatsınlar...

Memur
Sağlık Bakanlığı 37 bin yeni memur almaya hazınlanıyormuş... Girmeden önce maaşı iyi düşünmeli...

Kore
Kuzey Kore, Güney ile işbirliği yapmaya karar vermiş... Kuzey Kore, sanal alemden uyanıyor...

Mevlit ve aşk
Suudi Arabistanlı İslâm alimi Profesör Abdullah Nasıh Ulvan, "İslam ve Aşk" isimli bir kitap yazmış. Birisi de bu kitabı Türkçe'ye çevirmiş.

İslâm alimi, kitabında "Leyla ile Mecnun'un iffetsizlik yaptıklarını" söylüyormuş...

Efsanevi iki âşık, meğer "flört" ettikleri için iffetsizmişler.

İslâmiyet, sevginin ve aşkın düşmanı olabilir mi acaba?

Türkiye'nin sosyal iklimini bu yüzden seviyorum işte:

Hem gençler tertemiz sevdalarıyla flört edebiliyorlar. Hem de, milletimiz büyük bir sevgiyle kutsal Mevlid Kandili'ni kutlayabiliyor.

Viva Türkiye
Bugün maçımız var.

Milli Takımımız İsveç ile kapışmak için sahaya çıkıyor.

Üç puan alabilirsek, ikincilik şansımız devam edecek...

Ben Türkiye'nin İsveç'i yeneceğine inanıyorum.

Milli Takım'ın kamçılandığını, hırslandığını ve sahada üzerine düşeni yapacağına inanıyorum.

Biz değil miydik, turnuvaya gelinceye kadar dünya devlerini yenen...

Yine yaparız, yine yenebiliriz.

Denizli'yi eleştirinin dozunu kaçırdık biraz ama şimdi hep beraber ona ve oyunculara başarı diliyoruz.

Türkiye marka olmalı
Reklâmcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy, "Türkiye ülke olarak kendini marka haline getirmelidir" diyor.

Yerinde bir tespit...

Bunun için kaliteli üretimi ekonominin temel unsuru haline getirmemiz gerektiğini...

Çok etkili bir pazarlama ve reklamcılık sektörü yaratmamızın şart olduğunu herhalde tartışmaya bile gerek yok...

Ama bunu yaparken, başka bir meseleyi daha halletmeliyiz.

Bakınız, Türkiye hangi alanlarda "marka" olmuş durumda:

En ünlü "marka"larımızdan biri Ağca'dır.

Öteki "marka"mız, kendi gençlerini, uluslararası gizli servislerin oyuncağı haline getiren Apo'dur.

Bir de kurumlaşmış "marka"larımız var, unutmayalım:

Çeteler ve faili meçhul cinayetler.

Uyuşturucu kaçakçılığı.

Kara para aklayıcıları.

İşkenceciler.

Her türlü sportif ve politik fanatizm.

İnanç ve din ticareti.

İşte bu kötü markaları bir kenara bırakıp, gerçekten "kalite üretmeyi" başardığımız zaman...

21'inci yüzyılı aslanlar gibi kucaklayabiliriz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır