Ağca memlekete gelince neler dedi?

- Ağca memlekete hoşgeldin!

- Hoşbulduk.

- Nasılsın?

- Bir rüyada gibiyim.

- 20 yıl sonra geri geldin, her şey çok değişmiş değil mi?

- Olabilir, hatırlamıyorum.

- Bak Ağca, Abdi İpekçi Bulvarı'ndan geçiyoruz!

- Ne bulvarı?

- İpekçi Bulvarı, Abdi İpekçi'yi biliyorsun!

- Hatırlayamadım şimdi, kimdi?

- Bak Ağca İtalyanlar'ı kandırmışsın "Hafıza kaybım var" diye, burası Türkiye biz yemeyiz bunları.

- Türkiye'de insanlar hapishaneden elini kolunu sallıyarak kaçıyormuş!

- Sen öyle çıktın, bak nasıl hatırlıyorsun!

- Ben kendim çıkıp çıkmadığımı bilmiyorum, bana böyle oluyor diye söylediler.

- Şimdi af çıkar, sen yine elini kolunu sallıya sallıya çıkarsın.

- Af çıkmaz!

- Nereden biliyorsun?

- "Hafızayı kaybettim" diyorum, geçmişi hatırlamıyorum, yoksa geleceği görüyorum... Bu da yeni mucizem!

Fıkra
İki fakülte arkadaşı yıllar sonra sokakta karşılaşır, biri diğerini eve yemeğe davet eder...

- Oğlum bu ne ev böyle be, şu salonun büyüklüğüne bak! Nereden buldun bu kadar parayı birader? Duvarlarda nadide tablolar...

- Gel göstereyim, gel şu pencerenin önüne... Şuradaki otoyolu görüyor musun?

- Evet.

- 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farkı cebe indirdik.

İki yıl sonra iki arkadaş yine karşılaşır...

- Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim...

- Yuh! Şuraya bak... Vay anam vay! Oğlum sen bizim eve saray diyordun bu ne böyle. Bizimki bunun yanında müştemilat olmaz valla, saray asıl burası.

- Gel nasıl yaptığımı sana göstereyim, geç şu pencerenin önüne, bak şurada otoyolu görüyor musun?

- Hayır!

-İşte!

Kader maçı bugün!
Denizli kendisi söyledi: "Kader maçı bugün!"

Şimdi birlik olma zamanıdır, el ele verme zamanıdır.

Milli Takım'ın partisi olmaz (Rauf Tamer dünkü yazısında çok önemli bir noktayı vurguladı), milli takım içinde takım tutmaca olmaz. Bugün takıma moral verme, güvenimizi gösterme ve sırtlarını sıvazlama vakti. Kazanıp kaybetmek önemli elbette ama asıl önemli olan ellerinden gelen bütün çabayı göstermeleri...

Yani profesyonel olmaları!

Profesyonel futbolcu, "Seyirci ne demiş", "Gazeteci ne yazmış" takmaz, oyununa bakar. Denizli zaten yılların profesyoneli, o da takmaz!

Bir galibiyet bütün dengeleri değiştirir, golü de seyirciler değil oyuncular atacak!

Milli Takım'a başarılar...

Bill Gates
aklını kaçırmak istemiyor

Bill gates zor durumda...

Microsoft bölünüyor, ondan mı?

Eh!

Milyar dolarlık hisseleri değer kaybediyor, ondan mı?

Eh!

Esas derdi başka!

Bill Gates, Microsoft'ta çalışan beyinlerin başka şirketlere gitmesinden veya kendi şirketlerini başlatmalarından korkuyor. Grup içi bütünlüğü sağlamak içinde arka arkaya şirket içi memo yazıyor.

Kolay değil bilginin en büyük sermaye olduğu dönemde insanlara "Ben ettim, siz etmeyin" demek!

***

En büyük sermaye ne dev bilgisayarlar, ne dev binalar, ne dev kampanyalar...

En büyük sermaye, o şirketin çalışanları!

Gates yakında Japon türü yönetim ve şirkete bağlılık diye bir kitap yazarsa şaşmayın.

Son dakika notu: Tam beyin göçü üzerine yazarken bilgisayarda bir mesaj belirdi. Ağca'nın dönüşü sonrasını yorumluyor ve "Dönen ünlü suçlu kadar dönen ünlü beyin olsa yırtmıştık!" yazıyor.