kapat

15.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
SELAHATTÝN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Meçhžl Hollandalý Anýtý..

Yazarken beni de sýkýntý basýyor ama bu Amsterdam'da normale yakýn birþey yok.. Sanki buranýn belediyesini bildiðimiz türden bir siyasetçiye deðil de topraðý bol olsun, bizim Zurnik gibi birisine vermiþler..

Taaa buralara kadar "Görelim gavurun þehriyarýný, belki zaptederiz þehr-i diyarýný.." niyetiyle gelmedik ama yine de gezmekteyiz.. Dünkü yazýda Casa Rosa denilen evin önünde rastladýðým, karý koca Türklerden söz edecektim..

Aslýnda "Karý-Koca" lafýný sevmem, kullanmamýz dil alýþkanlýðýndan.. Neden derseniz "karý" lafýnda mülkiyet, "koca" lafýnda hakimiyet vardýr.. "Eþ" demeyi severim.. Þimdi de öyle yapayým, gördüðüm eþleri anlatayým..

***

Casa Rosa dedikleri yerin Türkçe meali "Pembe Ev" demiþ, yazýnýn dibine not düþmeyi unutmuþtuk.. Sakýn burayý Ýsmet Paþamýz'ýn tarihi ikâmetgâhý "Pembe Köþk"le karýþtýrmayýn..

Kurtuluþ Savaþýmýz'ýn kahramanlarýndan Ýsmet Paþa'mýz cepheden arta kalan zamanýný burada huzur içinde geçirdi.. Amsterdam'ýn Pembe Evi'nde ise anadan üryan kadýnlar ile erkekler arasýnda her saat göðüs göðüse çarpýþma var ki sonu mutlaka süngü hücumu ile bitiyor..

Anýt görsün gözün..

Ankara'daki Pembe Köþk'te Paþamýz'ýn bir büstü var mý bilmiyorum ancak buradaki Casa Rosa'nýn önüne bir "meçhul asker" anýtý dikmiþler..

Buranýn belediyesi çevresini bir güzel düzenlemiþ, o bakýmdan tam seyirlik bir anýt.. Lakin bu anýtý dikmek kimin aklýysa; Casa Rosa'da telef olan erkekleri bir bütün olarak temsil eden bir adam figürü seçmemiþ.. Herhangi bir erkeðin avret yerini alýp, anýt niyetine dikmiþ..

Hani eskilerin zýbýk, çað atlayanlarýn vibratör dedikleri cinsten bir anýt.. Gören vatandaþ belki gözlerine inanamayýp, akþam karanlýðýna bahane bulur diye da özellikle aydýnlatmýþlar..

Þehrin en kalabalýk yerinde öyle dikilmiþ, duruyor; ýþýðýn þavkýyla pýrýl pýrýl parlýyor.. Gelen geçen þaþkýn þaþkýn "Soðan gibi zýp çýktý, seni buraya kim dikti.." dercesine bakýyor..

Bakýþý en þaþkýnlar ise Japonlar ile bizim ahaliden olanlar..

Japonlar tarihe bizden meraklýdýr.. Hollanda cihan harbinde Nazi iþgalinde kaldý ya! Almanlarý zýbýk zoruyla çýkardýklarýný sanýyorlar.. Bizimkiler ise iþin daha çok turistik tarafýnda..

Casa Rosa'ya girmeye cesaret edemeyen eþler, anýtýn etrafýnda tur atýp duruyor.. Eninde sonunda fotoðraf makinesini eline tutuþturacak birini bulup, anýtýn önünde poz veriyorlar..

Hani üþenmeseler bir çiçekçiye gidip, çelenk yaptýracaklar; anýtýn önünde karý koca esas duruþa geçip, saygý duruþunda bulunacaklar..

***

Fotoðraf çektirenleredir bu laflarým.. Özellikle de hanýmlara.. Pozunuzu vermesine verin kardeþim iyi de memlekete gidince bu fotoðraflarý kime göstereceksiniz?

Hangi ahbabýnýza gösterseniz içinden "Bu karýnýn gözü dönmüþ kardeþim.. Bizim herifin ayaðýný bu evden kesmek lazým" diye düþünür, bununla da kalmaz, yedi cihana dedikodunuzu yapar..

Tabii böyle poz vermeye bu kadar da karþý deðilim.. Biraz düþündüðünüzde faydalý olabileceði durumlar da geliyor akla.. Diyelim ki kaynananýzla aranýzda "Kýbrýs meselesinden" derin görüþ ayrýlýklarý var..

Kaynana bir vesile ile eve geldiðinde eline bu fotoðrafý verip kadýnýn yüreðine indirebilirsiniz.. Gerçi oðluna durumu açýklamak biraz zor olur ama sonuç olarak bakýldýðýnda faydasý tartýþýlmaz..

Güzel Ýstanbul anýtý..

Vaktiyle Ecevit'in CHP'si ile Erbakan'ýn Milli Selamet Partisi koalisyon yapmýþtý.. Kýbrýs'ýn fethi o koalisyon zamanýna denk gelir.. Hatta Ecevit ile Erbakan arasýnda "Orduya hücum emrini ben verdim.." kavgasý çýkmýþ, iki lider barýþ harekâtýnýn þerefini paylaþamamýþtý..

Erbakan, þehir þehir dolaþýp Kýbrýs'ý nasýl zaptettiðini öyle bir anlatmaya baþladý ki görmeyen Beþparmak Daðlarý'na tek baþýna týrmandýðýný sanýrdý..

Hýzýný alamayýp her gittiði kasabaya bir de "Yýlda yüzbin tank üreten" fabrikalarýn temelini atmaya baþladý.. Bazen þaþýrýp ayný kasabaya ikinci kez temel atýyordu..

Yöre halkýndan hatýrlatan çýktýðýnda ise "Olsun muhterem kardeþim, kat çýkarýz.." diyordu..

CHP'liler de Erbakan'ýn peþine düþüp, attýðý temelleri söküp, araba bagajýnda Ankara'ya getiriyor, medya leþkerlerine "Ýþte meþhur tank fabrikasýnýn temeli.." diye gösteriyorlardý..

O günleri yaþayanlar bilir.. Bu abuk sabuk çekiþme dahi koalisyonun uyumunu bozamadý.. Taaa ki "Güzel Ýstanbul" heykeli dikilene kadar..

***

"Güzel Ýstanbul" heykelini kimin yaptýðýný þimdi hatýrlamýyorum.. Ýki parlak metali büküp birbirine dolandýrmýþlar.. Baþ niyetine de tepeye bilardo topunun iricesi, Washington portakalýnýn daha incesi kývamýnda iki metal top koyup, birbirlerine temas ettirmiþler..

Olmuþ size birbirine sarýlýp öpüþen aþýklar..

Ne var ki "Hani bu aþýklarýn kaþý gözü, hani avret yerleri?" deseniz heykeltraþý dahi gösteremez.

Sanatkarýn çalýþmasý aþk halini temsili olarak gösteriyor, ancak kendisi anýtýn baþýna dikilip "Ey ahali, bunlar öpüþen bir kadýnla bir erkeðin heykelidir.. O niyetle bakýn.." dediði de anlaþýlýyor..

O kadar edepli bir çalýþma.. Fakat Erbakan Hoca ile partisinin eþrafý "Güzel Ýstanbul" heykelinin halinden huylandý.. "Bunlar resmen cima yapýyorlar.." deyip memleketi ayaða kaldýrdýlar..

O ana kadar fikrini bozmayanlar da fikrini bozdu.. Zaten Ýçiþleri Bakanlýðý da Selamet Partisi'nin elindeydi.. Ecevit "Heykel yerinde kalsýn.." dese; gece gelecek, cürm-ü meþhut niyetine anýtý basacaklar..

O da yetmeyecek, bir de "Zina davasý" açacaklar. Sonunda Ecevit pes etti, heykeli kaldýrýp bir yere attýlar..

Lakin hükümetin adý çýktýðýndan, o koalisyon bir daha dikiþ tutturamadý..

Benim Amsterdam'da gördüðüm anýtýn böyle bir sorunu olmadýðý belediyenin ýþýklandýrma gayretinden belli.. Yine de olayý tam manasýyla anlamýþ deðilim..

Ay buluta girmiyor, bu iþlere aklým ermiyor..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr