Cemalettin: Alo Cottareli sen misin?
Cottarelli: Evet benim...
Camaletin: Dün hat kesilmişti.
Cottarelli: Evet, bugün devam edelim.
Cemalettin: Dün diyordum ki, senin anladığın dilden konuşayım. Geçen yıl bizim buğdaya Hükümet ton başına 193 dolar fiyat verdi. Bu yıl, senin söylediğin yüzde 27.5 artışla buğdayın tonu 167 dolara iniyor.
Cottarelli: Ben de bravo...bravo...Uyanmaya başladın demiştim.
Cemalettin: Uyanmak güzel şey!
Cottarelli: Evet işte bak globalleşiyorsun, yerel üretip, küresel düşünüyorsun...Bravo Emmi...
Cemalettin: Ne küresi oğlum, biz nisan yağmuru yemiş sıpaya (yeni doğmuş eşek yavrusu) döndük, iki büklüm olduk. Hepten yamuklaştık.
Cottarelli: Dolar konuşmaya başladığın zaman küreselleşiyorsun demektir Emmi!... Senin beğenmediğin 167 dolar dünya fiyatlarının 18-20 dolar yine üstündedir.
Cemalettin: Ne olmuş üstündeyse? Sen bizim durumumuza bak!
Cottarelli: Dünya fiyatlarının üstünde olursa, dünyadan koparsın, senin TMO aldığı buğdayı satamaz. Depolarda stoklar, bekletir. Stok finasmanı için dış borç bulmaya kalkar iyice batar. Senin Ziraat Bankan da içi oyulmuş olarak kalır. Senin beğenmediğin bu fiyatı karşılamak için bile TMO, bu yıl da dışardan borç para bulacak ve bu para için de 80 trilyon lira faiz ödeyecek...
Cemalettin: Peki biz ne yapacağız?
Cottarelli: Hükümetini zorlayacaksın, tarımda yapısal devrim yapacaksınız. Sen de Amerikan, Kanadalı, Fransız, İtalyan çifçileri gibi dünya fiyatlarıyla ve dünya kalitesinde, yüksek verimde buğday üretmeyi öğreneceksin.
Cemalettin: Sen ne diyorsun? Sen Türkiye'yi bilmez misin? Biz dünya fiyatlarıyla, dünya kalitesinde ve veriminde buğday üretsek bile tüccar yine ucuza kapatır, biz yine ezildiğimizle kalırız.
Cottarelli: Yine bravo...Yine bravo...Bak uyanıyorsun. Zurnanın zurt dediği deliği görmeye başladın.
Cemalettin: Ben tüccar diyorum, sen zurnadan bahsediyorsun. Davul bizim boyunumzda tokmak tüccarın elinde..
Cottarelli: İşte hüner tokmağı tüccarın elinden almakta...Sen de Amerikan, Kanadalı, Fransız, İtalyan çifçisi gibi birleş, kooparatifler kur. Devletten taban fiyatı bekleyeceğine bir güç haline gel. Koparatif işletmelerinde yanında ziraat mühendisi, baytar, teknik elaman, işletmeci, bankacı çalıştırmaya başla. Kendi buğdayını dünya pazarlarına kendi güçlü örgütünle satmaya çalış. Aracı, tefeci, tüccar kârını en aza indir. Verimi yükselt.. Devlet emziğinden kurtul, özgürleş...Politikacının yemlik haline getirdiği Devlet Üretem Çiftlikleri'ni sen devral, buraları AR-GE merkezleri haline getir. Türkiye'nin Trakyası'nda, Çukurovası'nda ve hatta Orta Anadolu'nun bazı yörelerinde buğday ekmek günahtır. Bu topraklara geliri daha yüksek meyve, sebze, sanayi bitkileri ekmeyi öğren...Kendi yapısal devrimini kendin yap.
Cemalettin: Öğrenmelim de; geçen yaz Antalya'da domates üreticisi 16 bin liraya zor alıcı bulurken , Ankara'da marketlerde dometes 150 bin liraydı. Sütü Burdur'daki çifçi 60 bin liraya satarken, yine süper marketlerde 400 bin liraydı. Demek ki, bizim ürettiğimiz ürünler para ediyor ama o paranın çok azı bize kalıyor. Bize kalanı da mozot, gübre, yem fabrikasına gidiyor.
Cottarelli: Evet, önemli sorun...
Cemalettin: Biz ne yapacağız...
Cottarelli: Söylüyorum yeniden yapılacaksın.
Cemalettin: Biz para istiyoruz, sen nasihat veriyorsun.
Cottarelli: Sen de eski düzen sürsün onun peşindesin.