kapat

15.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Görkemli bir "Sefiller"

Levent Kırca-Oya başar ikilisi ne kadar severim!.. Yalnızca birer sanatçı olarak değil. İnsan olarak ta... Ortak dostlarımız Saim-Gaye Akçıl sayesinde (kemancı-orkestra şefi Saim Akçıl'ın eşi Gaye uzun süredir ekiple birlikte çalışıyor ve yönetmen yardımcılığı yapıyor), yıllar önce bir akşam evimize yemeğe geldiler. O akşam çekilen resimler bizim için, ama özellikle çocuklarımız için paha biçilmez bir anı niteliği taşıyor.

Levent Kırca'yı en son lütfedip bir avuç gazeteciyle birlikte bizi de çağırdığı "Sefiller" oyununun genel provasında gördüm. Gerçi sevgili Kırca şimdi çok uzaklarda, Avustralya'da... Oyun da kimbilir ne zaman seyirci önüne çıkacak... Ama ben şimdiden yazmış olayım...

Levent kırca tutkulu, hırslı bir adam. Ülkenin en popüler komedi sanatçısı olmakla yetinmiyor, yetinemiyor. Hep büyük işler, yeni projeler, iddialı gösteriler hayal ediyor. Bana söylediği bir tasarısı da bu yaz sonunda bir film çekmek... Bir çılgınlık olan, ama seyirciden iyi tepki alan "Güzel ve Çirkin"den sonra yine şöhreti dünyayı tutmuş bir müzikali sahneledi: "Sefiller" Ama bunun için orijinal yapımı ve onun müziklerini satın almadı. Neden diye sorunca şöyle dedi: "O kadar parayı niye yabancılara vereyim? Bizim sanatçılarımıza veririm. Nitekim verdim ve ortaya Serdar Acim imzalı çok güzel müzikler çıktı."

Acim'in müziği gerçekten güzel. Oyun ise 250 kişilik bir kadronun rol aldığı görkemli bir gösteri. Biraz şaşırtıcı, hafiften de sersemletici. Çünkü tümü sahneye dönüştürülen o devasa çadır mekanında neler olmuyor ki... Dekorlar inip kalkıyor, bir köşe karanlığa gömülürken öbürü aydınlanıyor, insanlar ordan oraya koşuşturuyor. Ve ortadan geçen bir rayın üzerinde farklı biçimlerde kullanılan bir "dekovil" gidip geliyor.

Belki eserin yapısı biraz şematikleşmiş. Belki oyuncuların tümü Victor Hugo'ya yakışır düzeyde değil. Ama ne gam!.. Ortada "Sefiller"in temel niteliklerini ve insan karakteri üzerine derinlemesine eğilişini veren görkemli bir hareket ve etkileyici bir gösteri var. İnşallah başladığında Kırca'yı bu başdöndüren çabasında yılnız bırakmayacağız.

Sanatçı çift olmanın zorluğu
Oya ve Levent'in ayrılmalarına gelince... Bu onların özel hayatı ve bu konuda kimseye pek söz düşmez diye düşünüyorum. Ama onlar bunu öylesine kamu olayı haline getirdiler ki... Herşeyi basın önünde tartışmak gibi belki medyatik gözüken, ama toplumda ne kadar sevildikleri düşünüldüğünde doğru olan bir tavrı benimsediler. Hatta Oya başar tüm kadınlara mesajlar çıkarmaya dek gitti.

İkisi de kişilikli, ikisi de ilke sahibi, ikisi de dikbaşlı ve sonuç olarak ikisi de gerçek sanatçı iki insanın evliliği elbette zordur... Oya ve Levent bu zorluğu yaşıyorlar. Bizim gibi onları sevenlerin dileğiyse, bu seçkin sanatçılarımızın barışma yolunu bulması ve o denli birbirine yakışan yeteneklerini yeniden birleştirmeleri... Umarım işler bu yolda gelişir. Onları yakından izleyeceğiz.

Bir maratoncu: Kerem Görsev
Uzaktan uzağa hayram olduğum sanatçıların başında Kerem Görsev geliyor. Onun üretimine, çalışkanlığına ve yaptığı her işin kalitesine hayranım.

Görsev besteliyor, çalıyor, caz piyanistliği kimliğini sürekli geliştiriyor. Üst üstte plak yapıyor, TV programı sunuyor, kulüplerde çalıyor. Ve bu kadar işe acaba nasıl yetişiyor.

Son iki CD çalışması elime geçti. Garanti sponsorluğuyla çıkan CD'de Görsev kendi bestelerini Rusların Saint Petersburg filarmoni orkestrasıyla birlikte yorumluyor. Kamil Özler'in düzenlemeleriyle harika bir plak bu... Klasik caz arasında gidip gelen ve her koşulda büyük bir keyifle dinlenen...

Diğer CD'de ise Görsev şarkıcı Allan Harris'e eşlik ediyor. ve ortaya en sevilen caz standartlarının çağdaş yorumları çıkıyor. Harris'in sesiyle Kerem'in sazı tam bir uyum halinde. Yine tam bir şölen...

Bu CD'leri ve ayrıca "Gladyatör" filminin gerçekten çok sevdiğim müziğiyle Pekinel kardeşlerin harika Mozart-Mendelson-Bruch CD'lerini de bana yollayan Universal plak şirketine hem bu kaliteli işler, hem de nezaketleri için teşekkür ediyorum.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır