Votka sarhoşluğundan uyanıyor!
Moskova'da saatler gecenin 23.00'ünü gösteriyordu... Moskova aydınlıktı, gökyüzü bulutsuz, yıldızlar çok yakındaydı. Moskova, yeşil ormanlar içinde büyük meydanlar kenti...
Meydanlar ışıl ışıldı...
850 yıllık kentin tarihinde, 850 yıldan beri özenebezene yapılmış bütün bulvarlar, caddeler, saraylar, tiyatrolar, görkemli binalar, kiliseler ışıklar içindeydi. Moskova nehrinin kıyısında 20 milyon ölü vererek Hitler faşizmini durdurmanın anısına diktikleri 500 metre yükseklikteki bronzdan muhteşem yeni anıt da ışık hüzmesinden fırlamışçasına yükseliyordu.
Işıklı Moskova'yı bıraktık.
23.15 gece trenine bindik.
650 kilometrelik yolu kuzeye Baltık Denizi'ne doğru ıslıklarla geçti tren. Ve sabah günışığı trenin penceresinden gözlerimize düşerken Petersburg garına girdi.
Rusya'nın ikinci büyük kenti.
Moskova 11 milyon nüfusluydu.
Petersburg 4.5 milyon nüfuslu.
***
Rus tarihinin akışını değiştiren ve ülkeyi Avrupa'ya açan Deli Petro'nun Finlandiya körfezi kıyısındaki bataklık arazide 101 adacık üzerine kurduğu şehir. Bu kente, Kuzey'in Venedik'i ve Rusya'nın Avrupa'ya açılan kapısı diyorlar. Petersburg, Nova nehri deltasına kurulmuş. Ve adalar arasındaki su, her biri nehir genişliğindeki kanallarla birbirine bağlanmış. Bu yüzden şehir Venedik'e benzetiliyor.
Her caddeyi geç...
Akan suya varıyorsun.
Her yol, her meydan...
Bir su kanalıyla birleşiyor.
Petersburg, akan sular şehri.
Kanallar üzerinde şık köprüler...
Çok geniş caddeler...
Uzun büyük bulvarlar...
Birbirine bağlanan...
Kocaman ferah meydanlar.
Moskova'da olduğu gibi derinden derine bir yenilenme, bir silkinme, bir canlanma her yerde gözleniyor. 15 yıl önce bu kente geldiğinizde mağazaların, dükkânların, marketlerin içinde ne var göremiyordunuz. Şimdi vitrinlerde mağazaların sattığı malları özenle sergileme gayreti var. Kuyruklar hiç bir yerde artık yok.
***
Ve vitrinlerde...
Taze bir yenilik...
Değişimin kırılma noktası.
Talihin döndüğü an.
Artık vitrinlerde halka yeni Rus malları da sunuluyor. Hem batıdakiyle aynı kalitede hem de daha ucuz fiyata. (İthal mallara büyük gümrük vergisi koyuyorlar).
Komünist sistemde; bölgeler arasında eşitsiz gelişme olmasın diye Rusya'da yanlış zamanda yanlış yerde kurulmuş eski hantal fabrikaların bir kısmını kapatmışlar, kapatamadıklarını ise küçülterek teknoloji yenileyerek üretime sokmuşlar. Rus fabrikaları pazar için üretmeye başlamış, Petersburg'u gezerken de bu yenilenmeyi görüyorsunuz. İşte tribün ve jeneratör üreten eski bir fabrika da inşaat halinde yenileniyor. Bu taze yeniliği; "Rusya'nın votka sarhoşluğundan uyanması" diye adlandırıyorlar.
Rusya votka sarhoşluğundan...
Uyanıyor...
Ve özellikle bizim Türk işadamları, ihracatçıları, tüccarları, Laleli piyasası için yeni bir dönem açılıyor.
Oyunun değiştiği bir dönem.
Zor fakat umutlu bir dönem.
Çetin fakat kalıcı bir dönem.
Kendisiyle burada konuştuğum ve Rusya piyasasına 1988 yılında ilk giren, bugüne kadar toplam 3 milyar dolarlık 57 projeyi bitiren ENKA'nın temsilcisi Murat Sökmenoğlu, bu gelişmeyi "Rus inşaat firmaları da miskinliklerini, uyuşukluklarını, hantallıklarını attılar. İç piyasaya inşaat yapmak için batılı firmalarla ve bizlerle yarışa başladılar" diye özetliyor.
Üç gün daha buradayım.
Yarın size...
Bu yeni gelişmeyi yazacağım.
ACINIZI PAYLAŞIYORUM
Kara haber çabuk geldi. 2500 km uzaklıkta burada Çankırı'da 5.9 şiddetinde deprem olduğunu öğrendik. Ölenlere rahmet, yakınlarına sabır diliyor acılarını paylaşıyorum.
