RUHAT MENGİ'NİN DİZİ YAZISI-2
'Çok büyük deprem olmaz'
Ahmet Mete Işıkara: Marmara Denizi'nde kırılmanın nerede olacağı önemli değil. Herkesin kendisini en büyük depreme göre hazırlaması gerek. Ama ben çok büyük bir deprem beklemiyorum. Beklentim 6-6.5 arasında.
Ahmet Mete Işıkara Kandilli Rasathanesi'nde deprem konusunda merak ettiğiniz bütün soruları cevapladı.
* 2000 yılında deprem olacak mı?
* Erken uyarı sistemi bizi kurtarabilir mi?
* 19 Ağustos'ta bahçelerde yatmamıza neden olan uyarıyı neye göre yapmıştı?
* Marmara ve Düzce depreminde çok sayıda çocuğun ölmesinin arkasında hangi neden yatıyordu?
* Sıcak ve sıkıntılı havada deprem olduğu doğru mu?
* Deprem öncesi deniz suyu ısınır mı?
* İstanbul'da deprem olursa yalıların su altında kalma tehlikesi var mı?
İki ay sonra 17 Ağustos depreminin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Biz ise yeni bir deprem olasılığını neredeyse unuttuk bile. Oysa Türkiye'nin her köşesinde, her gün çok sayıda deprem olmakta. Bugüne kadar hiç görmediğim Kandilli Rasathanesi'ne giderek, depremli günlerimizin en şöhretli kişisi Ahmet Mete Işıkara'yla konuşayım ve bu depremi hatırlamadığımız aylar içinde neler olup bittiğini, yakın gelecekte de neler olabileceğini bir öğreneyim dedim. Bu arada merak ettiğimiz birçok soruyu da Prof. Işıkara'ya, hepimiz adına sordum.
* Marmara Denizi'nde kırılmanın nerede olacağı anlaşıldı mı?
- Kırılmanın nerede olacağı önemli değil. Marmara iyice monitör edildi. Bunları hep araç olarak görüyorum. Kendimizi olabilecek en büyük depreme göre hazırlamalıyız. Benim kişisel görüşüm; çok büyük bir deprem beklemiyorum, beklentim 6-6.5 arası.
* Diğer profesörlerle çakışıyor değil mi?
- Bazılarıyla çakışıyor.
5 BÜYÜK DEPREM
* 2000 yılı içinde deprem olacak mı?
- Türkiye'de 6.3 veya daha büyük bir depremin yılda bir kere olma olasılığı yüzde 63. Bu çok büyük bir olasılık. Bakın 92-99 arasında 5 büyük deprem var. Böldüğünüz zaman 15,5 aya geliyor. Neredeyse yılda bir kereye tekabül ediyor. Bundan sonraki depremin Marmara Denizi'nde olacağı tahmin ediliyor ama Türkiye'nin her yerinde olabilir. Her an hazırlıklı olmak zorundayız.
* Ben buraya geldiğimde kalabalık bir ekibi harıl harıl çalışırken bulacağımı tahmin ettim ama son derece sakin, sizden başka kimse yok gibi etrafta.. Çok kalabalık bir ekip yok mu burada?
- Kandilli Rasathanesi'nde 170 kişi çalışıyor. Şu anda sakin ama, deprem kayıt merkezimizde devamlı nöbetçilerimiz vardır, 24 saat görev yaparlar. Allah korusun deprem anında üç dört kişi kayıt merkezinde toplanır, depremin büyüklüğüne göre, acil durum plânı uygulanır ve bütün ekip görev başına gelir. Aslında tam sizin düşündüğünüz gibi. Ama hep böyle sakin olalım daha iyi.
*Sizin en popüler lâfınız "Depremle yaşamayı öğrenelim" idi. Ama birlikte yaşamayı öğrenmek bir anlamda alışmak anlamına geliyor. Depremi sıradan bir olay gibi algılamak fazlaca rahatlama tehlikesini doğurmaz mı? Alışmamak, uyanık olmak gerekmiyor mu?
- Hep şunu söylüyorum; yarın deprem olacakmış gibi hazır olmak ama hiç deprem olmayacakmış gibi yaşamı sürdürmek lazım. Artık Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu kabul etmek lâzım. Burası sürekli deprem olan bir ülke fakat bizim depreme olan ilgimiz maalesef 17 Ağustos acısını gördükten sonra oldu. Dolayısıyla hazır olma konusunda da çok önemli gelişmeler var. Şimdi, hangi vilayete gidersem gideyim ki bugüne kadar 30 vilayet, 12 büyük ilçe oldu. 42 yerleşim yerine gittim, daha 5 büyük vilayete daha gideceğim, okullar tatil olduktan sonra da bu etkinliği öğretmenlerin sürdürmesini özellikle istiyorum. Buralarda sürekli çalışan afet merkezleri var. Daha önce bizde kriz, kriz olduktan sonra başlardı. Oysa şimdi muhtemel bir afete hazırlık her ilde yapılıyor. Yeterli değil ama yeni başlayan bir faaliyet olarak ümit verici. Hem acil müdahale hem de ilk yardım açısından çok iyi bir sisteme gelmemiz lâzım. TSK'nın "Profesyonel Doğal Afet Kurtarma Taburu" ve belediyelerin kurduğu merkezler çok önemli bir gelişme. Sayılarının artması ve erlerin de yetiştirilmesi lâzım.
SAKİN OLMAK LAZIM
* Dünyanın birçok yerinde, her gün deprem oluyor mu?
- Sadece 1999 yılında dünyada 5.0-5.9 arasında 819, 6.0-6.9 arasında ise 97 deprem olmuş. 4.0-4.9 arasındaki rakam 5928.. Bu, hazırlıklı olmanın önemini gösteriyor sanırım.
* 17 Ağustos'ta yapılan ve yeni bir depremde yapılmaması gereken en önemli hata neydi?
- Depremden hemen sonra oradaki yakınlarımızı bulabilmek için yollara düştük ve acil kurtarma ekiplerinin önünü tıkadık. Bunu asla yapmamak, sakin olmak gerekiyor. Onların yetişmesi, bizim yetişmemizden çok daha önemli.
* Evet ama ilk müdahalede geç kalındı, halk da bu korkuyla yollara düşmüştü zaten.
- Hiç değilse bundan sonra aynı hatayı yapmamak lâzım. Artık deneyimli ekiplerin sayısı çok arttığı gibi, hepsi hazırlıklı durumdalar. Acil kurtarma bilgi isteyen girişimlerdir. O anda yapılan yanlışlar insanların hayatına mal oluyor. Nitekim Düzce depreminde çok daha bilinçli davranıldı, can kaybı daha az oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin toplantısına katıldım ve çok etkilendim. Öğrenenler öğretici olup diğer vatandaşlara öğretiyorlar. Çocukların da öğrenmesi çok önemli.
YARIN: Boğazdaki yalılar tehlikede mi?
RUHAT MENGİ
|