kapat

20.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
NEBÝL ÖZGENTÜRK(nebilo@sabah.com.tr )


ADANALI...

Fatih Terim'in dedesi Adana'nýn kavurucu sýcaðý bir yana, hayat kavgasýnda alnýndaki teri fazlasýyla akýtan Hasan Usta'dýr.. Belli ki o eski zaman nüfus memuru da þaþýrmýþtýr; o alýn ve yanaklardaki tere.. O gün, soyadý kayda geçer; TerÝm..

Fatih'in boyuna asýlan yafta; sözünün eri, haksýzlýða çabuk sinirlenen, yardýmsever, onuruna düþkün ve her daim gönül yumuþaklýðýdýr aslýnda..Fatih Terim'in aile hikayesine dalýp giderseniz milyonlarýn alkýþladýðý bir adamýn "baþarý" kaynaðýný kolaylýkla görebilirsiniz..

Soyadýný alma biçimi bile baþlý baþýna bir öykü..

1930'lu yýllar..

Dede Hasan Terim, çalýþmaktan helak olmuþ bir vaziyette bir gün nüfus memurunun karþýsýna çýkar..

Soyadý saptanacaktýr..

Adana'nýn kavurucu sýcaðý bir yana, hayat kavgasýnda alnýndaki teri fazlasýyla akýtan Hasan Usta'dýr o.. Belli ki o eski zaman nüfus memuru da þaþýrmýþtýr; o alýn ve yanaklardaki tere.. O gün, soyadý kayda geçer; Terim..

Zaten, Adana, zor da olsa çalýþmanýn, tutunmanýn kentidir.. Doðu ya da Güney'in Batý'ya açýlan penceresidir..

Ne ilginç ki, dokuz yaþýnda hatalý bir enjeksiyon sonucu bir ayaðý sakat kalan Baba Talat Terim de yýllarca ter akýtacaktýr fazlasýyla.. Seyyarcýlýk (ki Fatih de iki tekerlekli el arabasýnda sýkça Antep fýstýðý ve çiðköftelik bulgur satacaktýr), kunduracýlýk, Sabancý fabrikalarýnda hamallýk ve sonraki yýllarda da abonman bilet satýcýlýðý...

Ve Fatih'in daha çocuk yaþlarda baþlayýp, bugünlerde biçim deðiþtererek devam eden "çalýþma" serüveni herkesçe malžm..

Yani 40 yýldýr akýttýðý ter...

***

Biliyorum, Galatasaray ve Fatih Terim'e dair çokça þey yazýlýp çiziliyor.. Futbol dünyasýna fazlaca hakim olmayan biri olarak ben bile elime avucuma ne geçerse okuyor, karþýma ne çýkarsa seyrediyorum.. (Ve henüz boðulduðumuzu zannetmiyorum.)

Çünkü kolay deðil.. Onca baþarý, "baþarýya susamýþ bir toplum" için kolayca ýskalanacak birþey hiç deðil..

Bu yüzden tekrar da olsa, sayfalar dolup taþsa da istedim ki bir gül de ben atayým Galatasaray'a; istedim ki Galatasaray'ý Avrupalý yapan bir Adanalýya selam vereyim.. Daha çocuk yaþlarýmdan bu yana adýný hep duyduðum ama bir tek gün bile tanýþma fýrsatý bulamadýðým bir "hemþeri"ye, Fatih Terim'e sevgi göndereyim.. Ve istedim ki, dostlarýmýn, meslektaþlarýmýn binbir emekle yazýp kaleme aldýklarý "Fatih ve Ýmparator" baþlýklý öykülerinden bir derleme yapýp bu sütunlarda bir kez daha kayda düþüreyim..(Böylece bir çalýþma, tevazu ve disiplin ustasý adamýn hayat öyküsünün (bir bölümünün) dosta düþmana ders olmasý niyetine)

***

Sahi, ne çok duyardým adýný Fatih Terim'in..

60'lý yýllarýn sonuyla 70'li yýllarýn baþýnda sokak arasýnda top koþturan Adanalý çocuklarýn (Adanademirsporlu Füze Selami'den sonra) "esas oðlan"ýydý Fatih Terim.. Doðru söylüyorum, nasýl ki duvar diplerinde çocuklar biraraya gelir ve seyrettikleri filmdeki "jöne" kestirmeden "esas oðlan" der ve maceralarý anlatmaya giriþirlerse, bir pazar sonrasý, Fatih'li Adanademirspor maçlarý da ayný heyecanla anlatýlýr, çocukça sohbetler özellikle Fatih üzerine kurulurdu..

"Erken baþarýnýn adamý" olarak da hatýrlanýrdý Fatih.. Düþünsenize..

Adanalý deliþmen zamanlarýnda, (yani bir yandan "Topal Talat" lakabýyla çaðrýlan babasýyla her iþe meydan okuduðu teknik liseli yýllarda) Adanademirspor genç takýmýnda oynarken bile maaþ alan tek futbolcu odur..

16 yaþýnda A takýmýna geçtiðinde ise baþarýnýn adý, "gol krallýðý"dýr Fatih için..

Bir yýl sonra Fatih'li Adanademirspor 1. lige çýkacaktýr..

Zaman çabuk geçer, Fatih, birinci ligin de yýldýzlarýndan biridir artýk ve Adanademirspor'un Galatasaray'la oynadýðý, Fatih'in starlaþtýðý maçýn sonraki günlerinde ise Galatasaray'a davet edilir Terim..

O'nu Adana'dan Ýstanbul'a koluna takýp getiren meslektaþý ve yol arkadaþý kimdir biliyor musunuz? Kral Metin Oktay..

70'li yýllarýn "kral"ý, sonraki zamanlarýn "Ýmparator"una hem Galatasaray hem de Ýstanbul konusunda "tüyo"lar verecektir zaten...

Evet, bu yazýnýn baþlýðý bir kimliði tarif etmek için de atýlmýþtýr aslýnda..

Pekçok Adana doðumlu gibi Fatih Terim de "Adanalý"dýr çünkü...

Bildiklerimizi, okuduklarýmýzý hatýrlayalým yeniden..

ADANALI OLMAK
Derler ki Adanalý dostlar, daha babasýyla çalýþýrken bile evin büyük çocuðu olmasý nedeniyle sorumluluk sahibidir Fatih. Kendi deyimiyle evin "ikinci reisi"dir.. Okumak, futbol, çalýþmak sýrt sýrta giderken bile Adana'nýn tipik raconlarýný, arkadaþ dayanýþmalarýný da ýskalamaz Fatih Terim..(Kim bilir belki þimdiki dayanýþma ve motivasyon ruhunun kaynaðýdýr o yýllar..)

Hýrçýnlýk da vardýr serde, 18'inden sonra minik kaçamaklar da.. (Özellikle Seyhan Nehri kýyýsýndaki pavyon muhabbetleri)

20'sinde Ýstanbul'a geldiðinde "külhanbeyliðini de beraberinde getirdiðini" söyler onu yakýndan tanýyanlar..(Ceketini omuzuna asmasýndan, ayakkabýlarýný topuklarýna basmasýna kadar) Cevabý yýllar sonra þöyle olur;

"O zamanlar þifahi olarak anlatmak varken fiili olarak hareket ettik bazen. Yani kavga dövüþ ederek. Benim o anki cahilliðim olabilir. Fýkýr fýkýrsýnýz, þöhretlisiniz, bazý hatalar da yapabilirsiniz.."

Bir emniyet müdürünün burnunu daðýtmasýný ve bir iki Ýstanbul kavgasýný hatýrlatanlara da cevabý olur yýllar sonra..;

"Bu tip þeyler insanýn belleðinden bir türlü çýkmýyor, hep kavga eder diye düþünülüyor.. Hayýr bu deðilim ben.. Ama haksýzlýða karþý direnme, delikanlýlýk benim övündüðüm þeylerdir!"

Futbolculuk yýllarýnýn unutulmaz "öfke"lerinden biri de (Sinan Hýncal'a teþekkür) hakemin suratýna olanca nefesiyle tükürmesidir.

Bir Galatasaray-Antalya maçý. Hakemden kýrmýzý kartý yiyen Fatih, sinirleniyor, hakemin üstüne yürüyor, bir an kafayý çakacak gibi ama vazgeçiyor; yüzüne tükürüyor sadece.. Adeta "dövmeye bile deðmezsin!" biçiminde...

***

Evet, ancak tüm bu vukuatlar, vesairler boyunca Fatih'in boyuna asýlan yafta; sözünün eri, haksýzlýða çabuk sinirlenen, yardýmsever, onuruna düþkün ve her daim gönül yumuþaklýðýdýr aslýnda..

Daha sonrasý ise hepimizin adým adým tanýk olduðu hikaye..

Mutlu bir evlilik, çocuklarýna düþkün bir baba, futbolcularýna sevgi dolu bir hoca, geceyarýlarýnda ingilizce öðrenmeye çalýþan bir inatçý, bir bilim adamý edasýyla mesleðinin tüm inceliklerini öðrenmeye ve bunu sahaya yansýtmaya çalýþan bir orkestra þefi, baþarýlar karþýsýnda görgüsüzce davranmayan bir tevazu örneði ve adý henüz konmasa da Türkiye'nin "turizm ve tanýtým elçisi" (Peþine düþen Avrupa takýmlarýndan mülhem...)

En sonunda da, manþetleri, dergi kapaklarýný ve ekranlarý hakkýyla dolduran bir Türkiyeli.. Eline yüreðine saðlýk Fatih Hoca...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr