İşte çağdaş okul
"Yeteneğe göre eğitim" sistemi, Türkiye'de ilk kez uygulanıyor
SERDAR Mutlu çiçeği burnunda bir profesör. Londra'daki diş hekimliği (Peridonti) öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul'da açtığı muayenehanesini kısa bir süre sonra kapattı. Üniversitede verdiği derslerine bir de yöneticilik ekledi. Babası yılların eğitimcisi Latif Mutlu'yu da içine alan grupla Bilgi Üniversitesi'ni kurdu.
İstanbul Üniversitesi'nde asistan olarak başladığı hocalığa iki aydan beri profesör ünvanıyla devam eden Serdar Mutlu eğitime katkı iştahını dizginleyemedi. Babasının önderliğinde Bilgi çağının koşullarına uygun, ezbersiz, kitlesel yerine bireysel eğitimi ilke edinen Kemer Koleji'ni açtı.
BİR YILDA MUCİZE
Serdar Mutlu elim bir kaza sonucu kaybettiği yeğeni Zeynep Mutlu'nun adını taşıyan bir vakıf kurdu. Mutlu'nun ödevlerinden biri de eşi Yasemin Mutlu ile birlikte bendenizi arasıra sinemaya götürmektir. Ancak bu ödevi bir yıldan beri aksattığı için ne zaman sitem etsem, "Yaptığım işi görünce niçin vazifemi yerine getiremediğimi anlayacaksınız. Ve eminim, beni affedeceksiniz" diyordu.
Nihayet Serdar Mutlu'dan telefon bir gün geldi:
"2-3 saatinizi bana ayırabilir misiniz?"
Birlikte Kemer'in yeşil vadisinde kurduğu Kemer Koleji'nin bahçesine girerken Mutlu'nun hayırsızlığını o an affettim.
Bir çok çirkin ve kişiliksiz yapıya okul tabelası koyup çocukların ruhunu karartan para canlılarının Kemer Koleji'ni bizimle birlikte gezmelerini isterdim.
İç açıcı renklerle bezenmiş, sade olduğu kadar sevimli yapının bahçesinin muhtelif köşelerinde çocuklara tüm bitkileri ve hayvanları sevdirecek bölümler ayrılmış.
Türkiye'de işini severek ve gerçek araştırmaya dayanarak yapan eğitimci Latif Mutlu ve Serdar Mutlu'yla okulun her köşesini birlikte gezdik.
"Sıra" yerine masaların yerleştirildiği sınıflarda genç hocalar çocuklarla arkadaş gibiydiler.
Her öğrenciye bir bilgisayarın düştüğü okulda, öğrenciler oluşturdukları komiteler aracılığıyla okul yönetiminde söz sahibi olabiliyor, demokratik yollarla haklarını koruyabiliyorlarmış.
ÜNLÜLER
Yöneticileri arasında Cem Boyner, İbrahim Betil, Bülent Eczacıbaşı, Cem Kozlu, Ercan Arıklı, Asaf Savaş'ın da bulunduğu Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı'nın uygulamalarında, ön sırada şu konular var:
* Anadili ve en az iki yabancı dil etkin biçimde kullanılıyor...
* Farklı yetenekli öğrencilere farklı öğrenim biçimleri öğretiliyor...
* Başaramadıklarından çok başarabildikleri vurgulanmaya çalışılıyor...
* Okula devam etmedikleri gün, öğrenciler günün her saatinde öğretmenleri ile iletişim kurabilirken, ödevlerini bilgisayarlarla öğretmenlerine gönderebiliyorlar...
* Veliler için plastik sanatlar, spor vs. alanlarında kursların düzenlendiği Kemer Koleji'nde anne-baba ve eğitimcilere açık toplantılar düzenleniyor...
* Kişisel ve toplumsal sorunlar paylaşılarak çözüm önerileri aranıyor.
KOLEJDEN AYRILIRKEN
Kısa bir süre önce Diyarbakır, Adana ve birkaç ufak kasabada gördüğüm okulları ve ülkenin İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerinde dahi robotlaştırılan öğrencileri düşündüm. Bir de Kemer Koleji'nin her tarafında özgürlüğün tadını çıkaran neşeli ve mutlu çocuklarını izledim... Acaba ne kadar şanslı olduklarının farkında mıydılar? Yoksa kendilerine sunulan bu güzellikleri olağan bir şey gibi mi algılıyorlardı...
Latif Mutlu ve Serdar Mutlu'nun yarattığı bu örnek Kolej'in Anadolu'nun her köşesinde uygulanması hiç de zor değil. Yeter ki, Eğitim Bakanlığımız eğitim sistemini yenilerken Kemer Koleji ve aynı metodu uygulayan TED gibi okulları ziyaret etsinler; buradaki eğitimi ve çocukları izlesinler. O zaman öğrenme aşkıyla yanıp tutuşan köy çocuklarının Batı yakasındaki çocuklardan farkı olmayacağını hep birlikte göreceğiz.
|