İçişleri Bakanı Sadettin Tantan: Son operasyonları örtülü ödenekten aldıkları para ve Başbakan'ın "Size güveniyorum" diyerek verdiği moralle gerçekleştirdiklerini söylüyor

BAŞBAKAN Bülent Ecevit, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen operasyonlara 'örtülü ödenek'ten maddi destek sağladı. Operasyonlar başlamadan önce İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'dan brifing alan Başbakan, emniyetin ihtiyaç duyduğu elektronik malzemelerin temini için, kendisine bağlı örtülü ödeneği devreye soktu. Bilgi edinmede dünyanın en önemli istihbarat örgütlerinin kullandığı son teknoloji, bu sayede Türkiye'ye getirildi. Emniyetin altyapısını elektronik malzemelerle güçlendirdikten sonra Mumcu, Kışlalı, Üçok, Aksoy gibi yıllardır çözülemeyen cinayetlerin izi daha güçlü bir şekilde sürüldü ve hem katillere ulaşıldı, hem de İran bağlantısı ortaya çıkarıldı. Operasyonlar devam ederken doğan ihtiyaçlar da yine örtülü ödenekle sağlandı.

EN ÖNEMLİSİ GÜVEN
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, operasyonların başlangıcından bu yana ilk röportajı SABAH'la yaptı:

* Başbakan'ın maddi destek sağladığını öğrendik. Bu kaynak nerede kullanıldı?

Teknolojik eksiklikler giderildi. İstihbarata ve haberleşmeye ilişkin. Bazı ihtiyaçlarımız vardı onları giderdik. Bu konuda daha fazla şey söyleyemem.

* Sayın Ecevit'in moral desteği tüm açıklamalarında yer alıyor. Bu sizin ve polis teşkilatının motivasyonunda önemli bir etken oldu mu?

Sayın Başbakanımız konuşmalarında her zaman İçişleri Bakanı'na karşı güven ve saygı duyduğunu ifade etti. Bu bizim için kafiydi. "Güven" kelimesi çok önemli. Her şeyi kapsıyor. O kelimenin içinde her şey gizlidir...

Tabii bizim genel başkanımızın, MHP Genel Başkanı'nın, parlamentonun, Bakanlar Kurulu'nun, kamuoyunun desteği var. Bunların hepsi birden bize büyük destek oluyor.

* Faili meçhul cinayetler nihayet birbiri ardına çözülüyor. Toplumdan size ulaşan yankı nasıl?

Vatandaş artık kendi ülkesinde, kendi bölgesinde daha güvenli yaşamak istiyor. Zaten Hükümet'in siyasi kararlılığı çalışmalarımızda olumlu etken oluyor. İşin özünü oluşturuyor... Vatandaşın büyük desteği var. Toplumdan yoğun bir faks, mektup, telefon, telgraf mesajları geliyor. Bu toplumun güvenlik güçlerine sağladığı belirgin bir destektir.

SAVCILAR HER ŞEYİ BİLİYOR
* Operasyonlar yapılırken, çözüldüğü belirtilen faili meçhul cinayetlere ilişkin olarak, mahkemeyi ikna edebilecek delillerin tümü sağlandı mı?

Savcılar da soruşturmanın içinde. Yani polis tek çalışmıyor. Birlikte, içiçe çalışıyoruz. İfadeler savcıların gözetiminde alınıyor, deliller de savcılarla birlikte sağlanıyor.

* Yakın bir gelecekte güvenlik açısından nasıl bir Türkiye öngörüyorsunuz?

Bizim görevimiz Türkiye'de herkesin güven içinde yaşayacağı ortamı sağlamaktır. Bu ortamı sağlayacak unsurları en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalar yürütüyoruz. Hukuki ve teknik altyapıyı hazırlıyoruz. Bu ülkede güvenli ortam olmasa, ekonomik gelişme de olmaz. Güvenli ortam gelişirken, kültürel zenginliği, ekonomik zenginliği geliştirir. İnsanlar güven hissetmediği zaman, üretken bir yapı elde edemez. Üretimin, kültürel, ekonomik ve sosyal yönden zenginleşmesi için önce güvenlik gerekir. Güvensiz ortamda beyinler gelişemez. Ayrıca güvensizlik, yurttaşlık bilincini de eksiltir. Sosyolojik açıdan güven temel faktördür. Vatandaşımız yaptığımız operasyonlara destek veriyor. Çünkü kendini geliştirmek istiyor.

'POLİS DEVLETİ'NE CEVAP
* 'Polis devleti' tanımlamasına ne diyorsunuz? Türkiye polis devleti olur mu?

Sayın Cumhurbaşkanımız o sözüyle neyi kastettiğini açıkladılar. Türk polisi, hukuk devleti için mücadele ediyor. Cumhuriyet savcılarıyla polisler kanun hakimiyetini sağlamak için birlikte çalışıyor.

* İçişleri Bakanlığı koltuğuna otururken, bazı şeylerin devlet sırrı olduğunu düşünüp, üzerine gitmemeyi, devletin zarar göreceğini düşündünüz mü? Yani "tuğla çeksem, devlet zarar görür" gibi...

O konulara girmeyelim. Bu koltuğun görevi hukuku üstün kılmaktır. Halkın iradesini en iyi şekilde kullanmaktır...

Mehmet ÇETİNGÜLEÇ