Okulda kim dövdüye gitti!
Tuvalete yazı yazdığı gerekçesiyle okul müdür vekili tarafından dövülüp 7 gün rapor alan C.T.'nin şikayeti dikkate alınmadı...
SARIYER Mehmet Şam Ticaret Lisesi'nin koridorları geçtiğimiz hafta canhıraş çığlıklarla yankılandı. Kulak verenlerin tüyleri ürpermişti. "Ben yapmadım hocam" diye bağırıyordu birisi. Kimileri hemen tanıdı o sesi. C.T adlı arkadaşlarıydı acı içinde feryat eden...
AİLESİ İKNA ETTİ
Duyan çoktu. Ama yardıma gelen olmadı. Müdürün odasından geliyordu ses. O odaya girmek cesaret isterdi. Sonra hışımla açıldı kapı ve Mehmet Şam Ticaret Lisesi'nin Müdür Vekili Ömer Levent hışımla çıkıp uzaklaştı oradan. Koridorların loş köşelerine, kapı pervazlarına sinen öğrenciler çekinerek girdiler içeriye. Ağzı burnu kan içinde yerdeydi C.T.. Hemen kucaklayıp yakındaki bir kliniğe götürdüler. Olaya polis karışınca Adli Tabiplik de muayene etti talihsiz genci. 7 gün iş göremez raporu verdi.
Bu arada ailesi de haber almıştı olayı. Annesi gözyaşları içinde koştu yanına. Biricik oğlunun vücudu morluklar içinde görünce beyninden vurulmuşa döndü. Eve döndüklerinde de "Hakkımı helal etmem" dedi hemen. "Şikayet edeceksin o adamı. Ben dokunmaya kıyamıyorum sana. O seni nasıl döver." Ama korkuyordu küçük C.T. "Ya beni sınıfta bırakırsa" dedi umutsuzca. Ama Tan ailesi kararlıydı. O adam cezasını bulmalıydı. Annesiyle babası oğullarını ikna ettikten sonra soluğu Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'nda aldılar. Şikayet ettiler "dayakçı müdür"ü.
KENDİSİNİ DÖVMÜŞ!
Sonrası ise tam bir kabusa dönüştü. Ailenin şikayeti Sarıyer İlçe İdare Kurulu'na bildirildi. İlginçtir şikayetçileri dinleme gereği bile duymadı Sarıyer İlçe İdare Kurulu. Adil Tabipliğin verdiği "7 gün iş göremez" yazan raporu ise hiç "kaale" almadı.
Sonuç, "Olayla ilgili herhangi bir soruşturmaya gerek yoktur" oldu. Müdür Vekili Ömer Levent ise, "Bu çocuk bana iftira atmak için kendi kendine vurdu" demiş kurul da ona inanmıştı.
Bu süreçte okulundan soğudu, derslerinden koptu C.T., notları da giderek düştü.
Şimdi C.T. bedenindeki yara bereyi çoktan unuttu ancak beyninde dayağın yarattığı psikolojik hasar hala geçmedi onu iyileştirmeye çalışıyor. Tüm bunların nedeninin okul tuvaletinin duvarına yazılan birkaç münasebetsiz yazı olduğunu hatırlatıp "değer miydi?" diye soruyor. Ve İdare Kurulu'nun kararına ve müdürün "İftira atmak istiyor" sözlerine rağmen olayı bir kez de kendisi anlatıyor;
DAVA AÇTILAR
"Duvarlara bir takım yazılar yazılmış. 'Müdür seni odasına çağırıyor' dediler hemen gittim. Odada yalnızca ikimiz vardık. Bana bağırdı. 'Suçum yok. Ben yazmadım hocam' dedim. Ama inandıramadım. Elinde bulunan demir gibi sert bir sopayla önce elime, sonra vücuduma vurmaya başladı. Odadan çıkmak istedim. Bu sefer yumruk attı. Canım çok acıyordu. O ise acımasızca vurmaya devam ediyordu. Çığlık atmaya başladım ancak kimse yardıma gelmedi. Bir ara bayılacak gibi oldum. Artık kendimi çok kötü hissediyorum. Okula da gitmek istemiyorum. O anı hiç unutamıyorum. Orada dayak yediğimi bilen öğretmenlerim bile gelip beni kurtarmadı. Bu da beni çok üzdü."
Bunları anlattıktan sonra da ekliyor. "Henüz bitmedi. Müdür hakkında darp suçundan dava açtık. Bir daha hiç kimseyi o şekilde dövemeyecek."
TÜLAY ACAR
|