İNSAN SELİ
MİNİBÜSLERE, kamyon-kamyonet kasalarına doluşan binlerce kişi her Pazar Bakırköy'den Sarayburnu'na, Kartal'dan Kadıköy'e İstanbul sahillerini, yeşil alanlarını, ormanlarını dolduruyor. Tüpgazlarını, mangallarını yakıp ortalığı dumana boğuyor. Bitki örtüsünü, çimleri, körpe fidanları eziyor, kırıyor, yok ediyor.

ÇÖP DAĞLARI
"PİKNİK" namına korkunç bir doğa ve çevre yıkımına yolaçanlar akşam arkalarında tonlarca çöp ve pislik bırakıyor. Bu kalabalığın terkettiği yerlerde "yeşil" can çekişiyor. Belediye ekipleri bir hafta boyunca bu pisliği topluyor; ama ertesi Pazar günü aynı kaos, baştan sarılan bir korku filmi gibi tekrarlanıyor.

Öztürk de çok dertli

TEK ÇÖZÜM
İSTANBUL'UN yeşilinden, doğasından birinci derecede sorumlu konumdaki Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "Hafta sonu piknikçileri yemek pişirip bitki dokusunu mahvediyor. Sulama tesisatını ezip bozuyor. Tek çözüm özel güvenlik örgütü oluşturmamız" diyor.

YANIT YOK
BU konuda Emniyet'e yaptıkları başvuruya olumlu yanıt alamadıklarını, yeşil alanların korunması konusunda polisten yeterli desteği de alamadıklarını belirten Prof. Dr. Öztürk diyor ki: "Bu durumda eli kolu bağlı kalıyoruz. Çevreyi kirleten piknikçiyi uyaran korumasız zabıta dayak yiyor. Emniyetin ilgisi ve desteği şart."