"Uzayda şartlar, dünyadakinden çok daha eşit. Zaten orada, yukarıda kadın ya da erkek olmanız değil, işinizi çok iyi yapmanız önemli. Bunda bir aksaklık olursa, bir daha dünyayı hiç göremeyebilirsiniz.Dr. Sally Ride, uzaya iki kez gitmiş. Her iki uçuşta da Challenger'daymış. 1983 ve 1984'de. Uzayda toplam 343 saat geçiren Ride, üçüncü yolculuğuna hazırlanırken 1986 yılında Challenger kazası yaşanmış. Mekiğinin patlaması sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiği bu kaza sonrasında Ride, uzay çalışmalarını "derin boşlukta" değil, "üniversitenin "derin karanlığında" sürdürmeye karar vermiş.
-Peki, uçuştan vazgeçip üniversiteye dönmenizde Challenger kazası etkili olmuş muydu mu?
"Aslında birçok kişi bu yönde düşündü ama gerçek bu değil. Çünkü ben kendimi bildim bileli uzay bilimiyle ilgiliydim. Uzaya gitmek en büyük hayalimdi. Bunu gerçekleştirdikten sonra da, üniversitede araştırmalar yapmayı istedim. Challenger kazasından sonra uzaya 3 yıl araç gönderilmedi. Bu süre içinde ben de üniversiteye döndüm ve kaldım."
Challenger ile iki kez uzaya giden Sally Ride uçuşlarda mühendis olarak görev yapmış. Bugün uzay boşluğunda dönüp duran iki haberleşme uydusunu yörüngeye yerleştiren kişi Sally...
Peki ya korku, heyecan, bilinmeyene, derin ve uzağa yolculuk... Bunlar konusunda ne düşünüyor Sally. "Doğrusu ilk uçuşum çok heyecan vericiydi. İlk kez yaşadığım bir şey olduğu için... İkincisinde çok da heyecan duymadım. Korkuya gelince... Fırlatma anında korkacak kadar vaktiniz bile olmuyor. O an herşeyi kontrol altında tutmanız, bütün göstergeleri o büyük sarsıntı içinde bile gözden kaçırmamanız gerek. İş bitip yörüngeye oturduğunuzda nerede olduğunuzun farkına varıyorsunuz, o zaman da korku hiç aklınıza gelmiyor. Zaten uzay uçuşlarında korkuyu yaşamayacak kişiler seçiliyor."
"Doğal olarak uzay hastalığı da pek yaşamadınız."
"Hayır, yaşamadım. Zaten böyle bir durum olsa bile iki günde geçiyor. Yerdeki çalışmalarda bu tür hastalıklar yaşanmasını önleyen egzersizler yapılıyor."