TEŞKİLAT MENSUBU
Başarısının en büyük nedeni teşkilattan gelmesi ve bu teşkilatı çok iyi tanıması. Tantan'ın teşkilatın eksik ya da hatalı bilgilerini hemen görebilme gibi bir avantajı var. Bu da teşkilatı daha titiz bir çalışmaya itiyor. Ayrıca teşkilat, Tantan'ı bir siyasetçi gibi değil, Asayiş Ekipler Amiri gibi yani 'aileden biri' olarak görüyor.

ANALİZ YETENEĞİ
Teşkilatı bilmeyen bir siyasetçinin, olayları değerlendirme ve analiz etme yeteneği sınırlı. Tantan'ın polis gözü ile analiz kabiliyeti kuvvetli. Bir olayı soruşturan ekibin başındaki Başkomiserin orta-K'lı mı yoksa enstitülü mü olup olmadığı bile, Tantan için önemli.

SİYASİ TAVIR
Tantan, 14 Haziran 1999'da Meclis'teki konuşmasında "Siyasiler, bugüne kadar egemen güç olmak isteyen çıkar çevreleri doğrultusunda hareket ettiler. Çok değerli idareciler küstürüldü. Halk her gün bir kese altın değil, bölgelerinde adalet ve dürüst yönetim istiyor" dedi. Tantan bu sözleri söylediğinde henüz 15 günlük bakandı. Bu sözlerin ardından hiçbir siyasi, polis ya da Vali tayini için Tantan'ın kapısını çalamadı. Çalanlar da eli boş döndü. Teşkilat siyasi torpil ve tayinden arındırıldı.

BOMBA UZMANI ATADI
Tantan, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevine teşkilat tarihinde ilk kez bir bomba uzmanı olan Muhittin Kaya'yı getirdi. Kışlalı, Mumcu, Üçok gibi bombalı suikast olaylarının soruşturmasında Kaya da görev aldı ve ekipleri yönlendirdi. Bu büyük ilerleme sağladı. Tantan, kritik birimlerin tümüne işin mahiyetine göre adam yerleştirdi.

TORPİLE SON VERDİ
İçişleri Bakanlığı görevinde daha önce de teşkilattan kişiler çalıştı. Ancak 'politize olmuş, belli bir partinin çıkarı doğrultusunda görev yapan' tavırlar ön plana çıktı. Kendi partisinden aday olan başkomseri, seçim sonrası İl Emniyet Müdürvekili yapan bile vardı.

MİT-EMNİYET İŞBİRLİĞİ
Başarıda MİT-Emniyet ve Jandarma işbirliğinin de önemi var. Şenkal Atasagun'un MİT, Tantan'ın da Emniyet içinden yetişmesi ve MİT-Emniyet çekişmesinin geride kalması da bir etken. MİT Ankara Bölge Başkanı E.S ve İstanbul Bölge Başkanı H.Y ile, Kemal İskender ve Hasan Özdemir'in koordinesi de etkili. Tantan'ın en ufak bir iddia sonucu teşkilat mensuplarını açığa alma sistemi de teşkilatı daha dikkatli olmaya zorluyor. Tantan hakkında sadece atamalarda, "Gürcü kökenli emniyet müdürlerine öncelik tanıdığı" iddiası var. (ANKARA)

Tantan 'Nüfuz casusları'nı suçladı
SADETTİN Tantan, dün Başbakanlık Merkez Binası'nda Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a Kışlalı cinayetiyle ilgili bilgi verdi. Özkan, bu bilgileri, Bülent Ecevit'e aktardı. Görüşme sonrasında soruları yanıtlayan Tantan konuşmasında, 'nüfuz casuslarını' yani "dış kökenli komploları, din sömürüsü yoluyla destekleyen, İran'ın emellerine bilinçli olarak ya da laikliğe düşmanlık adına hizmet edenleri" suçladı.

Bakan Tantan gazetecilere "Olayı geniş boyutlarıyla düşünün. Yıllardır 'nüfuz casusluğu' yapan insanları da halkımız tanıma fırsatı buluyor. Arşivler sizi gerçeğe götürebilir" dedi.

Erhan SEVEN

Askerden tam puan
İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan yönetiminde emniyet teşkilatının Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerin faillerini art arda yakalaması, askerden tam puan aldı. Komuta kademesinde yer alan üst düzey bir komutan, "Allah Sadettin Tantan'dan razı olsun. Bizi dünyaya rezil eden faili meçhullerin hepsini tek tek çözüyor" dedi.

Üst düzey komutan, "Tantan'ın yaptığı işlerden memnun olmayan bir T.C. vatandaşı göstersinler şapkamı çıkarır koyarım. En büyük bilgi devlette. Bizi dünyaya rezil eden bu faili meçhuller değil miydi? Tantan hepsini tek tek çözüyor. Şimdiye kadar belli bir yere gidip orada kalıyorlardı. Çözülmüyordu. Demek ki, isteyince oluyor" dedi.

'ONA SAHİP ÇIKALIM'
"Sorumluluk mevkiindeki insanların yetkileri çok geniş. Ama yetkiyi kullanamıyorlardı. Tantan bunu çok iyi kullanıyor" diyen komutan, 'Tantan görevden alınacak' söylentilerine dikkat çekerek, "Başarılı performans ortaya koyan Tantan'ın altını oymaya çalışıyorlar. Ona sahip çıkmak lazım" dedi. Mahmut BULUT

Demirel: Devlet gereğini düşünür
CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, cinayetlerin açıklığa kavuşmasının, Türk devleti için yüzakı olduğunu söyledi. Demirel, İran konusunda daha önce de benzeri iddiaların gündeme geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Yalnız, bir devleti suçlayacak deliller yoktu. Şimdi yeni deliller ortaya çıkarsa devlet bunun gereğini düşünür. 'Bunun gereği nedir?' derseniz, bu delillerin gücüne ve kapsamına bağlı. Bir de, böyle meselelerde örtbas işleri olmaz. Devlete yakışmaz"

İran'a karşı ciddi yaptırımlar bekliyoruz
AHMET Taner Kışlalı'nın kızları Dolunay Uluç ile Altınay Kışlalı, bir basın açıklaması yaparak ile babalarının katil zanlılarını yakalayan güvenlik birimlerine teşekkür ettiler. Cinayetlerin arkasından İran bağlantılarının çıkmasının bir tesadüf olmadığını belirten Uluç ile Kışlalı şu sözlerle İran'a karşı ciddi yaptırımlar beklediklerini açıkladılar:

"(...) Ankara'dan Tahran'a iletilecek basit bir diplomatik nota, bizi hiç tatmin etmeyecektir. Oturdukları yerden cinayet emirleri vererek Türkiye de yüzlerce insanın katlinden sorumlu olan, ortaçağ zihniyetinin dünyadaki son kalıntıları mollalara karşı ciddi yaptırımlar beklentisindeyiz. İranlı katillerin de cezalandırılmalarını istiyoruz. (...) babamızın da hayatına mal olan terörün gerçek sorumlularının cezalandırılması amacıyla, Türkiye'de ve yurtdışında bireysel girişimler başlatıyoruz"

KORKULAN ÜLKE
Uluç ile Kışlalı'nın açıklamaları şu ifadelerle son buluyor: "Ülkemizde iyinin daha iyisi beklentisi yok, beterin beterinden korku var! İşte Mumcu'nun, Kışlalı'nın katillerinin yakalanması ve bu cinayetlerin gerçek sorumlularının belirlenmesi, bu korkunç durumu değiştirecek olması açısından önem taşıyor"

'UMUTLUYDUK'
Nilüfer Kışlalı ise eşinin katillerinin yakalandığı haberini yolda aldığını belirterek, "Türkiye için olumlu bir gelişme. İçişlerine ve Genelkurmay'a, Emniyet'e teşekkür etmek istiyorum. Biz aile olarak hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedik. Zanlılar yakandıktan sonra Genelkurmay'dan üst düzey bir yetkili aradı. 3 kişinin yakalandığını, bunların Ahmet Taner Kışlalı'nının katil zanlıları olduğunu söyledi" diye konuştu.

Şirin DİLEK ACUN