İstanbul'un orta yerinde...
İki İngiliz bıçaklanarak öldürüldü...
Leeds taraftarı holiganların...
O gece çok taşkınlık yaptıkları, herkese bulaştıkları doğru...
Bunların, İngiltere'de stadyumlara bile sokulmayan "beyinsiz" tiplerden oldukları da doğru...
Ama illa öldürmek mi lazımdı?..
Çok mu dayak arandılar...
Patlatırsın birkaç yumruk, dökersin dişlerini, olur biter...
Bir daha Türkiye'ye gelirken oturur düşünür...
Peki öldürmek ne oluyor?..
Yakışır mı, doğru mu, insanlık mı?..
Maç yüzünden adam öldürmekten daha büyük kepazelik, rezillik olabilir mi?..
O iki holiganı öldürenler mutlaka yakalanmalı ve hak ettikleri cezaya çarptırılmalı...
Bütün dünya şimdi Türkiye'de katledilen holiganları konuşuyor...
Onlar holigansa, Türkler de katil, gözlüğüyle hem...
Şu zavallı toplum serserilerden çektiğini hiç kimseden çekmiyor...
Biraz insaf ama
Güngör Uras, geçen gün sütununda son 7 yılda Türkiye'nin nereden nereye "gelemediğini" rakamlarla yazdı.
Sonra da bunun faturasını 7 yıldır Çankaya'da oturan Demirel'e kesti.
İtirazım var.
Çankaya icra mercii değil ki, ekonomik kepazelikten sorumlu olsun...
Ayrıca, 5 Nisan 94'te ekonomiyi gümleten Çiller'in vebali niye Demirel'e yüklensin?..
Bu yedi yılda Çiller üç kez hükümete gelmiş, iki kez Yılmaz gelmiş, bir kez de Erbakan gelmiş...
Son yılda Ecevit'in...
Çiller, Yılmaz ve Erbakan'ın neler yaptığı ortada iken...
Faturayı Demirel'e kesmek...
Biraz haksızlık olmuyor mu?..
Starting
Demirel'in kaybetmesini entellerimiz "game over" diye yorumladı. Bana kalırsa asıl game şimdi starting...
Şefkat
Türkan Şoray'ın kızı Yağmur evli bir erkekle takılıyormuş... Belki sadece
baba şefkati arıyordur...
Çoban
Çanakkale Biga'da çobanlar kültür sınavına tabi tutuluyormuş... İyi iyi... Cumhur-başkanı olmaları daha kolay olur...
Fren cehaleti
İstanbul'da her 100 kazadan 27'si arkadan çarpmayla meydana geliyor.
Üstelik de güneşli havalarda ve düz yolda...
Yetkililere göre, sürücüler frene basmakta gecikiyormuş...
Gecikirler tabii...
Gazı sonuna kadar köklersen...
Otomobilin yüksek hızda kaç tona ulaştığını da hesap etmezsen...
Frene bassan ne olur, basmasan ne olur?..
Sonuç: Güüüüm!..
Kusura bakma hemşerim, özür dilerim...
İki F16 düştü
Merzifon'dan havalanan iki F16'mız, yan yana uçuş sırasında kanatlarının birbirine çarpması sonucu düştü.
Pilot yüzbaşı Murat Özaydın şehit oldu, pilot üsteğmen Güngör Özer kurtuldu.
Hepimizi üzen bu kazada, 40 milyon dolar değerindeki iki uçağımız da telef oldu.
Pilotlarımızın dünyanın en iyi pilotları olduğunu biliyoruz, inanıyoruz da...
Bu kazanın oluş biçimi hakkında, Genelkurmay'ın etraflı açıklama yapması gereği de, millete olan borcun ve şeffaflığın bir şartıdır.
"Fatih Terim üç yıl daha Galatasaray'da... Anlaşma sağlandı... Az sonra açıklıyoruz!.." diye.. Ahali bu anonsu duyunca ekran başını toplanıp, reislerini huşu içinde dinleyen ukulele kabilesi gibi Reha'nın ağzından çıkacak sözleri beklemeye başlıyor...
Tabii Reha da ekranda debelenmeye başlıyor...
Bağlantı üzerine bağlantı kuruyor, anons ettiği haberi birazcık olsun doğrulatabilmek için çırpınıyor.
Mehmet Cansun'a neredeyse yalvarmaya başlıyor...
"Söyleyin Mehmet Bey, Allah rızası için saklamayın... Fatih kulüpte kalıyor, değil mi?"
Mehmet Cansun nuh diyor peygamber demiyor...
Yok öyle bir şey kardeşim... Şimdi ben de sizden duydum vallahi...
Haber doğrulanmıyor ama olsun...
Ben Reha'nın hakkını teslim etmek zorundayım.
Acayip fetbaz bir anchorman haline geldi...
Haber varmış yokmuş hiç önemli değil...
Alıyor her akşam melon şapkayı eline...
Sirklerde tavşan çıkartan illüzyonistler gibi...
Şapkadan haber çıkartmaya çalışıyor...
Yersen, gelsen kirschen...
Millet yediğine göre de, ne diyebiliriz?..
Az bile yapıyor!..