kapat

05.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Sahaflar sağ haflar

BATILI ülkelerde eski ve orijinal yazılı/basılı eser satan kitabevleri en saygın kuruluşlardır. Bazıları vardır ki, ancak randevulu gidilebilir. Sözkonusu ülkelerin insanları için böyle dükkanlar, saygınlığın doruğundaki birer mabet gibidir. Aydınıyla, öğrencisiyle, işadamıyla, esnafıyla, çiftçisiyle, memuruyla toplumun her kesimi bu dükkanların vitrinlerine bakarken bile, neredeyse ceketlerinin önünü ilikler.

BİZ ise geçmişimizi bir yandan öve öve bitiremeyiz; diğer yandan her fırsatta "Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı" diye gevrek gevrek gülüp "geçmişimizle dalga geçmek" çelişkisi sergileriz.

BATININ bunca saygıyla üzerine titrediği "eski yazılı/basılı eser alım-satımcıları"nın ülkemizdeki hali harap. Tarihi Sahaflar Çarşısı'nın içler acısı durumu, bunun tartışmasız kanıtı. Beyazıt'taki 42 dükkanlık çarşıda bugün, sahaflık yapan sadece 3-4 dükkan kalmış. Diğerleri işi kırtasiye veya yüzük-kolye satmaya dökmüş. Bir kısmı da, piyasa işi güncel kitaplar satan bildiğimiz, sıradan kitapçı dükkanlarına dönüşmüş. Sahaflıkta direnen birkaç dükkanın da solukları kesilmek üzere. Bunun nedeni kesinlikle eski kitap ve yazılı/basılı eser sirkülasyonunun tamamen stop etmesi değil. İstanbul gibi kültür/tarih mirasının bağrına bağdaş kurmuş bir kentte böyle bir miras tükenir mi? Sahaflar Çarşısı'nın kimlik kaybının nedeni, 70'li yıllardan sonra uğratıldığı yozlaşma. Belediyeler çarşıya verdikleri destekleri kaldırdı, dükkanlar için fahiş kiralar istedi. Bir kültür odağının yaşatılması değil, dükkanlardan rant sağlanması mantığı öne çıktı.

BU yüzden sahaflığa gönül vermiş, yürekleri tarih/kültür mirasına katışıksız sevgiyle dolu insanlar çarşıdan dışlandı. Yerlerini kırtasiyecilere, hediyelik eşya satıcılarına bırakıp gittiler. Sahaflar Çarşısı sıradan bir "kırtasiyeci pazarı"na dönüştü. Adının anlamı bile unutuluyor. Çoğu gençlere "Sahaf nedir?" diye sorsak bize "Sağ haf"ı tarif eder. Suç bu gençlerde mi? Asla.

SUÇ, tarih/kültür kaynaklarını yozlaştırıp tamtakır kurutarak İstanbul'un haritasından silen "sorumsuz sorumlular"da.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır