"Turpun büyüğü küfede" ne anlama geliyor?
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin uzaması ihtimali azalırken meraklar "Peki Demirel olmazsa kim olur?" meselesine kilitlendi.
Bir Cumhurbaşkanı elbette bulunur da...
Benim merak ettiğim konu, Demirel'in Çankaya'dan inince ne yapacağı?
Düşüncemi açık açık yazayım:
"Demirel Çankaya'da devam eşittir istikrar" formülü var ya...
Orada istikrar lafı, "Demirel'in Çankaya'da kalması" anlamında değil, "Çankaya'dan inmemesi" anlamında.
Tek adam için neden Anayasa değiştirmeye çalışıyorlar?
Yeri doldurulamaz diye değil, bir Cumhurbaşkanı nasıl olsa bulunur, o boşluk doldurulur.
Esas mesele boşta kalan Demirel'in siyasette kendine nasıl bir yer açacağı!
İstikrar o anda bozulmaya başlıyor.
Bunu da en iyi bilen Ecevit!
***
Bir de böyle düşünün.
İstikrarsızlık Demirel'in boşta kalmasıyla başlıyor, çünkü Süleyman Demirel kendine siyasette yer açacak.
O sırada pek çok taş oynayabilecek!
Erbakan, politikaya dönmek için her yolu denesin.
Bülent Ecevit, Başbakan kalsın.
O sırada Baba da think tank yönetsin!
Yapmaz!
Baba siyasete dönmek için herşeyi yapacak, ortalık toz duman olacak.
Ecevit, "Türkilerden Washington'a kadar her duruma hakim, Çankaya'da kalmalı, yoksa istikrar olmaz" derken içinden belki "Allah muhafaza Meclis'e dönmesin de Çankaya'da kalsın" diyor.
Yani bugün "Demirel yetti" diyen milletvekilleri yarın seçimlerde karşılarında Süleyman Demirel'i bulabilirler.
Süleyman Demirel'e vatandaş da "Yeter" demez mi sorusu erken bir soru, "Bir daha asla Başbakan olamaz" dediğimiz kaç kişinin başbakanlığına şahit olduk.
***
Bu ters mantıkla çözüm jimnastiği durduk yerde aklıma gelmedi.
Köşk'e yakın bütün kaynaklarımı teker teker aradım.
Hiçbiri yukarıdaki senaryodan bahsetmedi...
Ama ben hepsine "Baba ne düşünüyor, ne diyor" diye sordum.
Cevaplar hep "İyi, keyfi yerinde şeklinde."
"Baba Çankaya'dan inerse ne olur" sorusuna ise şöyle bir cevap geldi...
- Murat, manav fıkrasını biliyor musun?
- Hayır!
- Adam manava gelmiş tezgahta bakmış turplar...
- Eeee
- Adam demiş "Aman manav bey bu turplar ne güzel, kocaman kıpkırmızı!" Manav ne cevap vermiş biliyor musun?
- Ne demiş...
- Demiş ki: Esas turplar... Turpun büyüğü küfede, onları daha tezgaha koymadık!
***
Bu yazı bu fıkra (!) sonrası yazıldı!
Şimdi ne olacak?
Herkesin sorduğu soru bu: Şimdi ne olacak!
Olacakların hepsini şimdi buradan yazacağım.
Nereden biliyorum?
Politika, "Murphy Kuralları"na göre işlemektedir ve göreceksiniz bütün olacaklar aşağıya çıkartılan kurallara uygun şekilde gerçekleşecektir.
1. "Daha kötüsü olabilirdi" denilen her konuda, daha kötüsü ile ne kast ediliyorsa, o olacaktır.
2. Hiç bir şey göründüğü kadar basit değildir.
3. İşlerin kötüye gitmesi için birden fazla ihtimal varsa, gerçekleştiğinde en çok zarar verecek ihtimal gerçekleşecektir.
4. "Şimdi olmasın da ne zaman olursa olsun" diye dua edilen felaket tam o anda olacaktır.
5. Her türlü tedbiri aldığınızı sandığınızda bile mutlaka bir boşluk kalacaktır.
6. Kendi haline bırakılan herşey daha kötüye gider.
7. Herşey iyi görünüyorsa mutlaka atladığınız bir şey vardır.
8. Dünyanın kozmik dengesi zeka karşısında tarafsız değildir, zekanın düşmanıdır.
9. Aptalların aklına gelenleri akıllılar asla tahmin edemez.
10. Nihai hedefe gelmeden evvel mutlaka ulaşılacak bir hedef vardır. Her seferinde!
Ve...
Bulunan her çözüm kendi sorunlarını yaratır!