|
Ciguli Sezen coşturuyor
Le Select'teki programında sahne performansını değiştiren Sezen Aksu Ciguli kılığına da giriyor
İLK GECE için "Sezen, Le Select'te sönüktü!" diye yazmıştım. Biliyorsunuz Swissotel'in altında olan ve girişi tamamen ayrı olan Le Select'te Sezen Aksu çıkıyor. Uzun bir süredir sahne alan Sezen Aksu, ilk geceki tutumundan sonra sahne performansını ve kısıtlı zamanı değiştirmiş. Şimdi gidenler, anlata anlata bitiremiyor Sezen'i...
Sahibi Kemal Koç da yaptığımız dost eleştirilere kulak asmış, mönüyü değiştirmiş, sanatçı ile seyirci arasındaki protokolü kaldırmış. Böyle olunca kötüyü eleştirdiğimiz gibi, güzeli de yazmak gerekli.
Neydi benim eleştirdiklerim, sonra onlar ne yaptı? İsterseniz önce bunları anlatayım...
İlk gece için ben demiştim ki; Kemal Koç, zaten kısıtlı olan ön tarafı protokole verince, Sezen Aksu da seyirciyle kontak kuramadı. Kontak kuramayınca da gece çok sönük geçti, hemen bitti.
Şimdi ne oldu? Sezen Aksu protokol değil de en önde eğlenen, keyif alan, iştirak eden seyirciyi görünce coştu, sahneden inmedi. 23.00'de aldığı sahneyi gece 02.00'de "Normal program bitti, şimdi anormal program başlıyor" diyerek bir saat daha uzattı. İşte Sezen bu... Hep böyleydi zaten... Sahnede coşan, yerinde duramayan, birbirinden güzel şarkılarını kendine has yorumlayan ve kılıktan kılığa girip, seyirciyle şakalaşan Sezen... Şimdi bunları yapmaya başladı...
ADAM BAŞI 75 MİLYON
Ciguli kılığına bile girdi. "Çalgıcı Karısı Binnaz"ı arkadaşlarıyla beraber çok esprili bir şekilde söyledi. Adam başı 75 milyon TL. ödeyen müşteri de gülmekten öldü. (Ön masalar adam başı 100 milyon TL. Sadece beş ön masa var).
Sezen Aksu'nun Ciguli kılığına girip "Binnaz"ı söylemesini magazinci arkadaşımız Yaşar Çakmak fotoğraflamış. Belki inanmazsınız diye ben bir kez daha yayımlıyorum.
Sezen'i zaten hepimiz biliyoruz. Sesine, yorumuna, şarkılarına diyecek hiçbir şeyimiz yok. Ama bazen, her insan gibi o da sıkılıyor, kötü program yapabiliyor. Bu iş seyirciyle kontak meselesi. Ne kadar havaya girerse, o kadar coşturur. Çünkü Le Select konser salonu değil, gece kulübü. Sanatçıyı da havaya sokmak, mekan sahibinin, işletmecinin görevi.
Kemal Koç da eleştirilerimizden faydalanmış olacak ki, ilk geceden sonra buna çok dikkat etmeye başlamış. Bu arada kötü olan mönüyü değiştirmiş Kemal. Somon tabağı, ravolli, çok güzel bir bonfile ve tatlı varmış şimdi mönüde. Ayrıca canınız kebap mı istedi söyleyin Kemal Koç'a otelden getirtsin. Böyle de bir avantajı var mönünün... Mesela Mehmet Ali Yılmaz 18 kişi gelmiş, canları balık istemiş. Kemal Koç da hemen "Derhal efendim" demiş.
İşte böyle olunca, Sezen'li, Ciguli'li, zengin mönülü, protokolsüz muhteşem geceler yaşanır Le Select'te... Tabii sadece 6 Mayıs'a kadar gittiniz gittiniz. Yoksa sonra bulamazsınız...
İlla yemek yemek zorunda değilsiniz, barına gidip 35 milyon TL. ödersiniz ve dört yerli içki veya iki yabancı içki içip Sezen Aksu'yu seyredebilirsiniz.
Tel: (0212) 326 11 80-81-82
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde okurken Taksim'deki Divan Pub'a çok giderdim. İzmir'den geldiğim için bilmediğim ama çok sevdiğim Rokoko'ya bayılırdım. Ben pub'ları seviyorum. Geniş, ferah, tertemiz ve açık büfe ile mutfağın da açık olması çok hoşuma gidiyor. Yıllar sonra yine Divan Pub'a gitmeye başladım. Ama bu kez Barbaros'ta The Plaza Hotel'in bünyesinde frenchasing uygulamasıyla açılan Barbaros Divan Pub'a gitmeye başladım.
İki kez gittim Barbaros Divan Pub'a, çünkü evime çok yakın. İkisinde de eski günlerin keyfini ve özlemini yaşadım. Çok beğendim, çok sevdim.
Birincisi, dediğim gibi çok ferah ve modern bir mimariye sahip. İkincisi yiyeceğinizi görerek seçme şansınız var. Üçüncüsü lezzetini zaten biliyorsunuz, Divan... Türkiye'nin en iyi mutfağı olan Divan...
Gündüz saat 11.00'de servise açılıp, gece saat 23.30'a kadar bütün gün yemek servisi veren Barbaros Divan Pub, 140 kişilik oturma kapasitesine sahip. Divan Pub, sigara içilen ve içilmeyen bölüm olarak iki oturma grubuna ayrılmış. Ah İstanbul da keşke Amerika gibi olsa, kapalı mekanlarda sigara içilmese ne güzel olurdu. Los Angeles'ta nereye gidersek gidelim, grubumuzda sigara içen arkadaşlar sürekli kapı önüne çıkıp sigara içmek zorunda kaldılar.
Barbaros Divan Pub'a arabayla gelen misafirler için 'car vale' servisi uygulamasıyla park sorunu yaşanmıyor. Dekoru diğer pub'lardan çok ayrı bir dekor tarzı olup, gelen konuklara huzur ve rahatlık veren iç açıcı bir havaya sahip. Barbaros Divan Pub'da uygulanan dekor tarzı milimanist. Restoran müdürü Erhan Enüstün ise 16 yıldır turizmle uğraşıyormuş.
MÖNÜ ZENGİNLEŞİYOR
Pub'larda sevdiğim şey, masaya oturduğunuz zaman boş beklemektense önünüzdeki kağıtlarda, masadaki prospektüslerde çeşit çeşit yemek konusu bulmanız. Garson sizinle ilgileninceye kadar, hem meşgul oluyor hem de ne seçeceğinize karar veriyorsunuz. Çünkü Barbaras Divan Pub'da, haftada bir özel tadlar ekleniyor mönüye...
Ben hemen açık büfeye yönelip, zeytinyağlılarla başladım tabağımı doldurmaya. Önce karnıbahar, ardından imam bayıldı, bir tane de fırında pişmiş dolma aldım tabağıma. Bunları yedikten sonra kalkıp biraz daha karnıbahar aldım. Çocukken annem yapardı, ben karnıbahara adını söyleyemediğim için 'ağaç yemeği' derdim.
Çok güzeldi zeytinyağlılar.
Misafirlerim ısrarla özel bir çorba önerdiler. Ama canım istemedi. Sonra da 'Keşke deneseydim' dedim. Çünkü küçücük köfteli çorbaydı. Harika olduğunu söylediler.
Ben ve diğer misafirim 'yoğurtlu kebap' istedik, diğer arkadaşımız döner yedi. Hepsi birbirinden güzel lezzetliydi. Bu arada masamdan sürekli, açık mutfağı ve aşçıları izliyordum. Öyle güzel, öyle titiz çalışıyorlar ki anlatamam. Çünkü herşey sizin gözünüzün önünde gerçekleşiyor. Modernliği ve teknolojiyi de kullanıyorlar tabii... Tezgahın hemen önünde dört tane yaylı lamba vardı. Aşçı, yemekleri yaparken hangi tabağa bakıyorsa o yaylı ışığı aşağıya çekip tam olarak gördükten sonra karar verip, servise yolluyordu. Çok hoş bir manzara vardı.
Divan Pub mönüsünde en popüler salata, Divan Pub Salatası. Tava yemeklerinden şnitzel ızgara. Izgara yemeklerinden döner ve bratwurst, sandwichlerden kulüp sandwich, hamur işlerinden spagetti arrabbiata, tatlılardan ise profiterol ve rokoko en popüler yiyecekler arasında.
Tabii bunların dışında da tavuk salatası, Akdeniz salatası, Çamlıca salatası, şef salatası, külbastı salatası ve cevizli tulum peynirli salata, crogue monsieur dana jambonlu, et soteli "Burrito" lavaş ekmeği içinde, soya kıyması soslu spagetti, bonfile "Cafe de Paris", kuzu pirzola, şiş kebabı, ızgara somon filetosu, ızgara köfte, piliç ızgara deneyebilirsiniz. Tatlılarda ise krem karamel, Arap gömleği, çikolatalı profiterol, fırın sütlaç ve Divan dondurmaları var.
Tel: (0212) 266 60 75
Yarın akşam Cumartesi... Ne yapılır, nereye gidilir? Değişik seçenekler var tabii... Dedikodulu, Bario Latino, Berdush, Buddha, Big Buda, Le Cigare, Şamdan, Keops, Nispet...
Bir de Günay var. Muazzez Ersoy'un sevilen programını bitirmesinin ardından yarın akşam Günay'da Fedon'la birlikte İstanbul Gelişim Orkestrası var. Fedon'un sahnesini, şarkılarını, coşkusunu biliyoruz zaten. Yerinizde oturamazsınız. O yaşlı adam (Yaş burada kötü anlamda kullanılmamıştır) hala genç delikanlılara taş çıkartıyor.
İstanbul Gelişim'de ise Garo Mafyan, Uğur Başar, Atilla Özdemiroğlu, Asım Ekren, Neşet Ruacan, Neco ve Ayşen'le Elif Ersoy var... Kadro müthiş... Kesinlikle izlemek istiyorum, müzik ziyafetine doymak istiyorum. Günay'da İstanbul Gelişim'li ve Fedon'lu gece adam başı 40 milyon TL.
Haftaya (7-8 Nisan) ise Günay'da Candan Erçetin ve Fedon başlıyor. Dört galadan sonra yoğun istek üzerine Muazzez Ersoy tekrar kısa bir süre için Günay'da sahneye çıkacak.
Tel: (0212) 230 33 33
Bu arada Günay Bodrum'da TMT Otel'in yanındaki Aquapark'ın gece kulübünü almış. Yazın Fedon'la birlikte oraya gidiyormuş.
Bodrum'da başka yeni bir mekan ise Samim's olacak. Samim's bu yaz Cafe Inn olarak hizmet verecek. Pasha'nın içindeki Barbaros'a ait Cafe Inn, Bodrum Samim's'in yerinde de olacak.
Dünyanın en büyük Meksika zinciri olan El Torito bu akşam Etiler Nispetiye Caddesi, No:12'de açılıyor. "Mi Casa Es Su Casa", yani "Benim evim senin evin" anlayışıyla bugün açılacak olan El Torito'da, Latin müziğinde mükemmel servis, dumanı üstünde Fajita'lar, buz gibi cadillac margarita, isteğe göre masalarda anında hazırlanan Guacamole (Avakado Salatası), taze ve sıcak tortilla (Mısır Gevreği) Mexican Caesar Salatası, her masada Salsa Sosu, cips servisi ve sımsıcak ayrıntılar olacakmış.
Bu arada İspanyol Yemekleri Festivali Hilton'da başladı. İspanyol mutfağının lezzetlerini, flamenko müziği ve dansçıları eşliğinde sunan İspanyol Yemekleri Festivali, Hilton'da bir hafta sürecek.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|