Mesut Bey'in senetleri

Odasına girdiğimizde Mesut Bey TV izliyordu... Eurosport'u... Galatasaray-Real Mallorca maçının "tekrarını."

"Hoş geldiniz... Hoş bulduk"tan sonra...

Telefonu çevirdi:

- Şaban, lale getir.

"Şaban" Mesut Bey'in evindeki görevli.

Şaban hemen "lale" getirdi.

"Sarı kırmızı" lale.

Mesut Bey "buyrun" dedi.

Bize, "Galatasaray lalesi" armağan etti.

Sonra söz "oğlu Hasan'dan" açılınca...

Mesut Bey anlattı:

- Hasan, bizim sekreteri aramış... Kopenhag'daki otellerin listesini istemiş.

Hasan'a göre "Galatasaray'ın yarı finali aşması işten bile değil."

"Kopenhag'a... Finali oynamaya" gidecek.

Yılmazlar, gerçekten "aile boyu fanatik."

Ama "ailenin diğer kolu" farklı.

Mesut Bey:

- Kardeşim Turgut Fenerbahçeli... Kongre üyesi.

***

5+5 konuşulurken, Mesut Bey iki kez Allah dedi.

"Çarşamba günü (Anayasa değişikliğinin görüşüleceği gün) ne olur" sorusuna, Yılmaz'ın yanıtı:

- Bir Allah bilir.

"5+5 sorunsuz geçer mi" sorusuna ise...

Yanıt, yine Allah'lı:

- İnşallah geçer.

"Bir ayrıntı" daha...

Mesut Yılmaz "5+5" oylanırken, oyunu "açık... Göstere göstere" kullanacak.

"İmzamın arkasındayım" dercesine.

***

"İmzanın arkasında durmak... Açık. Göstererek oy kullanmak" konusunda bir başka ayrıntı vereceğiz.

"Geçen dönem" Meclis'te "dokunulmazlıklar" gündeme gelmişti.

"Daraltılması için" 400 imza verilmişti.

Meclis toplandı.

Mesut Bey "göstere göstere" oy kullandı.

Prof. Tansu Çiller de.

Ama oylar sayılınca...

"300'ün üzerine çıkılamadığı" görüldü.

Yani her dört milletvekilinden biri "imzayı atmış ama sonra... Yan çizmişti."

***

- Mesut Bey... 5+5 geçince... Demirel "sorunsuz" seçilir mi?

- Evet... Sorunsuz seçilir.

- O safhada MHP bir "sürpriz" yapabilir mi?

- Sanmıyorum... Beklemiyorum... Devlet Bey hükümetteki uyuma çok önem veriyor... Cumhurbaşkanlığı konusu da hükümet içinde çözülmeli... Yoksa sıkıntı yaratır.

***

Mesut Bey'in önündeki sehpada bir "kitap" duruyordu.

Adı "Liderin Demokrasi Arayışı."

Kapağında, Yılmaz'ın "galiba Karadeniz'de bir köprüde çekilmiş... İleriye bakan bir fotoğrafı" var.

Kitap, ANAP liderinin çeşitli konuşmalarının "demokrasi... Demokratikleşme ile ilgili bölümlerinden" oluşuyor.

Kitabın önsözünde Mesut Bey'in "iki senedi" yer alıyor.

Birinci senet:

- Ülke bütünlüğüne ve devletin temel ilkelerine zarar vermeksizin düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, teşebbüs özgürlüğü alanlarını genişleten ve engelleri kaldıran tüm düzenlemeler 2001 yılına kadar gerçekleştirilecektir.

İkinci senet:

- Devlet vatandaşın hizmetinde olacak, devleti denetleyen, devletten hesap soran Aktif Vatandaşlık Sistemi getirilecektir.

***

Mesut Bey "son kitabını" bize "Yavuz Donat'a... Beni daha iyi anlaması dileğiyle" diye yazarak imzaladı.

Sahi neden "böyle" yazdı?

Acaba "şunu" mu demek istedi:

- Sen benim Çankaya seçimi ile ilgili tavrımı net bulmuyorsun... Eleştiriyorsun... Oysa benim çizgim düzgün... Beni daha iyi anla...