kapat

27.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Klip gibi malın olsun!

Uyumayıp sabaha kalıyorsanız sakın televizyona takılmayın.. Eğer takılacaksanız bile yabancı kanallardan anlayamayacağınız bir program olsun.. Eğer bizim klipçi kanallardan birine bulaşırsanız, aklınızı sıyırma ihtimali var..

Uyumayıp sabahın ilk saatlerine kalanlar bilir.. Kanallarda seyredilecek bir şey kalmaz.. Göze gelir programlarını tüketenler klip yayınına geçerler..

Her kanalın bir program bitirme hali vardır..

Mesela ATV'nin yayını bittiğinde evvela Muazzez Abacı'nın görüntüsü ekranı doldurur.. Kanal D'nin klip yayınına geçişi ise Bülent Ersoy'un narası ile başlar..

Bülent Ersoy haftalık izne çıktığında ona Nurdan Torun vekalet eder..

***

Show TV ise finali Türk filmleri ile yapar.. Eski, siyah beyaz filmleri taaa sabah programı başlayana kadar oynatır.. O da bitince.. Bilmiyorum..

Ben gözümü ekrana taktırdığımda civciv sarısı bir kız çocuğu vardı.. Kendince şirinlikler yapıp klip sunuyordu.. İlk olarak, bir zamanlar Türk filmlerinin sosyete sahnelerinde dans edilen "Dağda da davar güderim.." türküsünün klibini oynattılar..

O türküyü yeniden piyasaya kakalamak kimin fikri ise tutmuş bir de türkücü seçmiş.. Adamın adını şimdi denk getiremiyorum ama Bir Demet Tiyatro dizisindeki Feriştah Abla'nın kocası Oduncu Numan var ya!

Davar türküsünü söyleyen adam, o dizideki tipin ya kardeşi ya da emmisinin oğlu.. Bu kadar benzerlik olur yani.. Klibi al; odun ardiyecilerine, celeplere marş yap..

Ondan hemen sonra Pınar Eliçe son çektiği koltuklu klibi ile geldi ekrana..

Bu Serdar Ortaç klibinde bir renkli koltuk modası çıkardı.. O günden beri bizim muganniye takımı bir yere oturmadan şarkı, türkü söyleyemez oldu.. İlle de bir yere tüneyecekler..

Tünedikleri şey de mutlaka rahat bir koltuk olacak.. Sanki bizim pop dünyasında kim varsa, popolarında fistül çıkmış, sert zemine oturamıyorlar..

Pınar Eliçe de modaya uyup, o koltukların sarısından bir tane bulmuş.. Belki de yapımcı firma kampanyadan taksitle almıştır.. Kızcağızın üzerinde mavi atlastan bir de fistan vardı..

Ama ne mavi? Üzerine spot ışıklarının şavkı vurdukça ekrana direk bakamıyorsun, mutlaka güneş gözlüğü takman lazım..

O atlas kumaşın içinde nasıl rahat etti anlamadım.. Çocukluğumdan bilirim.. Bizim köylerde hali vakti yerinde olan aileler kız evlendirirken yedi kat yün yatak, yedi kat da yorganı çeyizine katarlardı.. Yorgan yüzü de mutlaka atlas olurdu..

O zamanın köy modası işte.. Zenginliği göstermenin yolu atlası yerli yersiz kullanmaktan geçerdi.. Misafir, ziyaret ettiği evde yatıcı olursa yandı.. Artık itibarına göre; altına birden üçe kadar değişen sayıda döşek serilir, üzerine de atlas kaplı yorgan örtülürdü..

Misafir o atlas kumaşın sürtünürken çıkardığı hışırtıdan sabaha kadar uyuyamazdı.. Ev sahibinin intikamı! Pınar Eliçe'nin atlas fistanına takmamın sebebi bundandır..

Biraz da müzik!..
Her neyse! Biz sanatımıza bakalım.. O klipte bir şarkı ırgaladı ki acısı dinleyenlerin burnundan çıktı.. Arabesk-fantazi denilen formda söylediğinden laflarını anlamadım..

Ama belli ki çok acıklı bir şarkı.. Şarkının gidişatından da bir şey çıkaramıyorum..

Türkmenistan'ın kişi başına düşen milli gelirini öğrendi ona mı ağlıyor? Yoksa taksidini ödemediği için 4x4 jeep'ini elinden aldılar, ona mı dertleniyor? Veya Daum'un gelmeyeceğini duydu da ona mı hayıflanıyor?

Bir dinleyişte anlamak mümkün değil.. Ancak aşk acısı da olabilir diye düşündüm.. Lakin klipte kendisinden başka bir de su kabağı sarısı bir kızcağız var..

Kamerayı bir buna tutuyorlar, bir o kıza.. Pınar Eliçe feryatlanıp elini böğrüne vurdukça, sarı kız da oturduğu yerden sin yapıp saçını başını yoluyor..

İki kızdan durduk yerde bir aşk hikâyesi çıkmaz.. Yok eğer "marjinallik olsun" diyerekten klibi zorladılarsa buna bir şey diyemem.. Kamerayı çatlatmadıklarına şükrederim..

***

Sonuç olarak Pınar Hanım'ın klibinden çok hislendim.. Kalkıp bir magnum dondurma yedim..

Ben dolabın derin dondurucusundan magnumu çıkarmış dönüyordum ki programı sunan sarı kız yeniden ekranda belirdi ve "Şimdi biraz da müzik dinleyelim.. Hafta sonunda eğlenmek sizin de hakkınız.." dedi..

- "Hoppala Hasan Dayı, münasebetsiz yerim seyirdi.."

Peki bu iki klipte dinlediğimiz neydi? Ben kendi kendime "Bize çaktırmadan koltuk reklamı mı seyrettirdiler?" diye sorarken, yarı-zeyrek olduğu boş bakışından belli sunucu kız lafın gerisini getirdi:

- "Şimdi neşeli bir parça getiriyoruz ekrana.. Yetiş.."

Ben o saate kadar "Yetiş" adında yeni bir türkücünün daha servise sokulduğunu bilmiyordum.. Sunucu kızın ağzından "Yetiş" lafı çıkınca, biri gelecek "Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali.." türküsünü söyleyecek sandım..

Değilmiş.. Bir delikanlı çıktı.. Çenede seyrek dido sakalı var.. Stajyer sirk sihirbazı gibi bir şey.. Ancak sihirbaz kısmı biraz besili olur.. Bu hem et tutmamış hem de kavruk..

Klibin çekildiği mekan ise bir çöl.. Muhtemelen Kilyos plajına Büyük Sahra muamelesi yapmışlar.. Oğlan kendisine Arap süsü vermek için bir kıyafet yapmış..

Siyah tişort üzerinde güneşli madalyon, altında kot, başında ise mavi atlastan bir Arap kefiyesi..

İhtimal ikisinin de firması aynı.. Pınar Eliçe'nin eteğinden artan kumaşla buna da bir kefiye çıkarmışlar.. Yetiş oğlumuz da "Sana don olan bana gömlek olur.." hesabı keyifle başına takmış..

Klip başlar başlamaz oğlan acı acı bağırmaya girişti.. Şarkı fonda ırgalanırken, klibi izleyenlere "Leyla ile Mecnun" fantazisi yaşatmak için kumsalda bir kızı kovalamaya başladı..

Kız gayretli çıktı.. Dişi deve kokusu almış naka gibi koşan oğlana yakalanmadı.. Sonra bir çadırda gördüm ikisini.. (Demek ki kızın gayretli görünmesi numaraymış..)

Oğlan kızın başını dizine koymuş, dış ses olarak kullanılan acılı şarkının sözlerine uygun olarak sallanıyordu..

Kız da yattığı yerden "Hiç uuluma uluma.. Seni kurban ederim, sülaleme soyuma.." dercesine bakıyordu..

Bereket elektrikler kesildi de..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır